3.8

130 12 35
                                    

Bu kitabı artık saldınız ve sevmiyorsunuz biliyorum ama hala benim için çok özel bir kitap. İlk futbolcu kurgum ve Kerem'i de zaten çok seviyorum.
Bebeğimin doğum gününe özel yeni bölüm diyelim.
İyi ki doğmuş kumral bebeğim.
Ulan Kero, ulan Kero, çok seviyorum be seni 🥹🫶🏻🫵🏻
İyi okumalar, bol yorumlar.

***

Ceylan Yandaş

Lorin, "Çektim, oh çok güzel çıktık. Şaka mıdır neeeee." diyip telefonuna döndürdü bakışlarını tekrarda. Kırk milyonuncu fotoğrafımızı falan çekiyordu sanırım topluca olarak.

Biz onun bu haline gülerken o da sırıtıyordu, "Allah aşkına, paylaşıcaksan beni ya da Kerem'i kırp da paylaş. Abimin tribini yeni atlattım Lori." dedim. Haklıydım, açıkçası biraz korkuyordum.

Ceren, "Ay evet, yoksa valla takar Kerem'e. Bir de böyle, ikisi cici cici couple gibi giyinmişler. Yüreğine inmesin Mert abimin." diyip güldü, onun bu söylediğiyle istemsiz utanmıştım. Laf dokunduruyordu bilerek.

Üzerinizdekiler çok güzel olmuştu, ne vardı yani? "Ya çok güzeldi, ikimiz de beğendik aldık. Ne var bunda?" dedi Kerem, onların ellerindeki bir sürü torbayı gösterip, "Sizin gibi, tüm mağazayı toplamadık en azından." dedi.

"İlk defa Kerem ya, çok haklı. Bi ceket aldık ona mı göz diktiniz."

Ferdi beni takmayarak, "Kurban oliyim paylaşma Lorin, valla hepimizi aynı karede görürse. Arda'yla benim de ağzıma sıçar." dedi, ben ne demek istediğini anında anlarken diğerleri mal mal bakmıştı Ferdi'nin suratına.

Evet yapardı.

Arda, "Cidden ya, siz nesiniz orda bostan korkuluğu mu? O zibidiyle benim kız kardeşimi nasıl bir araya getirdiniz falan diye başımızın etini yer, üstüne bir de ekstra antrenman yazdırır. Yapma!" dedi yükselerek.

Sema, Arda'ya sarılıp "Ya Lorim yapma aşkım, kıyamam ben Arda askima!" dedi, "Ay buda iyice beyci oldu bune ya!" dedim yüzümü buruşturarak. Bizimkiler bu durumla dalga geçerken bakışlarım Kerem'e kaydı. Son kurduğu cümle, yemin ederim kalp atışlarımın düzenini öyle bir bozmuştu ki, yeni yeni kendine geliyorlardı.

İnsafsız, öyle söylenir mi ya? Ne demek ıslandığı ilk yağmurdum, öyle bir söz mü vardı canım, öyle bir aşk terimi mi vardı, vallahi insan kafayı yerdi! Yemiştim de sanırım.
Çünkü ben ona herhangi bir cevap veremeden Ceren'le Arda gelmişti ve sonrasında konu dağılmıştı. Birazdan da dağılacaktık, otoparka indik hep birlikte. Berkan, Lorin'i Arda Sema'yı ve elbette Ferdi de Ceren'i bırakacaktı evine. Biz vedalaşırken Berkan "Kerem, zaten aynı tarafa gidiyorsunuz. Evleriniz yakın, sen de Ceylan'ı bırak. Geç oldu baya." dedi hızlıca.

Ben "Gerek yok, ben giderim ya?" dedim, çünkü ne gerek vardı yani. Lorin, "Sana soran oldu mı kızım?" dediğinde hemen kaşlarımı çatıp, "Siz sürekli böyle benim üzerime mi oynıcaksınız acaba?" derken Ceren, "Berkan abi doğru söylüyor aşkım, birlikte dönün." dedi, o da öyle diyince mecbur bakışlarımı Kerem'e çevirdim. O dünden razıydı sanki bilmiyordum, "Bana bakma, ben her türlü tamamım. Nasılsa aynı tarafa gidicez." bende mecbur başımı salladım, vedalaştık ve ikimiz de motorlarımıza binip otopark çıkışında buluştuk. Nereye gideceğimizi tarif etmeme bile gerek yoktu çünkü o zaten evi biliyordı, "Yine de evin önüne kadar gelmezsin, abim görür falan. Başımıza iş açmayalım." dedim, gülümseyerek başını salladı.

"Sorun yok, hallederiz. Bir gidelim de sizin mahalleye."

Başımı salladım ve motoru gazladım. Onunla birlikte motor sürmek bile o kadar güzel ve eğlenceliydi ki...

Kumralım, Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now