My Youth Is Yours | Jikook

10- Bu Normal mi?

Ruh hali saniyeler içinde değişmişti. Az önce kararlılıkla gözlerimin içine bakan adam, şimdi söylediği şeye pişman olmuş gibiydi ve.. ve kırılmış gibi?

"Jungkook.." dedim yanına gidip elimi çıplak omzuna koyarken. Bana dönmesi için yapmıştım ama o ısrarla bana bakmamış dolabını karıştırmaya devam etmişti.

"Jungkook, yüzüme bak." Dedim tekrar ve omzuna baskı uygulayarak onu kendime çevirmeye çalıştım. Derdi neyse öğrenecektim. Nihayet başarılı olduğumdaysa "ne var Jimin?" Dedi sert sesiyle.

"Neden?" Dedim gözlerinin içine bakıp. "Neden böyle davranıyorsun?"

"Bir şey yaptığım yok." Diyerek omzunu geri çekti ve elimin boşluğa düşmesini sağladı. "Sana bir teklif sundum. Sen de bunun hata olduğunu söyledin ve konu kapandı. Uzatma artık ve unut."

"Ben bunu sormuyorum." Dedim kollarımı göğsümde birleştirip.

"Neyi soruyorsun?" Dediğinde eline aldığı baksırı havlunun altından kalçalarına yerleştirmiş, havluyu da yatağına fırlatmıştı. Şimdi karşımda yalnızca baksırıyla durmuş bıkkınca bana bakıyordu.

"Üzerine bir şeyler giysene." Dedim kaşlarımla çıplak bedenini işaret ederek. "Üşüteceksin."

"Hava 25 derece Jimin. Üşütmem merak etme." Dedi ve dudağının bir yanı alayla yukarı kıvrıldı. "Ne o, yoksa benden etkileniyor musun?"

"Sa-saçmalama." Dedim göğsümdeki kollarım çözülmüş, arkamdaki çalışma masasına tutunmuştum. Sonra aklıma gelen şeyle "hem.." diyerek anında pozisyonumu toparlamış, alaycı bir gülüş yerleştirmiştim tıpkı onun gibi dudaklarıma.

"Hem sen benden etkileniyor olmayasın Jeon? Sonuçta benimle öpüşmek isteyen sensin hm?"

Dudaklarını bir kahkaha esir aldığında "senden mi?" Diye sordu işaret parmağıyla beni göstererek. "Unuttuysan hatırlatayım civciv. Benim, senin aksine yönelimimi keşfedeli epey oluyor. Erkekler ilgi alanım değil."

"Erkekler ilgi alanın değil ama, ben bir erkek olduğum halde benimle öpüşmek senin için sorun teşkil etmiyor öyle mi? Jungkook salak falan mısın sen?" Diyerek sinirle güldüğümde, "ben burda en yakın arkadaşıma yardım etmeye çalışıyorum." Diye savundu kendini.

"Hem burda konu benim değil, senin erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını anlamaktı. Gerçi benimle öpüşüp de etkilenmeyecek herhangi bir cins tanımıyorum ama.."

"Yani kendini benim için feda edeceksin öyle mi Jeon yüce gönüllü Jungkook?" Dedim kaşlarımı kaldırarak. "Sen cidden değişiksin."

Yüzündeki gülüşle siyah tişörtünü üzerine geçirip, altına gri eşofmanını giydiğinde derin bir nefes almıştım. Gözlerimin vücuduna kaymaması için dakikalardır savaş veriyordum. Yanlışlıkla beni kendine bakarken yakalasa daha da havaya girecekti çünkü tavşan kılıklı.

"Değişiğim ben." Dedi. "Ama çok da yakışıklıyım. Ve dayanılmaz. Hala mı öpüşmek istemiyorsun benimle?"

"Sen.." Dedim gözlerim kısılırken. İşte şu an benimle gerçekten dalga geçiyordu. Elime geçen ilk şeyi alıp ona fırlattığımda kıkırdamış, sporcu reflekslerini kullanarak hemen yana kaçmıştı.

"Utanmazsın." Dedim başımı iki yana sallayıp. "Narsist pezevenk."

"Bu benim mottom aşkım." Deyip göz kırptı. "Ne demiş yüce BTS, love yourself. Önce kendini seveceksin."

"Sen zaten yalnızca kendini seversin." Diyerek yatağının ucuna oturmuş, avuçlarımı arkaya yaslayarak genişçe yayılmıştım. "Mari'ye üzülüyorum. Kız da kendisini sevdiğini falan düşünüyordur."