3

28.2K 1.6K 453
                                    

3. Bölüm: Bebeğimin süt annesi ol.

Sabah erkenden ev sahibim aramış ve sert bir dille evi terk etmemi söylemişti. Ağrılarım nerdeyse geçmişti, ayrıca bana evi boşaltmam için sadece yarım saat vermişti. Bu yüzden aceleyle hastaneden çıkıp evime gitmeye başladım. Kısa süre için kalacak yerim olsa da sonrasında ne yapabileceğimi bilmiyordum, bebeğimin acısı çok canımı yakıyordu ve ben bununla nasıl baş etmeliyim bilmiyordum.

Sanırım on beş dakika boyunca yürüdüm. Otobüs bulamadığım için yürümek zorunda kalmıştım ve nefes nefeseydim. Sonunda yorgun bir halde evime girebilmiştim. Ev sahibim de oradaydı, yaşlı adam yavaşça bana yaklaştı ve nefes nefese kalmış halimi süzdü.

"Acele et." Dedi kenara çekilerek, zaten iki odalı küçük bir evdi.  Hemen yatak odama girip birkaç parçadan ibaret olan kıyafetlerimi topladım. Çok bir şeyim yoktu, komidinin üstünde Çağatay'la çektirdiğimiz bir fotoğraf vardı. Dudaklarım titredi ve yatağa oturup onu elime aldım.

Çağatay'ın bana açıldığı günden bir fotoğraftı. İlk fotoğrafımız. Fotoğraftaki; kirlenmemiş, masum ve saf duygulara sahip Kayra'ya baktım. Yanındaki Çağatay ise bana henüz gerçek yüzünü göstermemiş, beni aşkla sevdiğine inandırmıştı.

Göz yaşım fotoğrafa düştü, tam Çağatay'ın omzuna. Burnumu çektim ve başımı iki yana salladım. Bunu bize o yapmıştı. Bana eziyet etmiş ve kızımızı kabul etmeyerek beni sadece bedenim için sevdiğini kanıtlamıştı.

Fotoğrafı orada bıraktım ve çantayı omzuma alarak ev sahibinin yanına geldim. İyi biri değildi, ancak 4 ay boyunca burada kira vermeden kalmamı sağladığı için gerçekten minnettardım.

Ev anahtarını ona teslim ettim, evden çıktık. O kendi evine çıkarken ben arkamı döndüm ve aylardır yaşadığım eve baktım. Kızımla tek başıma kaldığımda bu ev altındaydık. Beraberdik. Önüme döndüm ve anılarımı, evle beraber bıraktım.

Şansım yaver gitmişti ki bir otobüs yakalayabilmiştim.  Hastaneye gidene kadar sessizce ağlamaya devam etmiş ve sadece kızımı düşünmüştüm. Gerçekten beni bu hayata bağlayacak ne kalmıştı elimde?

Tekrar hastanenin önüne geldiğimde bir sürü kamyon gördüm. Eşyalar bu kamyonlara yükleniyordu, kalacak yer bulmak için çok az bir zamanım kaldığını anlamıştım.

Kapıdan girdiğim gibi Hatice Teyze koluma girdi. Beni odasına yerleştireceğini söylediği an duraksadım.

"Hatice Teyze, ama sen nerde kalacaksın?" Kendi derdimle o kadar meşguldüm ki sorgulamamıştım bile.

"Evim var evladım, kocamın yanına döneceğim. Sonra da emekli olacağım zaten." Ben herkesi kendim gibi zannetmeyi bırakmalıydım. Başımı salladım ve en alt kata girdik, loş ışık kolidoru aydınlatıyordu ve bu bana korku filmlerini anımsatıyordu.Yıpranmış kapıya anahtarı soktu ve açtı. İçerisi pek iyi durumda değildi ancak benim için yeterliydi. Zaten Çağatay'la beraber içinde olduğum peri masalı da sona ermişti. Alışmalıydım.

"Çok güzel olduğunu söyleyemeyeceğim." Dedi Hatice Teyze. O sırada yatağa oturdum ve gülümsemeye çalıştım. Gerçekten yorgundum. Sonrasında onu teşekkür yağmuruna tutmayı aklıma not ettim.

Yatağa uzandığım gibi üstümü örttü. Neden bilmiyordum ancak sürekli uyumak istiyordum. Bebeğimin acısından ve hayatımdaki sıkıntılardan kaçmak için tek kaçış yolum buydu sanırım.

"Sen uyu yavrum ben seni akşam yemeğinde uyandıracağım." Yanağımı okşadı, ardından odadan çıktı. Tekrar kendimi karanlığa bıraktım.

*°࿐ •*⁀➷

Süt Anne [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin