11- İstediğin Oldu

9.4K 1K 2.1K
                                    

Merhaba biz geldik,

Geçen bölüme o kadar az yorum geldi ki, bu bölümü yazma şevkim inanın ki sıfırdı. Eğer bu bölümde de aynı şekilde yorum gelmezse sizi diğer bölüm için uzun bir süre bekleteceğimi bilmenizi isterim. Bizim, burda bu hikayeleri yazan kişiler olarak sizin yorumlarınız ve oylarınız dışında hiçbir kazancımız ve beklentimiz yok. Eğer hikayeyi severek okuyor ve devamını bekliyorsanız, yapmanız gereken tek şey destek olmak. Bu yüzden lütfen bu konuda biraz daha hassas davranın olur mu?

Ve bölüme geçmeden önce tekrar belirtiyorum, karakterlere küfredilmesinden hoşlanmıyorum.

Evet, hepsi bu kadardı teşekkür ederim.

Oy sınırı: +350 yorum sınırı: sınırsız(?)

Bölüm sonu görüşelim bebekler, iyi okumalar

11- İstediğin Oldu

Başım ağrıyordu.

Dün, o kadar çok düşünmüş ve o kadar kurmuştum ki kafamda bazı şeyleri, bunun acısı olarak da sabaha kocaman bir baş ağrısıyla uyanmıştım.

Daha doğrusu Jungkook okula geç kalıyoruz diye bir süre söylenmiş, ben onu duymama rağmen gözümü başımın ağrısından açamadığımdaysa saçlarımdan öperek uyandırmıştı beni.

Ağrım olduğunu da hemen anlamıştı elbette. Aşağıdaki ecza dolabından ilaç ve su getirmiş, içtiğime emin olduktan sonra da bugün okula gelmememi, dinlenmemi söylemişti fakat onu dinlememiştim. Bu hafta ilk sınavlar başlıyordu bu yüzden ders kaçıramazdım. Okul birinciliği oturduğun yerden olmuyordu. Sorumluluklarımın bilincindeydim.

Fakat şu an öğle arasına girecek olmamıza ve sabah ilaç içmeme rağmen başım hala geçmemişti.

Düşünceler peşimi bırakmıyordu çünkü.

"Sana okula gelmemen gerektiğini söyledim." Dedi kızgın sesiyle. "Ama yok illa inat edeceksin. Şu haline bak resmen acı çekiyorsun Jimin."

"Sorun yok. Daha iyiyim." Dedim ama yalandı ve bunu ikimiz de biliyorduk. Birbirimize yalan söylemezdik çünkü söylediğimizde mutlaka diğeri bunun yalan olduğunu anlardı.

"İyi falan değilsin." Diyerek göz deviren Jungkook da bunu ispatlamış oldu böylece.

Ben ağzımı açıp bir şey söyleyemeden matematik öğretmenimiz ve aynı zamanda sınıf öğretmenimiz olan bay Lee'nin sesini duyduğumda, dikkatimi ona verdim.

"Biliyorsunuz ki bu hafta sınavlarınız başlıyor. Yönetim kurulu ve tüm öğretmenler olarak, son sınıf olmanız ve sene boyunca sınav stresi yaşayacağınızı düşünerek bu yıl için bolca etkinlik düzenlemeye kadar verdik." Dediğinde tüm sınıftan alkışlar ve ıslıklar yükselmişti.

Güzel düşünmüşlerdi çünkü tüm hayatımızı etkileyecek olan sınava yalnızca aylar vardı artık. Gerçekten de son sınıf olmanın baskısı daha sene başından kendini hissettiriyordu.

En azından benim için.

Bay Lee, elini kaldırıp herkesin susmasını istediğinde devam etti sözlerine.

"İlk etkinliklerimizden biri de kamp olacak. Hafta sonu için tüm son sınıflar arasında iki günlük bir kamp düzenledik. Buraya 1.5 saatlik mesafedeki Ganju ormanında kalacağız. Çadırlar ve her türlü ihtiyaç okul tarafından karşılanacak. Cumartesi sabahı yola çıkacağız, pazar akşamı döneceğiz. Gelmek mecburi değil elbette fakat gelecek olanların ailelerinden alacakları izin kağıtlarını en geç cuma sabahına kadar Park Jimin'e teslim etmeleri gerekiyor."

My Youth Is Yours | JikookWhere stories live. Discover now