31. KİBRİT

130K 14.9K 18.8K
                                    

B

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

B.U.B

| Şimdiki zaman, Türkiye Cumhuriyeti |

"Kahvaltıda börek yemeye alışmışım," dedi İmam. "Bir şeye kırk gün maruz kalınca alışıyorsun dedikleri bu olsa gerek. Şöyle demli çayın yanına Boşnak böreği olacaktı var ya..."

"He ya," dedi Yamalı iştahlı bir şekilde. "Anamın yaptığı böreklerin yerini tutmaz ama güzeldi."

"Olsa da yesek keşke," dedi İmam. "Neyse buna da şükür. Bunu bulamayanlar da var."

Makedonya'da kaldığımız süre boyunca oranın yemeklerini tüketmiş, keyfimize göre Türk yemeklerinden de yapmıştık ama hazır yemekler işimize geldiği için kolaya kaçmıştık. Hatta kaldığımız Türk köyünde bizim asker olduğumuzu bilen köy sakinleri sürekli olarak bir şeyler getirmişlerdi.

Sabahın erken saatlerinde yemekhanede kahvaltı yapıyorduk. Hayalet Timi ve yanımızda artı olarak Balkan kızı vardı. Diğerlerine alışmış gözüküyordu. Balkan kızı bakışlarını İmam'a çevirdiğinde, "İstersen yapabilirim bir gün," dedi. "Ben çok güzel börek yapıyorum."

"Şimdi bacım," dedi İmam öne doğru eğilirken. "Bu yapacağın börek, bize daha önce içirdiğin karışımdan güzel mi yoksa kötü mü?"

Diğerleri bir anda kahkaha patlattı. Bakışlarımı gördükleri an zoraki bir şekilde sustular.

Sorduğu sorudan ötürü İmam'a dövecek gibi bakarken hızlıca dudaklarını araladı. "Ben İmam olduğum için gülmedim kurban olduğumun komutanısı," dedi İmam. "Hiç bana kızmayın. Diğerleri güldü, benim bir suçum yok yemin billah olsun ki!"

Balkan kızının yüzündeki ifade çok geçmeden düşmüştü. "Güzel yapıyorum diyorsa güzeldir, İmam. Ne diye irdeliyorsun?" diye sordum Türkçe.

İmam, "Kurban olduğumun komutanısı," diyerek başladı. "Şimdi yap desem, çok kötü olsa, biz onu yemek zorunda kalsak ne olacak?" diye sordu aynı dilde konuşurken. "İsraf olacak, o kadar malzemeye yazık günah vallahi!"

"Eşek gibi yemek zorundasın!" dedim. "Kötüyse de hiçbiri çöpe atılmayacak! Yapılıyorsa ses çıkmadan yiyeceksiniz!"

"Kavga etmeyin," diye mırıldandı Balkan kızı. "Sadece sordum. İstemiyorsanız yapmam, olur biter."

Anlayacağı dilde, "Yok," dedim öfkeyle. "Sen şöyle on tepsi yap. Hepsi de yiyecek!"

"Ne diye laf ediyorlar o zaman, yüzbaşı?" dedi Balkan kızı dudaklarını büzerken. "Ben içeceğin çok güzel olduğunu söylemedim ki. Siz kendiniz çok güzel olmuş bu, bir bardak daha olsam içerim deyip durdunuz. Şifa niyetine için diye içine tarçın koymuştum. Tarçın hiç içmediniz sanırım biraz tatlımsı acı oluyor. Boğaz yakar." Bakışlarını masaya indirdi. "Size defalarca kötü mü diye sordum. Ama benimle konuşmadınız bile. Biriniz evet deseydiniz ben söyleyecektim zaten neden tadının kötü olduğunu."

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin