Bölüm-42

52K 3.1K 633
                                    

Selamın aleyküm.

Şimdi diceksiniz, bu yazar neden bölümleri bu kadar geciktiriyor?
Finale çok yaklaştık ve inanın ki hiç bitsin istemiyorum ='(

Diğer bölümde size finalle gelirsem şaşırmayın...

Neyse çok uzatmayayım, siz bölüme geçin. İyi okumalar ❤

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Dizimdeki acıyla gözlerimi sıçrayarak araladım.

Bana pişmanlıkla bakan mavilerle ne yaptığını anlamak için dizlerime baktım, tekrardan kanamaya başlayan dizime kırmızı sıvıdan döktüğü pamuğu bastırıyordu.

Ellerimi tutup okşamasıyla acıyla inleyerek hemen ellerimi ellerinden çektim. Telaşla doğrulup, küçük elimi iki büyük elinin arasına alıp, bakarak inceledi, düştüğüm için ellerim yer yer soyulmuş ve tahriş olmuştu.

Acıyla kasılan yüzünü ve dolu gözlerini bana çevirdi, sanki benden daha çok canı yanıyordu, bakışlarımı suçlulukla kaçırdım, halbuki o zaman hiç fark etmemiştim...

Avucumun içinde bir sıcaklık hissettiğimde, bakışlarım hızla ellerimi buldu. Oğuzhan yaralarımı öpüyodu!

İçim de dolup taşmak isteyen bir mutluluk oluştu, ben bu çocuğu hak edecek ne yapmıştım?

Yatakta dikleşerek, gözlerimin en içine bakan buz mavilerine aynı şekilde karşılık verdim.

Küçük elimi yanağına yerleştirdim ve yavaşça belirgin elmacık kemiğini okşadım.

Huzurla gözlerini yumarken, dudaklarımda içten bir gülümseme oluştu.

Ne güzel şeydi Oğuzhan'ı sevmek.

Dudaklarımı alnına bastırdığımda bende gözlerimi yummuştum.

Bi süre sonra geri çekildiğimde, gözlerine baktım,hâlâ kapalıydı. Yavaşça gözlerini araladığında, gözleri gözlerimi buldu, o da aynı şekilde bana gülümsediğinde, aramızdaki sessizliği ilk o bozmuştu.

"Canın acıyor mu güzelim?"

"Sen yanımdaysan canım yanmaz" dedim net bir sesle. Gülüşü büyüdü.

Beni kanatları altına alırken, sıkı sıkıya sarmaladı. "Ben yanındaysam canın yanmaz" dedi o da aynı net bir sesle. Kıkırdadım. "Bunu seviyorum" diye mırıldandım kolları arasında mayışırken.

"Neyi?" dedi merakla. Tekrardan kıkırdadım. "Cümlelerimizi birbirine uydurmayı" dedim sesime yansıyan neşeyle.

Saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. "Bende güzelim" dedi ve derin bir iç çekti. "Bende çok seviyorum" yemin eder gibi söylediği şeyle bir an kala kaldım. Sanki bunu az önce söylediğim cümle için söylememişti.

Beni kendinden ayırıp, "Hadi şu ellerine ve dizlerine bakalım güzelim" dediğin de ne kadar az önceki dediklerini sormak istesem de sustum ve başımı onaylar anlamda salladım.

...

"Oğuzhan ben yapamayacağım, geri dönelim" demiştim ki elimi sıkıca kavradı ve bırakmadı.

"Melis buraya kadar geldik, onu geçtim sen çok güçlü bir kızsın güzelim" dedi, gözlerim hafiften dolarken burnumu çektim ve gelecek yaşları geri yolladım.

"Güçlüyüm" dedim, güçlüydüm. "Senin arkanda seni çok seven adamın var, unutma ben her zaman bir adım arkanda, bir nefes kadar uzağında olacağım" gülümsedim ve ona sıkıca sarıldım.

1.55  | Yarı Texting Onde histórias criam vida. Descubra agora