6- Güvenli Kollar

9K 1K 1.9K
                                    




6-Güvenli Kollar

Partiye gidiyordum.

Normalde hiç haz etmediğim bir şey olsa da, tek başıma evde oturup gece Jungkook'un eğlenip eğlenip gece yanıma gelmesini beklemek istemiyordum.

Sinir olmuştum çünkü.

Tamam, partiye gitmesi sorun değildi. Çünkü bu aynı zamanda galibiyet kutlamasıydı ve Jungkook da takım kaptanıydı. Elbette gidebilirdi ama Mari'nin onu ikna edebilmek için neler yaptığını tahmin edebiliyordum.

Üstelik Jungkook bana sen de gelmek ister misin diye teklif bile etmemişti. Partilerden hoşlanmadığımı bildiği için etmediğini de biliyordum ama yinede.. sinir olmuştum işte banene.

Bu gecelik bir istisna yapabilirdim. Her ne kadar Daniel'la vakit geçirmek istemesem de, onu sonrasında bir şekilde başımdan savuşturabilirdim.

Hem Taehyung da orda olacaktı. Bugün gelip gelmeyeceğimi sorduğunda ona gelmeyeceğimi söylemiştim ve muhtemelen o da beni karşısında gördüğünde oldukça şaşıracaktı çünkü gideceğimi ona da haber vermemiştim.

En azından Jungkook sevgilisiyle ilgilenirken, ben de Taehyung'la vakit geçirebilirdim. Onun yanında kendimi güvende hissediyordum. O da Jungkook kadar olmasa da, bana karşı aşırı korumacıydı. Bu yüzden orda beni yalnız bırakmayacağını biliyordum.

Dolabımdan seçtiğim kıyafetleri üzerime geçirip aynanın karşısına geçtiğimde, yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu.

Üzerime siyah, minik parlak taşlarla işli tül bir gömlek, içine de sıfır kollu siyah bir atlet gitmiştim. Altımaysa, tüm kıvrımlarımı saran siyah, dizleri yırtık mumlu bir pantolon. Ayağımda da en sevdiğim botlarım vardı.

Güzel görünüyordum. Kendimi baştan aşağıya süzdüğümde, tatmin olmuş ve kendi aksime aynadan göz kırpmıştım.

Duştan yeni çıktığım için hala nemli olan siyah saçlarıma fönle şekil vermiş, gözlerime abartıya kaçmadan buğulu bir makyaj yapmıştım. Ve son olarak şeftali aromalı, dolgun dudaklarıma hafif renk veren parlak lipbalmımı da sürdüğümde artık gitmek için tamamen hazırdım.

Bu tarz partilere çok katılmadığım için, okuldakiler beni gördüklerine oldukça şaşıracaklardı.

Fakat ben en çok Jungkook'un tepkisini merak ediyordum.

Muhtemelen ona haber vermeden geldiğim için sinirlenecek, kıyafetlerime bir kulp takacak ve beni en sessiz köşeye oturtup insanlardan uzaklaştırmaya çalışacaktı.

Hele ki Daniel'la geldiğimi gördüğünde...

Umarım olay çıkmazdı bu gece. Ben oraya kimsenin kavga çıkartması için gitmiyordum.

Daniel'dan gelen, kapıda olduğuna dair attığı mesajla son kez aynada kendime baktım. Her şeyin düzgün olduğuna kanaat getirdiğimde, hızlı adımlarla aşağı inerek arabasına yaslanmış beni bekleyen çocuğa göz devirme isteğimi güçlükle bastırdım ve yalancı bir tebessümle "selam" dedim ona.

"Selam." Dedi benim aksime kocaman gülümseyerek.

"Bekletmedim değil mi?" Diye sorduğumda beni şaşırtmayarak her zamanki flörtöz tavrını takınmıştı hemen.

"Sonunda bu güzelliği göreceksem, sabaha kadar beklemeye razı olurdum. Muhteşem görünüyorsun Jimin."

Bu çocuk cidden...

Daniel oldukça yakışıklı, güzel vücutlu ve zengin bir çocuktu. Bu yüzden de özgüveni tavandı. Okuldaki kızlar da, onun playboy tavırlarına deli oluyordu ama onun bu halleri ne yazıkki beni hiç ama hiç etkilemiyordu. O da muhtemelen bunun farkında olduğu için, benimle ilgili hırs yaptığını falan düşünüyordum. Uzun zamandır benimle ilgileniyordu ve benden hiçbir olumlu yanıt alamadığı halde, yine de vazgeçmiyordu.

My Youth Is Yours | JikookWhere stories live. Discover now