Episode 15: For Those Family

74 17 13
                                    

Justice Mount, 2014

Artemis, kafasındaki tüm doluluğa ve çökmüşlüğe rağmen insanlarla olan konuşma çabasına kendisi bile hayret etti. Kendi içinde, takıma olan güveniyle ilgili, çok çatışıyordu. Zatanna bunun onlarla zaman geçirerek çözülebileceğini önermişti. Ancak ikisi de biliyordu ki, bu, bu kadar kolay değildi.

Panik atak krizi geçirmenin belki de altı saat önce kadar kıyısından dönmüştü. Ailesiyle olan sorunlarına katlanamıyor oluşu düşünülünce, Jasmine sayesinde, süreci sağlıklı bitirmişti. Kendi duygularının açığa çıkmasının yanında, ağlamanın kötü bir şey olduğu şartlandırılana kadar kimsenin yanında ağladığını hatırlamıyordu. Odasında Jade olmasına rağmen ağlamazdı. Jade'in dediğine göre, bu ailedeki her kız kendi başının çaresine bakmalıydı. Ancak Artemis bunu asla tek başına yapamadı. Ve bunda yanlış olan tek bir durum bile yoktu da.

"İyi misin?" Diye fısıldadı Megan endişeyle. Artemis irkilerek ona döndüğünde, onu korkuttuğu için üzüldü. "Zihninin olumsuz enerjisini hissedebiliyorum."

"Üzgünüm, dikkat ederim." Dedi hızlıca. Oysaki bunun durduramayacağı bir durum oluşunu ikisi de biliyordu. Dile getirmediler. Gözleri ortamda Zatanna'yı arasa da onu göremedi. "Z, nerede?"

"Wally onunla bir şeyler konuşmak istediği için yürüyüş yaparak bunu konuşacaklarını söylediler. Dick ve Aqualad'ı görmedim, az önce buradalardı oysaki."

Onun sona doğru düşünceli çıkan ifadesine takılsa da üzerinde durmak istemedi. Kendisini iyi hissetmediği için odaya çıkmak istediğini söyledi. Megan onun iyi hissetmesi için hemen kabul etse de, odasına kurabiye ve süt götürmeyi aklına yazdı.

Odasının olduğu koridora girdiğinde, açık olan kapısıyla kaşlarını çattı. Bir tartışmaya girmeye hazır değildi. Eğer odasının kapısını açık bırakmamışsa, birisi içerideydi ve eşyalarını kurcalıyordu. Her ne kadar değerli eşyaları evlerinde olsa da, bunu yapmışlarsa, onlara karşı oluşmaya başlamış güveni tamamen kaybolacaktı.

Kapının uzağından içeriye doğru baktı. İçeriye girmiş kişiyi her ne kadar Dick olarak düşünse de, Aqualad şifonyeri karıştırırken başka bir şey düşünmek mümkün değildi. Dişlerini sıkarak kendisini sakinleşmeye zorladı. İhanet edecekler listesinde sonda bile olmayacak kişi ona ihanet ediyordu.

Hışımla arkasını dönerek ilerlemeye başladı. Sıktığı yumrukları, gün içinde de sıkıldığı için tırnakları tarafından oldukça hasar görmüştü. Kanamaları kaçınılmaz oldu. Ancak elindeki kanı düşünecek durumda değildi. Bir an önce buradan gitmek istiyordu. Işınlanma platformuna geldiğinde hızlı soluklarını düzene sokmaya çalışarak gideceği konuma ışınlandı.

Sadece huzur istiyordu.

🌉

Star City, 2014

Bankta bağdaş kurmuş, kollarını kendini korumak ister gibi bedenine sarmıştı. Kendisine güvenilmediğini zaten düşünmesine rağmen arkasından iş çevirileceğini tahmin edememişti. Bu kadar güvenilmez miydi? Dirseklerindeki elleri yumruk oldu. Kendi zihninin kendini kandırmaya çalıştığını daima biliyor olsa da, şu an onun oyunları bile çok mantıklı görünüyordu.

"Ne düşünüyordum ki?" Diye fısıldadı denize bakarak. "Sportsmaster hep haklı."

Gözyaşlarının gelmeye başladığını hissettiğinde, dudaklarını ısırdı. Ağlamayı sorun yapmayacak bile olsa, burada ağlayamazdı. Tek başına ağlamak istemiyordu. Eli istemsizce cebine gitti, hazırda bekleyen numaraya baktı. Tereddütsüz arayacağı kişiyi bilse de, bu gece onun da planları vardı. Kimsenin huzurunu bozmak istemiyordu. Telefonu yanına bıraktı. "Kimse seninle uğraşmak zorunda değil,"

Demir Yarasa GerçekliğiOù les histoires vivent. Découvrez maintenant