YİRMİ İKİNCİ KİLİT

199 60 70
                                    

'' Alacağımız nefesin bile sayılı ve sınırlı olduğu bu dünyada, insan birine sınırsızca güvenebilmeyi nasıl göze alabilirdi? ''
.

.

.

Can hayretle Alper'e baktı ve:

-Ne? Ben mi? Ne diyorsun lan sen?

Alper kararlı gözlerle Süleyman Amire baktı ve ''İntihar etmedim. Beni öldürmek isteyen kişi Candı. '' dedi tekrardan.

Can sinirle Alper'in yatağına  yaklaşmaya başlayarak:

-Nasıl bir oyun peşindesin yine? Söyle... Konuş! Ne yapmaya çalışıyorsun? 

Fırat Genel  Müdür Alper'e yaklaşmaya devam eden Can'ın  önüne geçti. Göğsüne elini koyarak onu durdurdu.

Ardından kaşlarını çattı ve:

-Buraya geldiğimizden beri Alper'i öldürmekle tehdit ettiğini göz önünde bulundurursak öfkene yenik düştüğünü düşünmemek elde değil!

-Eğer ki ben Alper'i öldürmek isteseydim şu an bu konuşmayı morgda yapıyor olurduk genel müdür!

-Belki de bazı şeyler planladığın gibi gitmediği için böyle olmuştur. Ne dersin?

Can Fırat Genel Müdürün elini göğsünden itti. Sinirle bakmaya devam etti. Bu esnada Süleyman Amir "Yoksa sabah bu yüzden mi evde yoktun?" diye mırıldandı.

Can tam Fırat Genel Müdüre cevap verecekken Süleyman Amiri duydu. Hayretle ona baktı.

Şaşkın bir şekilde yutkundu ve:

-Ne?

Can Süleyman Amirden bir cevap bekledi. Ancak o susuyordu.

Bir süre sessizce bakmaya devam etti. Ardından hızla nefes alıp vermeye başlayarak  "Amirim!" dedi tek solukta.

Süleyman Amir Can'ın seslenişine rağmen bir şey söyleyemedi. Öyle ki başını yerden kaldırıp yüzüne bakamadı bile.

Can ise karşısındaki manzara karşısında afalladı. Şaşırmıştı. 

Utandı sonra. Peki ama neyden?

Belki de yanlış bir şey yapmamış olmasına rağmen  Süleyman Amirin başını yere eğdirmiş olmaktan utandı. Kim bilir?

Ne tuhaftı? İnsan işlemediği günahtan utanır mıydı?

Dahası Can'a göre Süleyman Amir, Alper'e inanıp ondan şüphelenebilecek en son kişi bile değildi. Ancak o şu an tam olarak bunu yapıyormuş gibi görünüyordu.

Bu doğru muydu gerçekten?

Belki de Can yanlış anlıyordu. Yanlış anlıyor olmayı umdu.  Dakikalarca Süleyman Amire bakmaya devam etti.

Fırat Genel Müdür uzun bir sessizliğin ardından Süleyman Amirin yanına yürüdü ve:

-Ne dedin? Anlamadım.

Süleyman Amir çaresizce yere bakmaya devam ederek:

-Be... ben ne...

Can yumruğunu sıktı ve öfkeyle "Amirim yüzüme bakın ve az önce kurmaya çalıştığınız o cümleyi bitirin!" diye haykırdı.

Can konuşmaya devam etmek istiyordu ancak boğazı düğümlenmişti. Acıyla yutkundu. Ardından titreyen sesiyle "Hemen!" diye devam etti.

Süleyman Amirse acıyla gözlerini kapadı. Susmaya devam etti.

KİLİT KAPI CİNAYETLERİOn viuen les histories. Descobreix ara