1.9

225 20 306
                                    

Selam bebeklerim!
Nasılsınız, iyi misiniz?
Umarım çok ama çok iyisinizdir!
Sizi çok seviyorum.
İyi okumalar, bol yorumlar.

Altay Bayındır

Bakışlarım, çalan raplere eski neşesi olmasa da orta düzeyde bir enerjiyle arkasını yaslanmış, camdan dışarıyı izleyerek eşlik eden kıza kaydı.

Dudaklarım, elimde olmadan bir tebessümle kaplanırken iç çekmiştim. Onun enerjik hallerini, benimle atışmasını, dalga geçmesini, her şeyini özlemiştim.

Belirli aralıklarla yaşadığı düşüşlerden birini yaşıyordu. Her zamanki gibi kendini kendi içine kapatmıştı ve hiçbirimize izin vermiyordu, onu iç dünyasından çıkartmamıza.

Belki de en çok bu koyuyordu.

Zaten yanında olmama hiç izin vermiyorken, böyle olunca hiç yaklaşamıyordum.

İyi olan tek yanı, artık her gün onu görüyor oluşumdu. Artık, o şerefsizlerle değilde sadece bizimle takılıyor oluşuydu. Nefret ediyordum, etrafında Galatasaraylı görmekten.

Tabiri caizse, kuduruyordum sinirden. Kerem'i, Barış'ı veya bir başkasını yanında gördüğümde. Yunus harici tabii. O bizimkilerin çocukluk arkadaşıydı, onunla sorunum yoktu.

Şimdi neredeyse iki aydır sadece ama sadece bizimleydi. Dahası korkuyordum, onu şerefsizin tekinin üzmesinden. Ona zarar vermesinden. Bu düşünce bile gerilmeme sebep oluyordu.

Tam şu anda da olduğu gibi, gerilen yüz hatlarımla dudaklarımı birbirine bastırıp yola çevirdim bakışlarımı. Direksiyonu daha sıkı kavrarken, Ceylan'ın yumuşak ses tonu kulaklarıma dolunca, tüm sinirim sanki toz olup da uçmuştu.

"Arga ve Emre de gelicek mi?"

Bakışlarım yanımdaki kıza kayarken, gülümseyerek konuştum "Gelmez olurlar mı? İyice aşık çifte kumrulara döndüler. Herkes geliyor. Yunus'la Esra yenge de geliyor hatta."

"Yaa, onları da özledim. Yunus'u da özledim, Esra yengeyi de."

Başımı salladım.

"Aslında söylemeyecektim ama, bizimkiler mekanı kapattılar gibi bir şey. Şimdi canımızı sıkan olur, kızlara yürümeye çalışan falan olur diye. Sinirler gerilmeden, kaosdan uzak bir gece olsun diye."

"Ya ne gerek vardı şimdi buna. Gece gece kim kaos çıkartıcak?" diyerek sırıtan kıza, sırıtarak bakmıştım. "Bunu cidden sen mi söylüyorsun güzelim ya?" Kıkırdamıştı.

O böyle kıkırdayınca, gülümsemem daha da artmıştı, onun gülüşünde kaybolacağımı fark edince bakışlarımı yola çevirdim, dudaklarımı dilimin ucuyla ıslattım.

"Kim ben mi? Ben ne kaos çıkartıcam ya? İftira atma Maltay, çok ayıp."

"Tabii, özür dilerim. Benim hatam ya."

"Evet, kendinle karıştırdın iyice beni."

Buna kahkaha atmıştım, belki de aralarındaki en son kaos çıkartıcak kişi ben olabilirdim. Yok tamam, benden önce Ferdi ve Arda geliyordu. Düşüncelerimden sıyrılırken geldiğimizi farkettim.

Arabayı mekana yaklaştırdığımda, "Geldik, işte" diye mırıldanarak arabayı park ettim. Arabadan birlikte indiğimizde, gülümseyerek kolumu ona doğru uzattığımda tıpkı benim gibi gülerek koluma girmişti.

"Abim kızar aslında da, neyse."

"Abin bu gece seni bana emanet etti, kusura bakmayın hanfendi."

Sırıtmıştım.

Kumralım, Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now