2.4

226 19 96
                                    

Selam yavrularım, nasılsınız iyi misiniz? Umarım süper ötesisinizdir! Yine bir adet Kerem bölümüyle geldim, keyifli okumalar, bol bol yorumlar!

***

Ceylan Yandaş

/2 hafta sonra/

Fenerbahçe lansmanından çıkmıştık, oldukça eğlenmiş ve güzel vakit geçirmiştik. Bu lansmanda bizim şarkı da yayınlanmıştı. 'Çubuklu' şarkısını herkes oldukça beğenmişti.

Umut, Canbay ve ben oldukça güzel bir iş çıkartmıştık. Yeni sezona bu şekilde girmek, hepimiz için süper olucaktı. Bunu iliklerime kadar net bir şekilde hissediyordum.

Abimin zorlamalarıyla, az çok kendime geliyordum. Bir de Altay, Deniz muhabbetini açtığından beri normale dönmeye çalışıyor ve bu çabamı da onlara gösteriyordum.

İyi olucaktım, iyiydim sakindim sorunum yoktu kimseye ihtiyacım da yoktu, amacım bunu kanıtlamaktı.

Çocuk gibiydim gerçekten.

Bir de zaten, o hep birlikte çıktığımız gece, tekrardan normale dönüşümün miladı olmuş gibi bir şeydi aslında. Artık dışarıya çıkıyor, eğleniyor ve kızlarla daha çok vakit geçiriyordum. Ama hala abimlerle her gün idmana gitmeyi de bırakmıyordum.

Artık o benim için zihinsel bir rahatlama gibi bir şey olmuştu. Yeni sezon formalarını görmüştük bugün, hepsi oldukça güzeldi. Ali hoca bize de hediye etmişti, Ceren'e bana ve Arga'ya. Aslında Sema'ya da hediye etmişti, burun kıvırsada almıştı seve seve.

Lansmana Lorin de gelmişti. Lorin genelde telefonda takılmıştı ama Sema oldukça iyi vakit geçirmişti. Eğlenmişti, Arda'yla takılmıştı tüm etkinlik boyunca. Şimdi ise Lorin'in ağzı kulaklarındaydı.

"Ay Berkan almaya gelicek, çok özledim varya! Birlikte içmeye gideceğiz, sonra da eve geçeriz."

Sırıtıyordu, sırıttım.

Ben göz kırpıp "Ekmeğinizdesiniz yine Lorin hanım." dedim, Ceren'ler bu söylediğime gülerken, Ferdi Ceren'e sarılı bir şekilde "Hayatım, biz de mi bir şeyler içmeye çıksak? Yoksa direkt eve mi geçelim?" dedi.

Ceren biraz düşündükten sonra, "Yok aşkım ya, çok yorgunum. Evde takılalım biz, olmaz mı?" demişti, Ferdi ise gülümseyip Ceren'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu, "Sen nasıl istersen aşk kadınım."

Onların bu hallerine gülümserken, solumda birbiriyle didişen Arda ve Sema'ya döndü bakışlarım. Sema, "Bırakmadın ki ağzına sıçayım o kızın, kaşar karı ya!" dedi yükselerek.

Biz onun bu hallerine kıkırdarken, Sema oldukça sinirliydi. "Ya birtanem, bir sürü kamera vardı Allah aşkına bıraksaydım da, kadını parçalasa mıydın?" dedi.

Lansmandaki röportaj yapan spikerlerden biri Arda'nın içine öyle bir düşmüştü ki Sema kudurmuştu resmen. "Öyle mi Arda, tamam git o kadını düşün sen!" diyip trip attığında abim de ben de dayanamayıp kahkaha atmıştık.

Arda sabır dileyerek, "Birtanem bana ne kadından, ben seni düşünüyorum. Karakolluk olma diye, ya bebeğim bir kez dönüp kadına baktım mı? Benim gözüm senden başkasını görmüyor ki hem?" dedi.

Sema, Arda'nın bu söylediğiyle yumuşarken biz de abimle konuşmaya dalmıştık. Emre, "Yavrum, biz ne yapalım? Bana mı gidelim, yoksa dışarıda bir şeyler mi içelim, gerçi başka bir önerin varsa ona da okeyim?" dedi Arga'ya dönerek.

Bir eli Arga'nın belinde, diğer eli ise cebindeydi. Çaktırmadan onların resmini çektim, onlara atardım ve paylaşırlardı. Benim minnoş ship saka olmalıydı gerçekten.

Kumralım, Kerem AktürkoğluWhere stories live. Discover now