Bölüm-7

84.3K 4.4K 1.4K
                                    

Arayan 'Bilinmeyendi'

Şaka yapıyorum, ama keşke arayan bilinmeyen olsaydı. Şu adam olmasaydı da kim olursa olsaydı.

Ekranda yazan "Babam" yazısını görünce kal gelmişti.

Hâlâ babam diye kayıtlı olduğunu fark edince sonradan kendime kızmayı bir kenara not ettim.

Bakışlarım donuklaşmış, sabit bir şekilde elimdeki telefonun ekranına bakıyordum, içimde bir yerler kırılmıştı.

Neden hâlâ arıyordu, yetmiyor muydu verdiği acı? Yetmiyor muydu sızlattığı yüreğim?

Ali durumumu fark edince ayağa kalkıp yanıma geldi.

Ekrandaki yazıyı okuyunca bi küfür mırıldanıp elimden telefonu çekmeye çalıştı, ama telefonu öyle bir sıkıyodum ki alacak gibi değildi. Parmak boğumlarım beyazlaşırken bu umrumda bile olmamıştı, sadece ağlamak istiyordum saatlerce ağlamak...

Ali telefonu elimden alamadığında ağır bi küfür etti, diğer elimi, tırnaklarımla deşmek istermişcesine sıkıyordum.

Ali telefonu hâlâ bırakmadığımı ve bakışlarımı oradan çekmediğimi fark edince "Güzelim bana bak?" deyip yüzümü avuçladı.

İstemiyordum ona bakmak falan, neden aramıştı ki? Peki ben bana onca yaşattığına rağmen, neden açmak istiyordum bu lanet telefonu?! Neden sesini duymak istiyordum?!

Gözlerim doldu. Telefon sustuğunda, Ali'nin elini itekleyip hızla ayağa kalktım.

Hızla kalkmamla sandelye büyük bir gürültüyle yere düşmüş, sesi etrafta yankılanmıştı, dolu gözlerimden bi kaç damla yanaklarımdan süzüldüğünde sertçe sildim, burada olmazdı, şimdi olmazdı...

Kantindekilerin çoğunun bakışı buraya dönerken, şu an fısıldaşmalarını pek umursayacak durumda değildim. Hızla gidecekken Ali koluma yapıştı.

Kolumu sertçe ondan çekip "Yalnız kalmak istiyorum" diye bağırdım, biliyorum böyle durumlarda yalnız kalmamalıydım ama kalmak istiyordum işte. Ağlarken onun da canını yakıyordum çünkü.

Artık gözlerimdeki yaşları daha fazla tutabileceğimi düşünmediğimden hızla kendimi kantinden attım.

Nefeslerim sıklaşmış, aldığım nefesler bana yetmez olmuştu.

Gözyaşlarım yanaklarımı ıslatırken, önümü zar zor görüyordum.

Spor salonuna geldiğimde boş banklardan birine kanı çekilmiş bedenimi attım.

Öğle arası olduğu için şu an burada
kimse olmazdı.

Bankta dizlerimi kendime çekip, kollarımı etrafıma sararken, kafamı dizlerime gömerek hıçkırarak ağlamaya başladım.

Bir kaç dakika geçmişti ki aklıma gelen şeyle hızla telefonumu çıkardım.

Bilinmeyenle olan mesajlaşmalara girdim ve içimdekileri birazda olsa atabilmek için elimi klavyede gezdirdim.

Melis: Hani dün dedin ya, alışmak senin için neden sorun diye.

Melis: Korkuyorum lan, bana kendini alıştırıp sende onun gibi gidersin diye korkuyorum.

Melis: Hani bir şarkı sözü vardır ya, 'Önemli olan zamana bırakmak değil zamanla bırakmamaktır'

Melis: Eğer bir gün benden sıkılıp gideceksen

Melis: Eğer bir gün benden vazgeçeceksen

Melis: Sakın yazma bidaha bana

Melis: Çok koyuyor anlıyor musun?

1.55  | Yarı Texting Where stories live. Discover now