29.Bölüm

270 52 123
                                    

Taehyung ile yemek odasında takıldık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Taehyung ile yemek odasında takıldık. Kraliçe, bana doğru göz kırparak geçti ve yanaklarımın kızardığını hissettim. Fakat kral, hemen ardından geldi ve gözlerindeki bakış, devam eden kızarıklığı alıp götürdü.

Yalnız kalır kalmaz Taehyung, yanıma geldi ve parmaklarını, parmaklarıma kenetledi. "Bugün ne yapmak istersin diye sorardım ama seçeneklerimiz, oldukça kısıtlı. Okçuluk yok, avcılık yok, ata binmek yok, dışarıda yapılacak hiçbir şey yok."

İç çektim. "Bir grup muhafızı yanımıza alsak bile mi?"

"Üzgünüm Hoseok." Bana hüzünlü bir tebessüm gönderdi. "Fakat bir filme ne dersin? Fevkalade manzarası olan bir şey izleyebiliriz."

Kolunu çekiştirdim. "Haydi. Gidip tadını en iyi şekilde çıkartalım."

"İşte bu," dedi. Sözleri kendimi iyi hissettirmişti, sanki bu işte birlikte gibiydik. Bu şekilde hissetmeyeli uzun süre olmuştu.

Koridora girdik ve penceredeki melodik tıkırtıları duyduğumda sinema salonuna giden merdivene yönelmiştik. Başımı sese doğru çevirdim ve heyecanla nefes aldım. "Yağmur yağıyor."

Taehyung'un kolunu bıraktım ve elimi cama dayadım. Sarayda olduğum aylarda yağmur yağmamıştı ve hiç yağar mı diye merak ediyordum. Artık bunu görebildiğim için kaçırdığımı anladım.

Mevsimlerin gelip geçişini, her şeyin değişimini kaçırmıştım.

"Çok güzel," diye fısıldadım.

Taehyung, arkamda durdu, tek kolunu belime doladı. "Diğerlerinin günü mahvettiğini söylediği bir şeyde güzellik bulmak senin işin."

"Keşke dokunabilseydim." İç çekti.

"İstediğini biliyorum ama bu sadece..."

Neden durduğunu anlamak için Taehyung'a döndüm. Koridorda etrafa baktı ve ben de aynısını yaptım. Birkaç muhafız hariç yalnızdık.

Elimi kaparak, "Haydi," dedi. "Görülmeyeceğimizi umalım."

Aklındaki macera neyse ona hazırlanarak gülümsedim.

Taehyung'un bu halini seviyordum. Merdivenden yukarı, dördüncü kata yöneldik. Bir anlığına gerildim, gizli kütüphaneye benzer bir şey gösterecek diye endişelendim. Benim için pek hayırlı olmamıştı.

Katın orta kısmına doğru yürürken görevdeki bir muhafız hariç kimsenin yanından geçmedik. Taehyung, beni geniş bir oturma odasına çekti ve dev gibi, yanmayan bir şöminenin bitişiğindeki duvara götürdü. Şöminenin iç kısmına uzandı, tabii ki gizli bir kol buldu. Duvardaki bir paneli ittirdi ve bu da bir diğer gizli merdivene açıldı.

Elini bana doğru uzatarak, "Elimi tut," dedi. Öyle yaptım, onu loş ışıkla aydınlanan merdivenlerden çıkıp bir kapıya ulaşana dek takip ettim. Taehyung, basit kilidi açtı, kapıyı çekti...

the selectionWhere stories live. Discover now