6- KÜÇÜK ASLAN

18.9K 1.3K 336
                                    

Odaya geçmeme izin vermediği için oturduğum koltukta büzüşmüş bir şekilde uyuduğum için her yerimin tutulduğunu hissediyordum. Ağlamaktan gözlerim şişmiş, kafamı bile kaldırmamıştım.

Sabah erkenden kalkıp sadece tuvalete gidip, kimse uyanık olmadığı için mutfakta bir şeyler tıkınıp  geri yerime dönmüştüm. Ve tabi dış kapıyı bir kez zorlamıştım ama kilitliydi. Bu yüzden daha fazla ses çıkarıp hedef olmak istememiştim. O odanın içine girip bu iğrenç insanların yüzüne bakmadan bir kurtuluş yolu hazırlamak istiyordum.

"Çağan bey sana hâlâ nasıl rest çekmedi anlamıyorum." öğlen saatlerinde kahvaltı bile yapmadan ikiside içkilere gömülmüştü. Sanki ben orada duran bir vazoymuşum gibi bana aldırmıyorlardı.

"Çok güzel bir söz vardır..." dedi Pusat, kristal bardakta içkisini elinde tutup işaret parmağını ona yavaşça tutarken.

"Bir aslan gücünü nereden alır bilir misin?" diye sordu sakin bir sesle. Efkan onun gözlerinin içine bakıyordu. "Korkudan."

"Aslan gücünü düşmanında yarattığı korku ve dehşetten alır. Usulca düşmanına sokulur ve gözlerinin içine bakar.." dediğinde bakışlarını hafifçe bana doğru çevirdi. "Kurban aslanı görmez artık, aslanın gözlerinin içine kendi küçücük, zavallı, çaresiz aksini görür..."

"Ve korkar..."

Gözlerimi ondan çekemiyordum, ses tonu korkutucu bir ninni gibi geliyordu ve tüylerimi ürpertiyordu.

"Ve korkuya teslim olur." 

Ortamda garip bir sessizlik olurken, Efkan onun ne demek istediğini anlamış gibi bakışlarını ondan çekip birkaç saniye durdu ve içkisini kafasına dikti.

Pusat hâlâ gözlerimin içine bakıyordu. Kurbanı ben miydim o adam mıydı bilmiyordum. Ama öyle bir bakıyordu ki, anlattığı gibi benim gözlerimin içinde kendi yansımasını görüyormuş gibi hissediyordum.

Gozlerimin içine bakarak içkisinden bir yudum aldı. Bakışları beni korkutuyordu. Gözlerimi ondan çekip bacaklarıma diktiğimde ortamda yine garip bir sessizlik olmuştu.

"Bu bebekte kaldı burada.." Efkan'ın alay dolu sesini duyduğumda göz ucuyla yüzüne baktım. Bana sırıtarak bakıyordu. Ne ara doldurduğunu bilmediğim içkisinden bir yudum alıp ağzının kenarını sildi.

"Ben biraz ilgileneyim." deyip ayağa kalktığında korkuyla yüzüne bakıp koltukta geriye yaşlandım.

Dilim tutulmuş gibi öylece dururken, göz ucuyla Pusat'a baktığımda onun umursamaz bir şekilde içkisini içmeye devam ettiğini gördüm. Hiçbir şey söylemiyordu.

"Kalk bakalım." dedi Efkan heyecanlı bir şekilde. Ben kafamı olumsuz anlamda sallarken beni zorla kolumdan tutup kaldırdı.

"B-bırak." dediğimde bana hiç aldırmıyordu. Beni koltuktan kaldırıp sürükler gibi ilerletince Pusat'a baktım. Olduğu yerde duruyordu, hiçbir şey demiyordu.

"Bırak beni!" diye bağırdım ağlayarak.

"Kes sesini!" dedi Efkan tükürür gibi, ama hâlâ eğleniyor gibiydi.

Beni karşıdaki odaya soktuğunda kapıyı kapattı ve içeri doğru fırlattı vücudumu. Yatağa takılıp yere düşerken kollarımı yatağa koyup karşımdaki adama korkuyla baktım.

O gözlerimin içine bakarak kemerini çıkardı ve fermuarını açtı. Üzerime gelirken tişörtünüde çıkarıp kenara attığında kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Ne olur dokunma." sesim çatallaşmıştı, yalvarıyordum.

"Eeh yeter." deyip beni yakamdan tutup kaldırdı ve yatağa fırlattı. Ben korkuyla ağlamaya başlamıştım.

O üstüme çıkıp bacaklarını iki yanımda açarken direkt içki kokan ağzını boynuma doğru yönlendirdi ve boynumu ısırdı.

Yaşadığım dehşet ile gözlerimi sonuna kadar açmıştım, gözlerim irileşmiş bir şekilde bağırıp onu üzerimden atmaya çalıştım ama cüssesi o kadar fazlaydı ki hiçbir şey etki etmiyordu.

Panik atak geçiyordum, her yerim titriyordu. O boynumu ısırırken, bacağımı erkekliğine geçirdim. Bu sefer etki etmişti, inleyerek dudağını çekti ama bu yeterli değildi.

"Orospu!"

Onun afallamış hâlinden yararlanıp komodine elimi uzatıp üzerinde duran boş vazo gibi şeyi zorluklada  elime alıp sinirle üzerime yeniden çöken adamın kafasına geçirdim.

Efkan ile göz göze geldiğimde hissettiği acı ile gözlerini yumup büyük bir şekilde inledi ve daha sonra saniyeler içinde kafası aşağı doğru düştü.

Ben nefes nefese öylece durdum, göğüs kafesim hızlı hızlı aşağı yukarı iniyordu. Gözlerimi sonuna kadar açmış yaşadığım dehşet anından çıkarmıyordum.

O sırada kapı açıldığında bakışlarım kapıya kaydı. Pusat kafası eğik bir şekilde içeri baktığında ortada dönen manzaraya bakıp dudaklarını 'vaay' anlamında büküp kafasını salladı, dudaklarında ufak bir gülümseme vardı.

"Korku.. işe yaramış sanırım." dedi gülerek. Ben hâlâ korkuyla onun suratına bakıyordum. Ağzım açık bir şekilde nefes alırken aniden korku dolu bir şekilde yüzüme baktı.

"Bak şimdi uyanırsa seni yer, çabuk yanıma gel." dediğinde gözlerimi sonuna kadar açıp üzerimde bayılmış olan adama baktım ve üzerimden hızla itip ayağa kalktım.

Nefes nefese onun yanına gittiğimde beni yanına çekti, bende karşımdaki korkunç görüntüden sonra bir diğer korkunç olan şeye sarıldım. Gömleğinden sıkıca tutarken, hala baygın olan adama bakıyordum.

"Uyanırsa seni yine alır, o zaman ne yapacaksın?" dedi bana bakıp.

"Almasın." dedim dudaklarım bükülürken. Ağlamak üzereydim.

"Ama ben nasıl mani olacağım ki?" diye sordu masum bir şekilde. Kafamı onun gömleğine gömdüm.

"Nolur almasın beni." dedim ağlayarak.

Vücudu titrediğinde kafamı kaldırdım. Bana bakıp gülüyordu, ama alaycı bir gülüş değildi. İlk defa.

"Küçük aslan." dediğinde sadece ıslanmış kirpiklerim ile gözlerinin içine bakmaya başladım.

Neden en korkutucu insana sığınmıştım bilmiyordum, ama o diğer canavardan beni sadece şeytan kurtarabilir gibi geliyordu.

ŞEYTAN RUHLU ADAM Where stories live. Discover now