Episode 19: Secrets Revealed

75 16 4
                                    

Justice Mount, 2014

Kimilerine göre, Artemis Crock bencil ve kibirli görünebilirdi. Ancak kendisini insanlardan uzak tutması, insanları koruduğunu gösterirdi. Hayatı boyunca patlamaya hazır bir bomba olarak yaşadıktan sonra, her saniye, kendisine yaklaşan birinin zarar göreceğine inanıyordu.

Bu, şimdiye kadar hiç sorun olmamıştı.

Dönem sonu toplantıları onun için yeniydi. Velilerin geldiği, öğrencinin durumunun görüşüldüğü ve Artemis'e göre ispiyonculuk olan bir etkinlikti. Ama yine de, birinin gitmesi gerektiğini biliyordu. Yarın olacak olması büyük şansıydı. O zamana kadar, bunu Jasmine'e nasıl söyleyeceğini düşünecekti.

Görevden gelen ekip, Superboy'un nasıl uçabildiğini sorguluyordu. Bastırılmış Kriptonlu güçleri olduğu düşünülünce, bu imkansızdı. Jasmine'nin ona bu konuda yardım etmediğini de biliyorlardı. 

"Yapmam gereken bir şey var. Size anlatmam gereken." dedi Conner çekingenlikle. Çekingenlik onun takınacağı bir tavır olmasa da, bir şeylerin yolunda gitmediğini hepsi biliyordu. Elindeki bandajı düzelterek içeriye girdi ve sessizce duvara yaslandı. "Geçen ay, Şükran Günü'nde CADMUS'a geri döndüm ve bir şeyler keşfettim. Beni klonlarken DNA'mın yalnızca yarısı Superman'ınmış. Kalanı insan DNA'sı."

Çok şaşırdılar. Superboy'un tam anlamıyla Kristonlu olmamasının nedeninin klonlanma hataları ve kolunun başarısızlığı olarak düşünmüşlerdi. DNA'sını baskılayan şeyi bu sansalar da, Jasmine böyle olmadığını biliyordu. Bilim bu kadar basit hatalarla işlemezdi.

"Bu yüzden asla tam anlamıyla Kriptonlu güçlerim olmayacak."

"Emin misin? Dün hiçbir sorunun yok gibiydi çünkü." dedi Dick.

Derin bir nefes alarak kolunu sıyırdı. "Bunları kullanıyordum." diye mırıldandı.

Jasmine ister istemez mırıldandı. "DNA bastıran kalkanlar," Bakışlarını onun gözlerine çıkardı. "İlk yapılma amaçları, uzaylıların kendi DNA'larını isterlerse bastırabilmeleri içindi."

"Piyasada yoklar." Dick'in sesiyle ona döndü. "Asla olmamaları gerekiyordu. Ama belli ki beni dinlememiş. Yine." dedi ciddiyetle. "Kişide kontrol edilemez bir öfke yaratır. Yıkıcı etkileri olabilir."

"Üzgünüm," dedi içtenlikle mırıldanırken. 

"Bunları nereden buldun?" dedi Aqualad ciddi bir ifadeyle. Jasmine'nin söylediklerini göz önüne alırsa, öylesine bir yerden bulması mümkün bile değildi.

"İnsan babam, Lex Luthor'dan." dedi cebindeki kutuyu çıkarırken. Dehşete düştüler. Jasmine, dengesinin bozulduğunu hissettiğinde Zatanna bunu göz ucuyla görse de dudaklarını ısırarak kıpırdamamaya çalıştı. Kız kardeşinin de bakışları Jasmine'e dönse de kadın ikisine iyi olduğunu belli eden bakışlar attı. 

"Lex Luthor senin baban mı?" dedi Dick inanamayarak. 

"Beni Santa Prisca'ya çağırdı."

Artemis, onun dürüstlüğü karşısında duraksadı. Kendisi de bu kadar dürüst olmak istese de, onlara güvenmekte zorluk çekiyordu. Zatanna ile bakıştığında, kız onun tereddütünü fark etti. Güven verircesine gülümsedi. Bu sefer Jasmine'e döndüğünde ise, kumral kadın bu anın bir gün geleceğini bildiğinde, ona göz kırptı. Aralarında bir tür söz gibi olan bu durum Artemis'i sevindiriyordu. 

Sesli bir şekilde ofladı. "Dinleyin." dedi iç çekerek. "Kötü DNA'nın sonuçlarına katlanan tek kişi Superboy değil."

Ekranları açtı. Gözde suçlulardan olan üç kişinin profili ortaya çıktığında, ne diyeceğini dikkatle incelediler.  Ekibe döndü. "Annem Huntress. Eski bir suçlu. Ailemin geri kalanı da suçlulardan oluşuyor." dedi. "Babam Sportsmaster. Beni de Santa Prisca'ya götürmesi için kız kardeşim Cheshire'ı gönderdi."

Demir Yarasa GerçekliğiWhere stories live. Discover now