44. Bölüm (Polis?)

12.8K 422 272
                                    

Keyifli okumalar...

°°°

Karşımda gülümserken ben ondan bir cevap bekliyordum. Düşündüğüm şeyin olmaması için dua ediyordum.

Dikkatle onun gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Belki bir cevap yakalarım diye. Aynı ifadeyle o da bana bakıyordu. Tepkimi ölçmeye çalışıyordu. Bu kadar sakin durmam onu düşünmeye zorlamıştı.

"Dün geceyi hatırlamıyor musun?" diye sorduğunda başımı hayır anlamında salladım. Cevap verecek gücü kendimde görmüyordum.

Gözlerimin içine bakarken bir anda ayağa kalkıp "Hiçbir şey olmadı." dedi. Odadan çıkacağı zaman hızla onu durdurdum.

"Bana her şeyi an..." anlat diyeceğim anda başıma saplanan ağrıyla ellerim yukarı çıktı. Alnıma baskı uygularken hızla yanıma gelmişti. O sırada zihnimi dün gecenin anıları doldurdu.

•••

Dün akşam...

Kaçıncı kez başıma diktiğim bardaktı bilmiyordum ama iyi gelmişti. Zihnim boşalmış, kendimi hafiflemiş hissediyordum. Barmene bardağı yine uzattığımda hızla doldurmuş önüme koymuştu. Parmaklarım içki bardağını sardığında ağzıma götürmek için hamle yapmıştım ki, bardak elimde yok olmuştu.

Bardakla aynı anda başım da yukarı kalkmıştı. Arkamı döndüğümde, sinirle elindeki bardağı tezgaha bıraktı. Koyulaşmış gözleri gözlerimle buluştuğunda şokla ona bakmaya devam ettim. Ne işi vardı, burada?

Bileğimden tutup beni oturduğum tabureden kaldırdı. Kaşlarım çatılırken bileğimi elinden kurtarmaya çalıştım.

"Ne yapıyorsun?" diye sesimi yükselttiğimde arkasını dönüp bana yaklaştı. Öfkesini boynunda atan damardan anlamıştım. Bileğimdeki parmakları sıkılaşırken yüzünü yüzüme yaklaştırıp "Eve gidiyoruz!" dedi.

Sesim içime kaçmıştı ki, benden uzaklaşıp yürümeye başladı. Büyük adımlarına yetişmeye çalışıyordum. Kulüpten çıktığımızda soğuğu hissetmiştim. Ben geldiğimde bu kadar soğuk değildi. Uzun zamandır burada olmalıydım.

Arabanın arka kapısını açıp oturmamı sağladı. Elbisemin eteği yukarı çıkarken düzeltmek için üşenmiştim. Kısa süre sonra o da gelip arabaya oturmuş, çantamı yan koltuğa bırakmıştı.

Arabayı çalıştırdığında "Ne işin var burada?" diye sordum. Bana bakmadan "İşten çıkınca buraya geldim." dediğinde başımı sallayıp gülmeye başladım.

"Sarhoş mu oldun sen?" diye sorduğunda sırtımı dikleştirip öne doğru yaklaştım. "Sarhoş birine mi benziyorum?" dedim.

Bana cevap vermeyip arabayı sürmeye devam etti. Kısa bir süre sonra arabayı durdurduğunda onu beklemeden arabadan indim. Evimi gördüğümde gülümsedim. Büyük adımlarla kapıya yaklaşıp şifreyi girerek kapıyı açtım.

İçeri girdiğimde evimin sıcaklığı gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. Aniden arkamdan belime sarılan kollarla irkildim. Arkamı dönmek için hamle yaptığımda bana izin vermişti. Yüzlerimiz aynı hizada olmasada başımı kaldırmış gözlerine bakmayı başarmıştım.

ECELLE NİŞANLIWhere stories live. Discover now