24. KİBRİT

111K 11.7K 11.3K
                                    

B

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

B. U. B

| Şimdiki zaman, Kuzey Makedonya Cumhuriyeti |

Ertesi sabah beni talan eden düşüncelerin girdabında boğulmaktan öteye gidemiyordum. Zihnim bulanıktı. Hem de çok fazla.

Hayatın acımasız şartları olsa gerek hep düz bakmayı öğrenmiştim. İnce düşünmezdim. Sonuna kadar yaşadığım derin duygularım yoktu. Ağlamak ne bilmezdim. Çünkü kulağıma fısıldanan tek şey vardı: "Sen erkek adamsın! Küçük bir kız gibi davranmayı bırak! Adam gibi ol, adam!"

Adam olmuştum, sanırım. Çünkü dayak yiyerek bu tarz cümlelere artık maruz kalmıyordum.

Tek maruz kalmadığım şey bu da değildi. Ulu ismini duymayalı yıllar olmuştu ve dün gece biri bana Ulu diye hitap etmişti. Kullanmaya kullanmaya bu ismin varlığını, hissettirdiklerini unutmuştum bile.

Timdekiler yalnızca Barut ismimi bilirdi fakat onu da lakaptan ibaret sanıyordu. Tam adım Barut Ulu'ydu.

Ulu'yu ise sadece beni gerçek anlamda tanıyanlar söylerdi.

"Komutanım bir sonraki görevimiz ne olacak?" diye sordu Kanca. İmam, sabah namazından sonra kahvaltı için herkesi ayağa dikmişti. Genelde yemeklerimizi hazırlayan Yamalı oluyordu. İmam da Yamalı'yı uyandırıp kahvaltıyı hazırlatmıştı.

"Bu görevi bitirdiğimizi kim söyledi, Kanca?"

Kanca, yanlış bir şey söylemiş izlenimine kapılırken, "Talia Alaz bizimle, komutanım," dedi.

"Evet bizimle ama asıl iş Türkiye'ye gittiğimizde başlayacak," dedim Binbaşı Beton'un anlattıklarını anladığım kadarıyla. Allah bilir Türkiye'ye geldiğimizde bizi neler bekliyordu.

Ya da sadece beni.

Binbaşı Beton'un beni doğduğuma pişman edeceği aşikârdı.

"Yandık desenize..." dedi Kanca.

"Acele etmesek olmaz mı kurban olduğumun komutanısı?" dedi İmam. "Daha kılmam gereken bir sürü kaza namazım var. Binbaşımın ağzımıza sıçmasına ne kadar geç gidersek o kadar iyi!"

"Görev için bir de benimle pazarlık mı yapıyorsunuz lan siz?" dedim kaşlarımı çatarken.

"Pazarlık değil kurban olduğumun—"

"Seni burada bırakalım o zaman İmam," dedim büyük bir ciddiyetle. "Bu köyün imamı ol sen. Bin bir türlü zorlukla girdiği Hayalet Timi'nden kaçan ilk asker olarak adını tarihe yazalım."

BİR KİBRİTLE 𝘠𝘖𝘒 OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin