İLK KİLİT

1.6K 234 548
                                    

"Eğer en yükseğe ulaşmak istiyorsan en aşağıdan başlamalısın."

.

.

.

Yine aynı karanlık...

Uzun zamandır gözümü kapadığımda gördüğüm yüzler aynı...

Neredeyim ben?

Bu keskin koku da ne böyle?

Bu sefer ne tarafa gitsem?

Bu bir rüya biliyorum. Peki neden hâlâ uyanamadım?

Duyduğum ayak sesleri...

Dinliyorum.

Bir dakika, ses neden kesildi?

Arkamı dönmeli miyim?

O da ne? Keskin koku daha da belirginleşti.

Ensemde hissettiğim bu ılık nefeste kimin?

Sanırım artık dönmeliyim.

Dön...

Bir anda uykusundan uyandı. Saat sekizi gösteriyordu. Yine sonunu getiremediği bir rüyadan uyanmıştı.

Yapacak bir şey yoktu. Günün çabuk bitmesi ümidiyle yatağından doğruldu.

Ayağa kalktıktan sonra karşısında duran boy aynasından kendine baktı. Gördüğü manzara onu şaşırtmıştı.

Günlerdir düzgün uyuyamamanın vücudunda bıraktığı izler fazlasıyla görünür hâle gelmişti.

Göz altları belirginleşmiş ve yüzü sonbaharda sararan bir yaprak gibi solmuştu.

Gözlerini kıstı. Aynaya baktığı esnada bir an düşündü.

Son zamanlarda her gece gördüğü bu rüyalar ne anlama geliyor olabilirdi?

Cevabını bilemeyecek olsa da merak ediyordu.

Bir süre sonra umursamaz bir şekilde başını kaşıyarak oturma odasına gitti. Şarjda olan telefonunu eline aldı.

Üç cevapsız arama ve bir yeni mesajı olduğunu gördü.

"Mesajımı görür görmez büroya gel."

Gözlerini devirdi. Hazırlanmak için tekrar odasına döndü.

Lacivert kazağıyla siyah pantolonunu hızlıca giydi. Ardından dolabından ceketini aldı. Telefonunu cebine, silahını beline yerleştirdi. Ceketini giydikten sonra evden çıktı.

Bir yere geç kalmaktan nefret ederdi. Anlaşılan bugünde o nefret ettiği günlerden biri olacaktı. Ne var ki bu onun suçu da değildi.

Başını gökyüzüne çevirdi. Hava son zamanlardaki gibi yağmurluydu.

Böyle kasvetli havaları hiç sevmezdi. Bu nedenle gözlerini devirerek "Mükemmel bir zamanlama gerçekten..." diye söylendi.

Ardından kaşlarını çattı ve "Birini öldürmek için ne de uygun bir zaman, daha iyi bir an olamazdı." dedi kendi kendine.

Bu düşüncelerden kurtulduktan sonraysa arabasına bindi. Bu kez dikiz aynasına dikti gözlerini.

"Bir şeyler olmuş olmalı, yoksa hafta sonu büroya çağırılmazdım. Neyse gidince öğreniriz." diye mırıldandı.

Ardından arabasını çalıştırdı. Büroya doğru sürmeye başladı. Yirmi dakika sonra vardığındaysa merdivenlerden çıkarak aceleyle içeri girdi.

KİLİT KAPI CİNAYETLERİWhere stories live. Discover now