Bölüm-15

69.7K 3.9K 353
                                    

Pazar günümüde bütün gün yatakta abur cubur yiyerek ve anime izleyerek geçirmiştim. Ali geldiğinde ne olduğunu falan sormuştu ama geçiştirmiştim.

Aslında o gün o kızın gözünü oymak vardı, ah salak kafam oyup öyle gelseydim keşke ama neyse, bir daha gözüme gözükmemeye çalışsın, yoksa olacaklardan ben sorumlu değildim, insanlara o bakışları atarak özgüvenini kırmak nasıl bir iğrençlikti ki?

Zaten kendimi açmak için çok uğraşmıştım ve şimdi bu bakışlara maruz kaldığım için tekrardan içime kapanmak istemiyordum.

Şu an ne mi yapıyorum? Bütün isteksizliğimle okula doğru yürüyorum, bir yanım deli gibi onu görmek istiyordu - ki bu tarafıma hiç anlam veremiyordum- diğer tarafımda 'gitme şu okula zaten bir hafta sonra okullar kapanacak 2. Döneme kadar görmezsin' diyordu ama ben napıyorum? Gerizekalı gibi okula gidiyorum.

Okul binasına girince tam karşıdaki bankta oturan dizini hızlı ve ritmik bir şekilde yere vuran ve buraya bakan Oğuzhan'la bakışlarımız kesişti. Ayağa kalkıp benim olduğum tarafa doğru hızlı adımlarla gelmeye başladı.

Düşündüm de bu hafta okula gelmesem de olur. Hızla tekrardan arkamı döndüm ve okuldan çıkmak için bende hızla yürümeye başladım. Ta kii... Adımın seslenilmesine kadar .

Arkamı dönüp beni çok seven ve anlaştığım matematik hocamıza baktım. "Efendim Murat hocam" dedim. Bir yandan da yanına adımlıyordum. Yanına vardığımda, yanıma gelmeye kalkışan şahsiyet de öylece kala kalmıştı.

"Kızım bana yardım eder misin? Bi kaç sınıfın sınav notlarını sisteme işleyemedim, sen bana hızlıca söylesen bende girsem, tabi dersin önemliyse sorun değil" dediğinde tebessüm ettim dersimiz biyolojiydi ve biz bütün konuları bitirmiştik, hatta bir kaç bölüm öndeydik. O yüzden sorun olmazdı.

"Yok hocam, biyoloji dersimiz, konularda öndeyiz son hafta diye tekrar yaparız, yani sorun olacağını sanmıyorum" dediğimde oda tebessüm etti. "Gel kızım, geçerken hocanızdan izin de alırız" dediğinde kafamı salladım ve onunla birlikte okula doğru yürümeye başladım.

Yanından geçtiğimiz kişinin yüzüne bakmazken onun yakıcı bakışları üstümdeydi, umrumda mıydı? Tabi ki Hayır! Zorla bana bir şeyler diretmesini çabuk kabullenecek değildim...

Tamam kabul onun beni aşağılamak için yapmadına birazcık emin olabilirdim, ama bu beni oraya zorla çekiştirerek götürüp, o kızın o bakışlarına maruz bırakmadığı anlamına gelmiyordu. Hem o kız bana öyle bakarken sesini çıkartmamıştı. Değil mi ama? Belkide o kızın bakışlarını görmedi Melis diyen iç sesimi susturup, he yapram he, dedim içimden.

...

Öğretmenimle işim bittiğinde sınıfıma geçtim. Öğlene kadar her teneffüsümü maalesef ki kızlar tuvaletinde geçirmiştim.

Öğlen kantinden bir şeyler almak için aşağı indim. Bakışlarım kantinde dolaştığında, Ali, Mete, Oğuzhan bir masada oturmuş hararetli hararetli bir şeyler konuşuyolardı. Cebimdeki telefonumu dünden beridir uçak modundan çıkartmamıştım.

Bir kaç dakika sonrasında Oğuzhan'ın bakışları beni buldu. Soğuk bakışlarımla ona biraz daha baktıkdan sonra yanlarına doğru adımladım. Bugünden sonra karne gününe kadar gelmeyecektim okula.

Yaklaştığımda hepsinin bakışı beni buldu. Sweetimden çıkarttığım telefonumu Ali'ye doğru attım. Gerizekalı birden kalkıp düşürmemek için elinden gelen her şeyi yaptı ve telefonumu elimde bir kaç kez sektirdi.

Ali bana sinirle bağırdığında bu çocuğu küçükken kafa üstü falan düşürdüler mi acaba diye düşünmedim değil.

"Kızım manyak mısın sen İPhone bu İPhone, boru değil" dediğinde gözlerimi devirdim. Tam arkamı dönmüş gidiyodum ki "Melis biraz konuşabilir miyiz?" diyen sesle sinirle gözümü açıp kapattım, derin bi nefes aldıktan sonra gözlerimi açıp ona doğru döndüm. Cevap vermek için ağzımı aralamıştım ki, omzuma atılan kol ve benden önce konuşan erkek sesiyle sustum .

"Üzgünüm Oğuzhan'cım ama cevaplaması gereken sorularım var. O yüzden başka bir zaman artık" diyip beni yürüten Mehmet'in alnından öpebilirdim.

Sınıfa çıktığımızda benim soru soran bakışlarımın üzerine, omuz silkerek konuştu.

"Onunla konuşmak istemiyor gibiydin, bende yardım edeyim dedim" dediğinde gülümsedim, o da gülümsedi.

Oğuzhan'la şimdilik konuşmak istemiyordum.




Düzenlendi ✔

1.55  | Yarı Texting Where stories live. Discover now