2. Bölüm (Americanonun suçu)

56.8K 1.4K 1.3K
                                    

Okuduğunuz saati buraya bırakın:):

Keyifli okumalar...

°°°

ARYA'DAN...

Kapıyı açtığımda gördüğüm adam şaşırmama sebep oldu, ama bir şey belli etmeden odaya girdim.

Rektörün odasında ne yapıyordu? Az evvel yaşananlar yüzünden beni şikayet etmeye mi gelmişti? Hepsi o americanonun suçuydu.

Düşüncelerimden rektörün seslenmesiyle sıyrıldım. Gözlerimi adamdan çekip dikkatimi rektöre yönelttim.

"Sizden almam gereken bazı evraklar vardı. Rahatsız ettim galiba."dedim gözlerini üstüme dikip bana bakan adamı tanımıyormuş gibi yaparak. Zaten tanımıyordum.

Rektör eliyle koltukta oturan adamı göstererek "Önemli bir işim vardı, birazdan gelirsin."dediğinde kendime uzun bir küfür savurdum. Bok gibi bir zamanda gelmiştim.

Aniden ela gözlü adam "Başka birini çağırmanıza gerek yok, bu hanımefendi bana üniversiteyi gezdirir. Çok kalmayacağım zaten."dediğinde gözlerim fal taşı gibi açıldı. Neler söylüyordu bu adam böyle?

"Benim önemli bir işim vardı. Sizi asistan, öğretim görevlisi ve ya başka biri gezdirmeli. Bu konu hakkında pek bir bilgim yok. En iyisi gideyim ben."dedim saçmalayarak. Arkamı döndüm. O sırada ela gözlü adam "Bekle, ben seni istiyorum."dediği sırada söylediklerini anlamaya çalıştım bir süre. 'Bana mı söyledi?' diye düşünürken, odadaki herkesin erkek olması kötü bir şanstı.

Aniden odada rektörün sesi duyuldu, arkamı döndüğümde rektör emin olamayarak bir bana, bir de o adama bakıyordu.

Sonunda uyarıcı bir şekilde öksürüp "Amir bey okulumuzun yeni sahibi. Senin gezdirmeni istiyorsa yardımcı olmalısın. Çok kısa sürecektir." dedi, beni ikna etmeye çalışarak. Ses tonundan ve haraketlerinden bu adamın ne kadar önemli biri olduğunu anlayabiliyordum. Rektörün bana gözleriyle rica ettiğini gördüğümde başımı salladım. Şu minnoş kalbim...

Amir ayağa kalkıp "Hayırlı olsun." diyerek elini uzattı. Rektör elini sıktıktan sonra Amir'in bakışları beni buldu. Rektöre gülümsediğim zaman Amir önümden geçip kapıyı açtı. Kendisi kapıdan geçmeyip benim geçmem için işaret etti. Bir rektöre, bir de kapıya bakıp ardından derin bir nefes alarak odadan çıktım.

Amir'in bedeni benimle aynı hizaya gelince "İsmini öğrenebilir miyim? Hitap etmek için." dedi. Başımı sağa çevirip ona bakarak kısaca "Arya." dedim. Dudaklarının altında mırıldandığını gördüm.

"Güzel bir ismin var, Arya."

Tebriklerimizi nereye sunuyoruz?

Arkamızdan yardımcısı olduğunu düşündüğüm biri geliyordu. Ona takılmayarak sessizce yürümeye devam ettim.

Bakışlarımı ona her çevirdiğimde bana bakarak bir şeyler düşünüyordu. Parlak elaları düşündüklerinin ne kadar korkutucu olduğunun bir işareti gibiydi. Artık rahatsız olduğum için adımlarımı hızlandırdım. Gezerken bazı yerlerde kendimi tutamıyor, kendi fikirlerimi söylüyor, okulun ne kadar yetersiz olduğunu anlatıyordum. Almışsa bir şeyler yapsın canım.

Başımı yine ona çevirdiğimde gözlerini üstüme diktiğini gördüm.

Tüm ciddiyetimle konuşmaya başladım. "Bildiğim her yeri size gösterdim. Benimle gezdiğiniz için gördükleriniz sınırlı, eğer bir görevli ile..." Sözümü kesti. Ciddi bir ifadeyle "İlk karşılaşmamızda senliydik, ne zaman sizli olduk?" diye sordu konudan alakasız bir şekilde.

ECELLE NİŞANLIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora