3.3

240 14 69
                                    

Selamlar.
Umarım iyisinizdir.
İyi okumalar, bol yorumlar!
***

Ceylan Yandaş

Motorumu garaja bıraktıktan sonra kaskım ve çantamla birlikte eve doğru yürümeye başladım. Kızlarla grupta konuşmuştuk, sandığımın aksine fazla anlayışlılardı, detayları daha sonra konuşacağımızı söylemiştim.

Onlar da tamam demişlerdi, ayrıca Lorin'le buluşacağımız saati de kararlaştırmıştık. Evde birkaç işim vardı, üzerimi değiştirip onları halledecektim, biraz da abimle sohbet eder sonra çıkardım zaten. Çıkarttığım anahtarla kapıyı açtım, ardından içeriye girdiğimde tüm enerjimle içeriye seslendim.

"Abimmm, ben geldim. Komutanların komutanıı!"

Evin içinde yankılanan enerjik sesimle sırıtmıştım. "Sen mi geldim Ceylan'ım?" abimin salondan sesi gelmişti fakat, ses tonu oldukça gergindi. Ayak sesleri geldiğinde kaşlarım çatılmıştı, gelen abimle bakışlarımı ona çevirip kaskımla çantamı kenarıya koydum.

"Neyin var senin?"

Yüz hatları gergindi, burnundan soluyordu. "Geldiğin iyi oldu, Altay'ın bok yemesi mi değil mi anlamaya çalışırken deli olucaktım az kalsın." bu söyledikleri kafamın karışmasına ve biraz da gerilmeme sebep olmuştu. Kerem konusuyla alakası olup olmadığını kafamda tartmaya başladığım sırada, abim başıyla salonu işaret etti.

"Gel, gel benle."

Başımı sallayıp onla gittiğimde, salonda oturmuş bir şeyler içen Deniz'le dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Gelmiş miydi? Harbiden gelmişti, lan Deniz gelmiş?

"Deniz??"

"Ay Ceylan'ım!"

Hızla ayağa kalkıp bana doğru gelip kocaman sarılmıştı. Ne kadar geldiğini gördüğüm an ani gerilme yaşasam da bana sarılmasıyla içimi deli gibi bir mutluluk kaplamıştı ve ona sıkıca sarılmıştım ben de.

"Bebeğim seni o kadar çok özledim ki..."

Onun kurduğu cümleler içime otururken daha da sokuldum kollarına. "Ben de çok özledim, ben de Denizim." başını hafifçe sallayıp beni kendinden ayırdı. Yalan değildi, onu çok özlemiştim, sadece kendi içimde çelişkiler yaşıyordum. İnanılmaz enerjik ve mutluydu. Bense sanki günlerdir onun gelme ihtimali ve düşüncesiyle deli olmamışçasına mutluydum. Ben gerçekten, dengesizin tekiydim.

"Ya iyi ki geldin, yoksa bu mağara adamı abinle milyonuncu dünya savaşını çıkartıcaktık. Ya bir insan iki yılda hiç mi değişmez ya? Şaka olmalı gerçekten."

"Bak Deniz, geldiğinden beri beni deli ediyorsun zaten. Başlama gene ha."

Abimin yükselmesiyle kıkırdamıştım, onlar kendimi bildim bileli asla anlaşamazlardı. Ne zaman bir araya gelsek illaki atışırlar ve birbirleriyle uğraşırlardı. Elbette bunu seyretmek ise aşırı eğlenceliydi. Çünkü Deniz en kavga sevmeyenimizken, abim en ama en kavgacımızdı. Kıkırdadım keyifle.

"Offf Merdo off, odun geldin odun gidiceksin resmen ya."

"Belki de, mükemmel biri tarafından yontulmayı bekliyordur aşk adamım mertciğim hakancığımm."

Benim bu sinsi bir sırıtışla kurduğum cümleyle ikisi de bana ters bakışlar atmaya başlamışlardı. Onlarla bu şekilde uğraşmak o kadar güzeldi ki, vazgeçemeyeceğim şeylerden biri de buydu belki de.

"Hiç başlama Ceyluşum, ben tokum bunun gibi odunlara."

"Haha, lafa bak. Ben de zaten çok meraklıydım senin gibi entel dantel takılan hatuna."

Kumralım, Kerem AktürkoğluOnde histórias criam vida. Descubra agora