10

23K 1.4K 356
                                    

10. Bölüm: Misafirler.

Gözlerimi tekrar açtığımda hava aydınlanmış ve karnımın ağrısı geçmişti. Etrafıma bakındığımda yatağımın üstünde bir sürü poşet olduğunu görmüştüm. Merakla doğrularak gözlerimi ovuşturmuş ve örtüyü üstümden atmıştım. Yatakta emekleyerek poşetlerin yanına geldiğimde dizime değeni açmıştım. İçinde bir sürü; ped, tampon ve iç çamaşırı vardı. Onu kenara çekip üç poşetten ikincisini aldım. Bunun içinde de; ağrı kesici haplar, şuruplar, iki tane sıcak su torbası ve bir pofuduk terlik çifti vardı. Terlikleri yere bırakıp üçüncüyü aldım bu sefer önüme. Bunun içinde de çikolata çeşitleri vardı. Kendi kendime gülümsedim ve poşetleri alarak ayağa kalktım. İçindekileri çekmecelerime doldurdum. Komodinimin üstüne ağrı kesici hapları yerleştirmek için gittiğimde, küçük kağıtta yazan notu gördüm. Hapları bırakıp elime aldım:

Uyandığında odama gel.

Berke bey benim için ne kadar zahmete girmişti öyle.. çok utanmış ve mahcup olmuştum. Üstüne çarşafıma da kan bulaşmıştı. Onu çıkarıp gizli gizli Melisa'ya vermeliydim. Karnım ağrımaya başlamadan hemen hazırlanıp Berke beyin odasına gitmeye karar verdim. Sanki ev daha sıcaktı bugün. Kahverengi cropumun üstüne açık kahverengi bir hırka giyerek önümü kapattım ve pantalon giydikten sonra hemen odamdan çıktım. Önce Barlas'ın odasına giderek onu kontrol ettikten sonra uyuduğunu görünce yukarı çıkmıştım. Odasının önüne geldiğimde cesaretimi toplayıp kapısını çaldım.

"Gel!"

Sesini duyunca tüylerim ürperdi. Bana iyi davranması, beni korkuttuğu gerçeğini değiştirmiyordu. Sanırım o gün halime acımış ve bu yöntemle sessizce özür dilemişti benden. İçeri girdim ve kapıyı ardımdan kapattım. Beni görünce elindekileri bırakıp belli belirsiz gülümsedi.

"Yaklaş Kayra."

Yavaş yavaş masasının önüne gelmiştim. Ellerim önümdeydi ve suçlu bir çocuk gibi başımı eğerek ellerime bakıyordum.

"Konuşurken karşımdaki kişinin gözlerime bakmasını isterim." Dediğinde başımı kaldırarak koyu gözlerinle yeşil gözlerimi kitledim. Öyle derin bakıyordu ki bir an başım dönmüştü.

"Aferin." Dedi gülerek. Belli belirsiz gülümsedim. "Berke bey aldıklarınız için teşekkür ederim. Keşke zahmet etmeseydiniz." Dedim onunkine nazaran daha ince olan sesimle. Utancımdan kısık kısık konuşuyordum.

"Zahmet olmadı." Dedi kısaca. "Bugün değerli misafirler ağırlayacağım. Benimle olmanı istiyorum." Bu bana anlamsız gelmişti ancak başımı hafifçe salladım. "Siz nasıl uygun gördüyseniz." Dediğimde kahkaha attı. Samimi olarak duyduğum nadir kahkahalarından biriydi. İçim bir hoş olmuştu sanki.

"Padişah gibi hissettim lan." Dediğinde kıkırdadım. Gülüşüme uzun uzun bakmıştı nedense. Utandırmıştı bu beni.

"Çikolatalardan fazla yeme, adetin bitince elinden alacağım zaten. Haberin olsun." Başımı hızlı hızlı salladım. Sözünü dinlemeyecektim. Önemi yoktu o yüzden. Çok özlemiştim çikolata yemeyi. İznini aldığımda odasından çıktım ve hazırlanmaya başladım. Misafirleri karşısında Berke beyi mahçup etmek istemiyordum. Üstüme daha güzel şeyler giydim ve makyaj yaptım. Barlas uyanınca karnını doyurmuş, altını almış ve onu severken uyutmuştum. Bir yandan Melisa ve Hera'ya yardım etmeye çalışıyordum. İşimi elimden almaya çalışsalar da koca evi tek başlarına çevirdikleri için üzülüyordum onlara. Ayrıca sütümde hiçbir gelişme yoktu. Aynı miktarda geliyordu. Göğüslerim bu yüzden büyüktü zaten. Tabakları masaya yerleştirdim ve zil çaldığında  Berke beyin yanına geçtim.

Gördüklerime inanamıyordum, gözlerim büyümüştü. Berke bey ve uzun olan adam el sıkışırken yanında duran ilk ve tek arkadaşım Ege, gülümseyerek bana bakıyordu. Berke beyle el sıkışmadan önce bana atılarak boynuma sarıldı. Anlık şoktan çıkarak hemen beline sarıldım. Gerçekten oydu. Ege karşımda ve bana sarılıyordu. Onu kaybetmemiştim. Demek ki hayatımda hala kaybedecek bir şeyim vardı. Geriye çekildiğinde kollarımı kendime çektim. İkimiz de gülümseyerek birbirimize bakıyorduk.

Ege ile ilkokulda tanışmıştım. Benim ilk arkadaşım olmuştu. Aynı zamanda tek arkadaşım. Liseye kadar aynı okullara gitmiştik. Babası ve annesi ayrıldığında annesiyle başka bir şehire taşınmışlardı. O zaman ikimizin de telefonu yoktu. O gittikten sonra büyük bir bunalıma girmiştim. Beni o bunalımdan maalesef Çağatay kurtarmıştı.. Ege, Berke beye selam verdi ve arkasını dönerek biraz önce Berke beyle el sıkışan adamın kucağından bize bakan minik bebeği kucağına aldı.

"Kayra, tanıştırayım. Eşim Ata." Dedi arkasındaki adamı göstererek. Demek evlenmişti. "Ve bu da oğlum Ayas." Dedi tekrar, kucağındaki bebeğini göstererek. Şaşırmış bir o kadar da sevinmiştim. Çok güzel bir anne olmuştu. Büyümek ona çok yakışmıştı.

"Kayra'yı nereden tanıyorsun Ege?" Dedi Berke bey kaşlarını çatarak. Ata da ona katılarak "Ben de merak ediyorum açıkçası. Bir açıklama alabilir miyim küçük bey?" Dedi eşine ithafen. İçeri doğru ilerlerken Ege kısaca çocukluk arkadaşı olduğumuzu söylemişti. Berke bey ve Ata salona geçerken biz de bahçeye çıkmaya karar vermiştik. Ayas ağlamaya başladığında onu uyuttuk ve Barlas'ın yanına bıraktık.

Bahçeye girdiğimizde bir kez daha sarıldım ona. Hala benden kısaydı... "Seni kaybettim sandım. O kadar çok şey oldu ki.." diye mırıldandım. Geriye çekildi ve elimden tutarak beni ağaçların altına çekti. Tüm gece boyunca hayatımızda olan gelişmeleri konuştuk. Güneş'i anlattığım kısımda kendimi tutamayarak ağlamaya başladığımda eski günlerdeki gibi gözyaşlarımı sildi. Bana çok iyi gelmişti gerçekten. Berke bey ve Ata bize seslenmese daha da konuşurduk ancak gitme vakitleri gelmişti. Oturduğumuz yerden kalktık ve Ayas'ı almak için Barlas'ın odasına gittik.

Barlas ve Ayas el ele tutuşmuş uyuyordu. Çok sevimli bir görüntüydü. Ege hemen fotoğraflarını çekti ve Ayas'ı yavaşça ayırdı. İkisi de bunu hissedip ağlamaya başladığında Barlas'ı kucağıma aldım ve kapıya ilerledim. Ege ve Ata'yı geçirdikten sonra Berke beye baktım. Bana bakarak belli belirsiz gülümsedi ve Barlas'ın başını okşadı.

"Fazla geç yatmayın." Dedikten sonra yanımızdan ayrıldı. Ben de hemen Barlas'ın odasına gidip onu uyuttum. İçim bir hoş olmuştu.

Süt Anne [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin