7- ASLAN TERBİYECİSİ

20.4K 1.2K 436
                                    


Karşımda başı sarılı bir şekilde gezen Efkan'a korku dolu bakışlar atıyordum, o ise bana öldürecek gibi bakıyordu.

Kendine geldiğinde direkt üzerime atlamıştı, ama Pusat onun adını söylediği anda beni bırakmıştı. Kendi kafasına bandaj yaptıktan sonra ise bana öldürücü bakışlar atıyordu.

"Elbet bir gün öleceksin." dedi Efkan yanımdaki koltuğa otururken. Gözlerimi ondan çevirdim. Odaya gidip kapıyı kapatmak istiyordum ama Pusat izin vermiyordu.

Nefesim hızlanırken bir an önce onun odadan çıkıp salona gelmesi için dua ediyordum. O daha korkutucu olsa da en azından şimdilik beni bu canavardan kurtarıyordu.

"Orospu çocuğu." dediğinde yumruklarımı sıktım. Normal bir zamanda olsa belki üzerine atlardım, ya da yine böyle susardım bilmiyorum.

Kapı açılıp Pusat odadan çıktığında ona baktım. Beni ilk kaçırdığı zaman giyindiği gibi giyinmişti. Siyah bir şapkanın üzerine siyah kapşonu kapatmış, altına ise bir pantolon giyinmişti.

"Efkan, sen Çağan beyinin yanına git." dediğinde Efkan dönüp ona bir bakış attı. Pusat o sırada silahını beline yerleştiriyordu.

"Sen ne yapacaksın?" diye sordu Efkan mesafeli bir sesle. Pusat'ın bakışları bana döndü.

"Biz küçük aslan ile birlikte dışarı çıkacağız." afallayarak yüzüne baktım. Dışarı mı çıkacaktık?

"Yürü." dedi bana kafası ile kapıyı işaret ederken. Efkan ile göz göze gelip onun sert bakışları ile karşılaşınca hızla ayağa kalktım.

Pusat postallarını giyinirken yanına varıp kendi botlarımı aradım. Bulduğum anda ayağıma geçirdim. Özgür olduğum dönemlerden bir eşya gördüğüm için kalbim acımıştı, bir bot bile boğazımı düğümlemişti.

Pusat kapıyı açtığında yüzüme vuran hafif rüzgar ile gözlerimi kapattım. Hapis hayatı böyle bir şey mi oluyordu? Ufak bir rüzgarı bile özleyebilir miydi insan?

Pusat şapkasını düzeltip dışarı doğru adımladığında arkasını dönüp bana baktı. Kafamı eğip yanına yürüdüm. Yanına gelince yeniden yürümeye başlamıştı. Aşırı sakindi, ya şimdi kaçıp gitseydim?

Etrafıma bakındım, bir insan bile yoktu. Sadece caddeden iki tane arabanın geçtiğini gördüm. Pusat evin önündeki arabaya ilerleyip sürücü koltuğuna oturduğunda yüzüme bile bakmamıştı. Araba filmli olduğu için arabanın içinde bana bakıyor muydu bilmiyordum. Ama kaçamayacağımı bildiği için aşırı sakin davranıyordu.

Derin bir nefes alıp arabanın önünden dolandım ve etrafıma bir kez daha bakıp kapıyı açtım. Yan koltuğa geçip oturduğumda kapıyı kapattım.

Pusat anında kapıları kilitledi ve motoru çalıştırdı. Ellerimi önümde birleştirmiş öylece dururken, araba hareket etmişti bile. Pusat evin önünden ana caddeye çıktı.

"Beni eğlendirip, küçük bir aslan olduğunu gösterdiğin için sana bir ödül vermeye karar verdim." sessiz arabanın içine sesi bomba gibi düşmüştü. Kafamı kaldırıp yan profiline baktım. Aşırı ciddi duruyordu.

"Ne ö-ödülü?" diye sorduğumda bana dönüp yüzümü süzdü.

"Annen ve babanı görmeni sağlayacağım, uzaktan göreceksin onları." dediğinde gözlerimi sonuna kadar açtım. Dalga mı geçiyordu?

Hayır, o ciddi ifadesini takınmıştı. Böyle giyinmesinin sebebi de yakalanmamak içindi. Demek ki gerçekten bana annem ve babamı gösterecekti.

"Bana karşı gelmediğin sürece, sana bir şey yapmayacağımın bir göstergesi bu."

ŞEYTAN RUHLU ADAM Where stories live. Discover now