Bölüm-26

71.9K 4.2K 2.1K
                                    

Melis: Bilinmeyen!

Melis: Artık seni görmek istiyorum tamam mı?

Melis: Başkalarının kafamı karıştırmasını mı istiyorsun?

Melis: Neyi bekliyorsun artık? Başkasını sevmemi falan mı?

Melis: Lanet gir bak şu mesajlara!

Melis: Çık karşıma artık lanet herif

*Bilinmeyen çevrimiçi*

*Görüldü*

Bilinmeyen yazıyor

Çevrimiçi

Bilinmeyen yazıyor

Bilinmeyen numara: Tamam

Melis: Ne?

Bilinmeyen numara: Ne, ne?

Bilinmeyen numara: Okudun işte, karşına çıkacağım.

Bilinmeyen numara: Bende daha fazla tutamıyorum içimde sana olan hislerimi.

Melis: Tamam

Melis: Ne zaman? Nerede? Nasıl?

Bilinmeyen numara: Biliyorsun 1 hafta sonra maç var, basketbol maçı. Öğretmenler 12. Sınıfları kafaları dağılsın hemde basket takımına destek versin diye götürecek.

Bilinmeyen numara: Ne zaman olur bilmiyorum, belki maçtan önce, belki maçtan sonra, ama o gün söz veriyorum karşına çıkacağım.

Bilinmeyen numara: Ama senden bir şey isteyeceğim.

Melis: Ne isteyeceksin?

Bilinmeyen numara: O gün telefonunu getirme

Melis: Nedenini sormayacağım, o yüzden peki

Bilinmeyen numara: Tamam

Melis: Tamam

Bilinmeyen numara: Görüşürüz

Melis: Görüşürüz

*Melis çevrimdışı*

*Bilinmeyen çevrimdışı*

...

1 Hafta Sonra

44, evet şu an 44 kiloydum. Rahatlamış gibiydim. Bilmem ama belki kendimi birazcık daha güzel gibi hissediyordum.

Her ne kadar Ali ve annem daha fazla kilo vermemem konusunda kızsada, azıcık daha zayfılamak istiyordum.

Üstüme yarım kırmızı bir sweet giydim. Biraz uzansam karnım açılırdı ama neyse, altıma ise buz mavisi bir kot pantolon giymiştim. İster istemez yutkundum. Onun gibiydi, buz mavisi...

Hangisi içindi bu özen, hiç bir fikrim yoktu. Heyecanlımıydım? Heyecanlıydım.

Çantamı son defa kontrol ettikten sonra okula doğru yol aldım.

...

Bineceğimiz otobüsler gelmişti. Hocanın beni yönlendirdiği otobüse doğru adımlamaya başladım, ayrıca bir yandan da küfrediyordum. Koca okulda bilmem kaç tane otobüste bana yer kalmıyordu ve bende bütün şansımı (!) burada kullanarak basketbol takımının bindiği otobüse biniyordum. Aman ne güzel!

Öğretmene, başka bir erkekle yerimi değiştirelim dediğimde, elime cetvelle vurmadığı kalmıştı.

Ayaklarımı yere vura vura bindim otobüse, bir kaç göz bana dönmüş ve şaşkınlıkla gözleri açılmıştı, haklılardı benim kız başıma ne işim vardı bu devlerin arasında?

1.55  | Yarı Texting Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz