My Youth Is Yours | Jikook

14- Pişmanlık

Biz çok şükür gelebildik.. watty kaldırmış bölümü ve taslağa düşmüş. Ben tamamen silindi sanıp kalp krizi geçirdim ama biliyosunuz hahah.6:8.72₺2!2&/&

Oy sınırı geçilir geçilmez yükledim bölümü. Hangi yazar benim gibi pat pat bölüm atıyo he? Ama çok şükür ki kıymetim biliniyo. Canımsınız hepiniz :*

Fakat bundan sonraki bölümü bu kadar kısa süre içinde atamayabilirim. Evdeki eşyalar değişiyor ve dışarda koşturmak zorunda kalacağım muhtemelen. Yine de bulduğum her fırsatta yazacağım. Belki sınır geçilene kadar yetiştiririm yine de.

Ve bazı okuyucularım yb bildirimi almadıklarını söylüyor. Aklıma gelen tek çözüm beni watty üzerinden takip etmeniz. Bölüm attığımda duyuru da paylaşırım ve böylece sorun ortadan kalkar. Hem zaten beni neden takip etmiyosunuz ki? Küseyim mi size hm? ;(

Panoma da daha çok yazın. Sizi orda görmeyi seviyorum♡

Oy sınırı +400 yorum sınırı SINIRSIZ.

İyi okumalar bebeklerim, bölüm sonu görüşürüz.

14- Pişmanlık

Gözlerimi, başıma saplanan iğrenç bir ağrıyla araladım. Sanki kafamın içinde uluslar yıkılıyordu. Öyle güçlü, öyle dayanılmazdı acısı.

O lanet içkiden ne kadar içmiştim ben?

Ağzım kupkuruydu. Susamıştım. Çok susamıştım. Yerimde kıpırdanmaya çalışıp, hareket edemediğimde, belimi sıkı sıkıya sarmalamış olan kolu farkettim ve irkildim.

Gözlerimi ağrıdan tam olarak açamıyordum. Sırtım arkamdaki kişiye dönük olduğu için onun kim olduğunu görmüyordum ama ben..

Ben dün gece Chan'le kalacaktım. Onunla aynı çadırda kalacaktım. O mu sarılıyordu bana böyle?

Bu düşünce, ağrımı ikiye katlarken, bakışlarımı aşağıya doğru çevirdim ve görüş açıma giren kolla derin bir nefes aldım.

Jungkook'tu.

Şükürler olsun ki, Jungkook'tu çünkü eğer Chan olsaydı çıldırırdım. Onunla aramda böyle bir samimiyet yoktu, bana sarılmış olma düşüncesi bile mideme bıçak saplamaya yetmişti.

Fakat ben neden Jungkook'la uyuyordum?

Gece yanıma mı gelmişti? Yoksa-yoksa ben mi onun yanına gitmiştim. Hatırlamıyordum. Ne kadar içtiysem, bir bok hatırlamıyordum şimdi.

Fakat Jungkook'laydım. Onun yanında ve onun kolları arasındaydım. Nasıl olmuştu bilmiyordum ama bir şekilde yine birlikte kalmıştık ve ben onunla uyumuştum.

Bu düşünce, içimi rahatlatıp başımdaki ağrıyı hafifletirken dudaklarımın iki yana kıvrılmasına engel olamadım.

Belimde kıpırdanmama rağmen hareketsiz duran kolu, onun hala uyuduğunu gösteriyordu. Uyandırmamaya dikkat ederek tamamen ona döndüğümde burunlarımız, yakınlığımızdan dolayı birbirine değmişti.

Başımı biraz geri çekip kapalı göz kapaklarına baktım önce. Sonra hafifçe çatılan kaşlarına. Yine huysuzlanıyordu pozisyonumuzu bozduğum için. Bu beni daha da gülümsetirken burnumu burnuna sürtme isteğime engel olamadım.

Huylandığı için kırıştırdı tavşan burnunu. Hafifçe kıkırdayıp yeniden geri çekilerek onu incelemeye devam ettiğimde, ağzını hafifçe şapırdatmış, bakışlarımın dudaklarına düşmesine sebep olmuştu.