26

14.8K 1.2K 305
                                    

26. Bölüm: Melisa

Melisa'dan uzaklaşıp ayağa kalktım, olduğu yerde duruyor ve gülümsüyordu. Gözlerinin dolduğunu gördüm. Anlayamıyordum.

"Biliyor musun? 18 yaşımdan beri burada çalışıyorum.
Şuan 27 yaşındayım.
Kaç yıl yapar biliyor musun?"

"9 yıl.." dedim mırıldanarak. Lafı nereye getirmeye çalıştığını anlayamıyordum.

"Tam 9 yıldır Berke'yi bekliyorum ben." Dedi bu sefer ağlamaya başlayarak.
Gözlerim şokla büyümüştü.

"Ne?"

"9 yıl! 9 yıl karşılıksız birini sevmek nasıl bir his bilir misin? Onun için her şeyi yaptım,

Katil oldum Kayra, onun için birini öldürdüm. Hatırlıyorum, sapsarı saçları kan içinde kalmıştı. Bunu hak ediyor muydu sahiden? Sadece birini sevmişti oysa. Benim gibi karşılıksız da değildi sevgisi. Zavallı çocuk... Ama b-ben istemedim Kayra."

Sesi titremeye başlamıştı.
Resmen göz yaşları içinde bana işlediği cinayeti anlatıyordu.
Yavaş yavaş pencereye doğru ilerliyordum.

"Annesi bana söz vermişti.
Onu öldürürsem evlendirecekti bizi... Sözünü tutmadı.
Bir hizmetçi parçasını gelin alamazmış. Ben bir hiç uğruna katil oldum Kayra. Kafamda sesler susmuyor! Masum birini öldürdüğümü söylüyorlar.
Uyuyamıyorum. Onun bana yalvaran sesleri kulağımdan gitmiyor."

Durduğu yerden ayrılıp üstüme yürümeye başladı. Her şey yerine oturduğunda bir an önce kaçmam gerektiğini idrak ettim. Aklımda Kaya abinin söyledikleri vardı.

"Biz artık yokuz Kayra. Buradaki kimseye güvenme. En masum gördüğüne bile."

Sertçe yutkundum. Melisa'ya karşı beni uyarmıştı. Anlayamayacak kadar aptal olduğuma inanamıyordum.

"Ama sonra sen geldin.
Feyza gidince kurtulduğumu düşünmüştüm. Ama sen geldin! Nasıl yaptın anlamıyorum.
Benim 9 yılda yapamadığımı 6 ayda nasıl yaptın!"

Hızla üstüme geliyordu.
Elindeki sivri bıçağı fark ettiğimde çığlık attım.

"Melisa dur!"

"Seni göndermek için elimden gelen her şeyi yaptım.
Emziremezsen gidersin diye düşünmüştüm ama olmadı.. gitmedin!"

Aklı yerinde değildi. O tamamen delirmişti! Sağ çıkmak için bir yol aramaya başladım.
Pencere önündeki bedenimi duvara fırlatıp vakit kaybetmeden bıçağı boynuma dayadı. Yüzündeki gülümsemesi o kadar üzücüydü ki bir an ona acıdım. Katilime acıdım.

"Sen gittiğinde biz çok mutlu olacağız." Dedi ağlayarak.
Dolan gözlerimle ona bakıyordum, böyle mi ölecektim? Güzel meleğime sonunda kavuşabilirdim belki.
Temiz meleğim...

Ama içimdeki insani taraf hemen vazgeçmeyecekti. Bıçağı tam saplayacakken dudaklarımdan çıkanlara ben bile şaşırdım.

"Hamileyim!"

Melisa duraksadı ve yüzündeki acı büyüdü. Geri çekildi ve başını iki yana salladı. Sesimi duyan birkaç kişi kapı önüne toplanmış bağırıyordu.

"Hayır, hayır, hayır!" Melisa çığlık attığında kulaklarımı kapadım çaktırmadan kapıya ilerledim.

"Yapamam.." diye mırıldandı. İçinde bir yerde merhamet olması beni kurtarmıştı.

"Sana kıyarım." Dedi kararmış gözlerini bana dikerek, sonra bakışlarını karnıma indirdi.
"Ama ona nasıl kıyayım? Ne suçu var ki? Eksik olan benim."

"Melisa aç kapıyı!" Berke'nin sesini duyduğumda biraz olsun rahatladım. Melisa cevap vermezken Berke bu sefer bana seslendi "Kayra güvende misin?"

"Kapı kilitli." Dedim kısık sesle ama duyduğunu tahmin edebiliyordum. Kapıyı kıracağını tahmin edip uzaklaştım.

"Gençliğimi ona adadım. Hayatımı, zamanımı, aklımı!
Üstelik artık bir bebeği var... Benden geriye ne kaldı ki?"

Bıçağı kendine çevirdiğinde gözlerim büyüdü. Tamam, beni öldürmesini istemezdim ama kendi canına kıyamazdı!

"Melisa sakın." Dedim sakin bir sesle. Yaşlı gözleriyle bana baktı ve gülümsedi.

"Ben bu duvarların arasında hiç mutlu olamadım Kayra.
Umarım s-siz çok mutlu olursunuz." Bıçağı tam boynuna getirdiğinde ona doğru koştum ama geç kalmıştım. Boynunu boydan boya kestiği gibi yere yığıldı. Yığılan bedenini yakaladım, yere çökerken ağlıyordum.

Kapının kırılma sesi kulaklarımı doldururken sadece Melisa'nın cesedine bakıyordum. Ağlamaktan kıpkırmızı olan gözleri açık kalmıştı, tek elinde bıçağı hala tutuyordu. Göz yaşlarım önlüğüne düşüyordu.

Berke önüme gelip beni kendine çevirdi her yerim kandı.
Hizmetli adamlar Melisa'nın bedenini alırken Berke beni kucağına aldı. Bacaklarımı beline sarıp kollarımı sıkıca boynuna doladım.

Ölümden dönmüş olmamın korkusundan değil, Melisa'nın acı hikayesine ağlıyordum ben.

Tek eliyle belimi tutup diğer eliyle saçlarımı okşuyordu.
Onun odasına girdiğimizde benimle birlikte deri koltuğa oturdu. Titriyordum.

Başımı kaldırıp ona bakmamı sağladı. İki elini yanaklarıma koyup gülümsedi.

"Geçti, geçti güzel bebeğim.
Bir şey yaptı mı sana hmm?"

Başımı iki yana salladım.

"Korkma artık ben burdayım."

Başımı omzuna yatırdım, sırtımı okşadı. "Yıkanmak ister misin? Her yerin kan içinde. Hem rahatlamış da olursun."

"Hmhm.."

Beni tekrar kaldırıp kendi odasındaki banyoya götürdü.
Banyodaki uzun tezgaha beni oturtup tişörtümü çıkardığında utanacak halim yoktu.

Altımda sadece boxerımı bıraktı ve küveti doldurdu, kendi üstünü de çıkarıp küvet dolduğunda beni tekrar kucağına alarak küvete girdi.

Kafamda binbir düşünce vardı, lifi alıp duş jelinden biraz sıktı. Beni yıkarken aniden
"Kaya ve Mert abiyi istiyorum." Dedim. Güvenebileceğim sadece onlar vardı.

Berke anlık duraksadı sonra yıkamaya devam etti.
"Kayra, biliyorsun ki affedilmez bir hata yaptılar."

"Bizde yaptık ve hala yapıyoruz. Ayrıca buradaki çalışanlarını da gördük işte. Canımın garantisi yok. Hayır bana kalsa ölebilirim ama Barlas var yani-"

"Tamam güzelim tamam.
Bugün getirtilmelerini isteyeceğim."

Rahat bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Doğru düzgün uyuyamamıştım bile.

Sırtımda hissettiğim beni sıkıca saran kolları ve ıslak saçlarıma kondurduğu öpücüklerle kısa sürede uykuya daldım.



Muhabbet kuşlarım neden ayda veya yılda bir yb atan yazarlar varken yb atmam için bu kadar darlıyorsunuz?

Her şeyden önce bir anneyim sorumluluklarım var gerçek hayatımda tek uğraşımın burası olmadığını bilin.

Bölümle ilgili istediğiniz şeyleri yazabilirsiniz💗💗💗

Süt Anne [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin