"Aslı'nın intiharına..."

Yeni ve çok daha şiddetli bir şok dalgasıyla daha dili tutuldu İnci'nin. Doğru işittiğini algılamak ister gibi gözlerini Yavuz'dan ayırmıyordu. Ve kocasının içli suratından okunan kahrolmuş ifade duyduklarının doğruluğunu ispatlar nitelikteydi. Kısacık yutkundu İnci. Tutulan diline rağmen yakın geçmişe seyahat eden zihni hareketliydi. Birilerine Aslı'nın ölümünün nasıl gerçekleştiğini sorduğu fakat cevap alamadığı anlar gözlerinin önünden bir bir geçerken durumu asla idrak edemiyordu. Yavuz bir zamanlar sevdiği kadının intiharına mı şahit olmuştu? İçi kavruldu.

"Yavuz çok üzgünüm..." deyiverdi. Kelimeler diline ağır geliyordu. Güç bela devam etti. "Hem Aslı hem de senin için."

Açmadığı gözlerinden süzülen yaşlarla arkasına yaslandı Yavuz. Bunu yaparken elini bana gel dercesine İnci'ye uzatmıştı.

"Başını göğsüme yaslar mısın?"

Buğulu bakışlarıyla sevdiği adama hemen sokulan İnci, bu talebi seve seve yerine getirmişti. Burnunu kızın saçlarına gömerek uzun uzun koklayan Yavuz ise eski defterleri açarken bir yanı huzurda kalsın istiyordu. Bunun için de şeftali kokulu saçlardan daha iyi bir seçenek yoktu.

"Aslı'yla iki yıl süren ilişkimizi noktaladıktan sonra ben Ann Arbor'da kalmaya devam etmiştim. O da İngiltere'den Türkiye'ye ailesinin yanına taşınmıştı. İlişkimiz bitse de dostluğumuz sürüyordu." derken ufak bir yutkunuş molası verdi. Zorlansa da anlatma niyetindeydi. İçli sesiyle devam etti. "Aslı tek çocuktu ve ebeveynlerine inanılmaz bağlıydı. Birkaç ay sonra anne babasını vahim bir trafik kazasında kaybetti. Onu ziyaret etmek için Türkiye'ye geldim. Perişandı."

Son kelimesinin ardından uzunca sustu. Kederin ızdıraplı düğümleri bir bir kursağına dizilmişti çünkü.

"Bana ihtiyacı varsa onunla kalabileceğimi söyledim, ama istemedi. Ben de diretmedim, onu o halde bırakıp Ann Arbor'a geri döndüm."

Gözyaşları bu kısımda, özellikle de diretmediğini söylediği yerde şiddetlenmişti.

"Ben gittikten sonra uyuşturucuya başlamış. Babası bağımlılık alanında önde gelen psikiyatrislerdendi, sanki yokluğunun intikamını alır gibi çareyi madde kullanımında bulmuş. Sonra girdiği çevreler farklı bir hal almaya başlamış. Barına gittiği, aynı zamanda da torbacılık yapan bir adam ona aşık olmuş."

Aslı hakkında tahmin bile edemeyeceği şeyler öğrenen İnci'nin göğsü sıkışsa da bunları anlatırken kasılan Yavuz'un ellerini okşayıp, onu mümkün mertebe rahatlatmaya çalışıyordu.

"Aşkına karşılık alamayınca Aslı'yı ölen babasının mesleki onurunu lekelemekle tehdit etmiş. Aslı da babasının meslekteki adı onun bağımlılığıyla lekelenmesin diye o adamla ilişki yaşamayı kabul etmiş. Ama adam durmamış, Aslı'ya ailesinden kalan her şeyi sattırmış. Madde yüzünden sağlıklı kararlar alamayan ve adamın iğrenç manipülasyonlarına boyun eğen Aslı birkaç ay sonra hamile kaldığını öğrenince canına kıymak istemiş..."

Beyninden vurulmuşa dönmüştü İnci. Yavuz'un buz kesen ellerini okşayan parmakları dahi donakalmıştı. Tanıştıkları ilk aylarda Duru'nun uyuşturucu riski taşıyabilecek ortamlara girmesine karşın neden o kadar evhamlı davrandığını anlamıştı. Gözlerinden kayan yaşlarla nefes nefese kalmış, sessizce ağlayan Yavuz'a var gücüyle sarıldı ve adamın içindeki acıyı dökebilmesi için sessiz kaldı.

"Beni o dönemde Ann Arbor'da olduğumu sandığı için bana her şeyi anlatan bir veda maili yollamıştı. İstanbul'daydım. Görüp yetiştim." diye devam eden Yavuz'un gözyaşları sicim gibi akıyordu. "Bebeğe seve seve babalık yapacağımı söyleyip, onu benimle evlenmeye ikna ettim. Yapardım da İnci. Annemden öğrenmemiş miydim biyolojik bağın hiçbir kıymet taşımadığını. Beni o güzel sevgisiyle nasıl da güzel büyütmüştü..."

Güneşi YakalaDove le storie prendono vita. Scoprilo ora