Episode 18: How Long Does Jasmine O'Neill Live?

93 18 21
                                    

Gotham, 2014

Jasmine O'Neill, sabah güneşinin odaya vuruşuyla uyandığında, olanları kısa bir an idrak edemedi. Dün gecenin güzelliği başını döndürmüş olsa da, kendi içindeki sorunu da gün yüzüne çıkarmıştı.

Yanındaki adamın düzenli nefes seslerini dinledi. İkisi de yarı çıplak olsalar da, bunu umursamayacak insanlardı. Birbirlerine benzer çoğu özelliğini de keşfettiğinden beri, Bruce Wayne'i tanımaya çalışıyordu. Birini tanımaktan zevk almasının yanında, onun zekası daha çok ilgisini çekmişti. Belki de kadınların Bruce Wayne'e aşık olma nedeni zekasından gelmekteydi? 

Oyuncu bir tavırla sırıttı. Yanındaki adam uyurken gözüne daha çekici gelmişti. Örtünün kendi üzerindeki kısmını attı, sessizce Bruce'un karnına yerleşti. Bacakları bedeninin iki yanında toplanmışken, ellerini onun göğsüne yaslamıştı. "Aslında kravatını kullanıp seni yatağa bağlasam fena olmazdı..." Diye mırıldandı düşünceli bir ifadeyle.

Kendini ağırca ona sürtüğünde, irkilen bedenine sırıttı. Yüzüne doğru eğildi. "Batman, küçük dokunuşlardan korkuyor mu?" Diye fısıldadı. Bruce'un burnundan sessizce güldüğünü duydu. Muhtemelen alay ediyordu. Kendisiyle dalga geçmemesi için kendini sertçe ona bastırdı. "Dalga geçme."

"Batman'ın iradesi sağlam." Dedi Bruce gözlerini açarak. Ellerini, kadının kalçalarına yerleştirdi ve onu sertçe kendine bastırdı. Başını arkaya atarak sessizce nefesini verdiğinde, adam buna güldü. "Ama Bruce Wayne'nin iradesi için bir şey diyemem."

Gülümsemesini saklamaya çalışarak, çenesini nazikçe kavradı, başını kendine çekti yavaşça. Dudaklarını bastıracağı sırada, duymaması gereken birinin ses tonuyla onu duydu. "Bunu tahmin etmiyordum," dedi Lex'in ses tonu.

İrkilerek onu bıraktı ve bedenini yatağın boş kısmına aniden attı. Koşmaktan beter şekilde nefes nefese kaldığında, Bruce bunun korkudan olduğunu fark etti. Ancak neyi yanlış yaptığını anlayamadı. Konuştuğu an, kadının dehşete düşmüş yüz ifadesi yeniden gözünün önünde oynadı. Yattığı yerden doğruldu, yatağın onun olduğu tarafına dolandı ve onunla yüz yüze olabilmek için eğildi. Omuzlarını hafifçe kavradı. "Jasmine, iyi misin? Bir şey mi yaptım?"

"Ben- evet, iyiyim." Dedi toparlayarak. Bruce konuştuğu an, az önce duyduğu Lex'in ses tonu ortaya çıkmamıştı. Düşünmek istemeyeceği ihtimaller aklında dolanmaya çoktan başlamıştı. "Sadece bir an oyun yapmayı düşündüm ama sonra yataktan düşeceğimi sandığım için korktum."

Eğer kendisini öpmek için eğildiğinde uğradığı dehşeti görmeseydi, Bruce bir ihtimal buna inanabilirdi. Ya da inanmış gibi yapabilirdi. Ancak Jasmine O'Neill'i neyin yıktığını düşünmek, onun için daha iyi gelmişti. Bu tavrının, dün akşam Lex Luthor ile karşılaşmasından kalıp kalmadığını merak etti. O adamın Jasmine üzerindeki etkisini bu kadar yakından görmüşken, Jasmine'nin tamamen iyi olduğunu düşünmek hata olurdu.

"Peki," dedi usulca. "Öyle diyorsan."

🌉

Elindeki tornavidayı havada atıp tuttu ve kibirli bir gülümsemeyle Bruce'a baktı. "Kahve makinesi hakkında ne demiştin?"

Kusursuz bir şekilde çalışan ve Alfred'ın kupaya büyük bir keyifle dolduruşunu izleyen gözleri yavaşça ona döndü. "Hiç,"

Jasmine göz devirerek masaya oturdu. "Sadece kıskanıyorsun ama neyse. Buradan sonra üsse geçmeliyim. Sen kuleye gidecek olsan da bazılarımız koruma programına alınıyor."

Onun huysuz sesine dudağının kenarıyla güldü. Kahve fincanı ağzındayken onun bunu görebileceğini sanmazdı. Jasmine'nin, kahve makineleri bozulduğu için alet çantasını alacağını ve hepsini baştan yenileyeceğini düşünmemişti. Onu üşengeç olarak düşünmemişti ama makinelerle kendisinin uğraşacağı şekilde de beklememişti.

Demir Yarasa GerçekliğiNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ