3.1

232 13 139
                                    

Selam kızlar.
Aslında bir süre bölüm atmamayı düşünüyorum. Fakat bugün Lorin'in hatrına bir bölüm daha atıp öyle kaçıcam. Çünkü cidden sinirlerim bozuk, bu okunmama muhabbetlerinden.

Neyse sizi seviyorum.

Çerezlik bir bölüm.

İyi okunalar, bol yorumlar.

***

Ceylan Yandaş

Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Tüm gece, Kerem'i öpüşümü ve geçirdiğimiz bütün bir zamanları düşündüm durdum. Çok garipti, dahası tüm gece bunları düşünürken, Kerem'in kokusu da buram buram etrafımı sarmıştı.

Yatağında yatmak güzeldi, bu düşünceyle gülümsedim istemsiz. Yastığında sarılarak uyumuştum gece, yüzümdeki gülümseme istemsizce kocaman bir sırıtmaya dönerken, kenarıdaki telefonumu elime aldım.

Saat 10 olmuştu, uzun süredir bu kadar geç kalktığım olmuyordu. Her sabah abimle 6 gibi kalkıp antrenmana gittiğim için vücudum alışkın değildi.

Gerindim ve yatakta doğruldum, ardından lavaboya giderek elimi yüzümü yıkadım, üzerimdeki sweati çıkartmak istememiştim, aynı şekilde ona ait olan kocaman eşofmanı da.

Öyle de yaptım, çıkartmadım. Yalnızca hazırlanıp çıktım odasından. Kulağıma dolan kısık sesli şarkıyla gülümsedim.

Şarkı dinliyordu.

Aşağıya doğru adımladım, merdivenlerden indiğimde koltukta uzanmış, büyük hoparlörden çalan şarkıyı dinleyerek, bir kolunu kafasının altına koymuş tavanı izleyen bir Kerem bulmuştum.

Geldiğimi duymadığı için, durduğum yerden diktim gözlerimi kumral çocuğa.

Her bir zerresine aşık olduğum çocuğa.

İki ay boyunca ayrı kalıp, tek kelime etmediğim çocuğa.

Ona aşık da olsam, tek kelime edemediğim çocuğa.

Ve en can alıcı olanıysa, manitam olmayan ama her zerresiyle benim olan çocuğa.

Çok güzeldi, yakışıklıydı da aynı zamanda. Bir erkek hem güzel hem yakışıklı olabilir miydi ki?

Olabilirmişin cevabıydı Kerem Aktürkoğlu.

Kerem, Kerem öyle bir parçaydı ki, içimden geçen cümleler ve betimlemeler bile belki de onu tam anlamıyla anlatamazdı.

Kumral saçları, bembeyaz teni, benimkine nazaran ince ve kalp şeklindeki dudakları, kirli sakallı yanakları, oldukça karakteristik duran burnu, kimi zaman yeşil kimi zaman ela ve kimi zaman kehribar gibi gözüken, her baktığımda içimi güven ve daha milyonlarca duygu ile dolduran gözleri.

Gerçek manada, dünya üzerindeki hiçbir cümle tam manasıyla karşılamıyordu, aşık olduğum adamı.

Kelimelerle arası çok iyi olan beni bile zorlayacak derecede bir güzellikti bu, açıklamak zordu işte.

Mimikleri, sesi, bakışları, gülüşü ve hareketleri. Bir insan her şeyiyle mükemmel olamazdı. Ama oluyordu işte, ya da bana öyle geliyordu.

Umarım sadece bana öyle geliyordur, bu düşüncem her yanımı kapladı, koskoca bir kıskançlık dalgasına dönüşüp tekrardan çarptı zihnimde.

Umarım sadece bana öyle geliyordur, yoksa Kerem'e olan aşkım beni çok üzebilirdi. Çünkü, onun apayrı bir parça olmasına karşın, ben çok da iyi sayılmazdım.

Kumralım, Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin