21- Katil Civciv

13.7K 1.1K 4.1K
                                    

Selam bebekler,

Sınır henüz geçilmedi ama araya yılbaşı falan gireceği için burda olamayabilirim. O yüzden sizi bekletmemek için bölümü hızlıca yazıp atmak istedim. Ama bir sonraki bölümü 599 oy olsa yine de 600 olmadan atmayacağımı bilin. Eskiden 1 günde 500ü geçiyordu demekki istenirse olabiliyor. Hayalet okuyuculara cidden tahammülüm yok artık.

Oy sınırı +600 yorum sınırı SINIRSIZ (hep belli kişiler atıyo bunun farkındayım. Onlara ayrıca teşekkür ederim)

Ve twitterda bu hikayeyi daha fazla uzatmayacağımı birkaç bölüme toparlayıp bitireceğimi yazmıştım. Jikook sevgili olduktan sonra düşen oy ve yorum sayılarından yola çıkarak aldım bu kararı.

Şimdi bir kez de size soruyorum. Karar vermemde yardımcı olun. Youth'a tamam mı devam mı?

İyi okumalar

21-Katil Civciv

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Dedim öfkeli sesimle karşımda kollarını göğsünde birleştirmiş alayla gözlerime bakan Mari'ye.

Jungkook'la sevgili olmamıza şaşırdığını ve öfkeden delirdiğini biliyordum. Kıpkırmızı yüzü kıskançlıktan neredeyse ortadan ikiye ayrılacağının kanıtıydı. Ve beni dersin ortasında buraya çağıracak kadar gözü dönmüştü.

"Demek sonunda başardın." Dedi aramızdaki mesafeyi biraz daha azaltıp. "Jungkook'u ayartmayı başardın."

"Ağzını topla." Dedim dişlerim arasında. Keşke karşımdaki bir kız olmasaydı diye düşünmeden edemedim. Yoksa yayık ağzını toplamasını çok iyi bilirdim.

"En başından beri biliyordum onda gözün olduğunu." Derken yüzündeki gülüş silinmiş, yerini öfkeye bırakmıştı.

"Beni yanıltmadın Jimin. İğrenç bir sürtük olduğunu herkese kanıtladın."

"Mari.." dedim sabır diler gibi. Fakat o benim ayarlarımla oynamak ister gibi gittikçe sesini yükseltiyordu.

"Onu benim elimden aldın!" Diyerek daha da yaklaştı bana. "Sen olmasaydın biz hala birlikte olacaktık. Jungkook hala benimle olacaktı. Ne yaptın da girdin aklına söylesene? Altına mı yattın? Onu baştan mı çıkarttın ha ne yaptın söyle?!" Diye boğazı yırtılırcasına bağırdığında kendimi durduramadım.

Kocaman bir kahkaha patlattım.

Aptaldı. Tam bir aptaldı bu kız.

"Sen.." dedi ben gülmeye devam ederken dehşete düşmüş gibi. Gözü seyiriyordu sinirden ama bu daha çok gülmeme sebep oldu.

"Mari.." dedim kıkırdayarak ve bir adım da ben attım ona doğru. Şimdi neredeyse burun burunaydık ve o sinirle soluyordu. Bense gülümsemeye devam ediyordum çünkü bunun onu daha çok delirteceğini biliyordum.

"Sana cidden üzülüyorum biliyor musun? Nasıl bu kadar gurursuz olabilirsin?" Diye sordum başımı iki yana sallayıp.

Jungkook'un onunla duygusal olarak hiçbir şey yaşamadığını biliyordum. Evet, onunla birlikte olması başlı başına bir hataydı ama ona artık birlikte olmak istemediğini söylemiş ve ondan uzun bir süre önce ayrılmıştı. Fakat karşımdaki kız bunu bir türlü kabullenmek istemiyordu.

O zaman kabullenmesini sağlamalıydım.

Mari'ninki yalnızca hırstı. Jungkook'a aşık falan değildi. Onunla yalnızca okulun en popüler çocuğu olduğu için birlikteydi ve tek derdi insanların gözünde biraz daha yükselmekti.

My Youth Is Yours | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin