ECELLE NİŞANLI

33. Bölüm(Benim katilim kim?)

Keyifli okumalar...

°°°

Yazar'dan...

Arya gülümseyerek arabaya bindi. Kayayı görünce yüzünde tebessüm oluştu.

"Günaydın, Kaya. Nasılsın?" diye sordu. Bu günlerde tuhaf davranıyor, günlerle kayboluyordu.

Kaya gülümseyerek ona bakıp "İyiyim, Arya. Seni gördüm çok daha iyi oldum." dedi. Gerçekten de Arya'nın gülen yüzünü görünce onun da yüzünde tebessüm oluşmuştu. İçinden 'Bu kızın gülüşü bulaşıcı.' diye geçirdi.

Oysa, Kaya, yüzündeki tebessümün kalbine ait olduğunu bilmiyordu..

Arya başını sallayarak arkasına yaşlandığında telefonunun melodisi arabayı süsledi. Pantolonunun arka cebinden telefonu çıkardığında arayanı gördü. Gülümseyerek telefonu kulağına koyup "Günaydınlar, koala hanım." dedi. O sırada Kaya da, Arya'nın hitap ettiği koala hanımı merak etmiş dönmüştü. Arya Kaya'nın bu hareketine gülerken koala hanım cevap vermişti.

"Sen kendini benimle karıştırdın galiba... Ben olsam olsam kedi olurum. Senin uyuduğun sürenin yarısını uyuyorum." dedi, Maria. Kendini kediye benzetmiş olsa da yirmi saatten fazla uyuyan koaladan daha iyiydi.

Arya gözlerini devirip "Sana lafım yok, Maria." dediğinde Kaya Maria ismini duymasıyla koala hanımın kim olduğunu öğrenmişti. Arya devam edip "Ne için aradın, bayan kedi?" diye sorduğunda Kaya gülerek arabayı sürmeye devam ediyordu.

Maria, Arya'nın sözleriyle kendine gelince ne için aradığını da hatırlatmıştı.

"Yemek yapacaktım. Ne yemek istersin diye aradım. Özel bir siparişiniz var mı?" dediğinde Arya hemen onu durdurdu.

"Bir şey yapma, geliyorum zaten. Beraber yaparız." dediğinde Maria bunu kabul etmişti. Tek başına yemek yapmak sıkıcı oluyordu. Kızlar konuşmalarına devam ederken, Kaya'nın sanki gerçek dünyadan bağlantıları kesilmiş gibiydi. Her zamanki gibi aklını meşgul eden, Amir Ateş vardı.

Arabayı evin önünde durudurup Aryaya inmesini söyledi. Arya Kaya'nın komutuna uyup arabadan indiğinde Mariaya hiçbir şey söylemeden telefonu yüzüne kapatmıştı. Kaya'nın bu yavaşlıkla arabadan geç çıkacağını anlamış onu beklemeden eve koşmuştu. Hızla kapıyı çalarken Marianın söylendiğini duydu. Ama hâlâ kapı ziline basmaya devam ediyordu. Niye mi? Ona sormak lazım. Eğlenceli herhalde..":)"

Maria kapıyı açtığında tam da beklediği kişiyi görmek onu şaşırtmamıştı. Arya'nın yüzündeki tebessüm de sinirlerini bozmuştu. Onu duygusuzca eve davet ettiğinde, Arya hemen yüzündeki tebessümü silmişti.

Arya "Maria, iyi misin? Boncuklarım nerede?" diye masumca sorduğunda Maria ister istemez gülümsemişti.

Arya işaret parmaklarını Marianın gamzelerine bastırıp başını sağa sola sallayarak "İşte buradaymış." dedi.
Maria Arya'nın ellerini itekleyerek salona geçip "Siktir git, Arya. Mutsuz olduğumu görmüyor musun?" diye üzgün sesiyle söylediğinde "Birincisi, o küfürü ağzına hiç yakıştıramadım. İkincisi, mutsuz olduğunu görüyorum. Üçüncüsü, en önemli, olanı, mutsuz olduğun için seni güldürmeye çalışıyorum ya." dediğinde Marianın aklında oluşan şeyler yüzünün daha da buruşmasına sebep olduğunda bir anda "Arya, ben Kayadan hoşlanıyorum galiba." dedi.

Arya Mariaya baktı. Bakmaya devam ederken Maria da Arya'nın tepkisinin ne olduğunu görmeye çalışıyordu. Arya'nın yüzündeki gülümseme yok olurken Maria ayağa fırlayıp ingilizce söylenmeye başladı.