10.Bölüm

434 73 257
                                    


Taehyung, beni yemekte göreceğim söylemişti fakat yemek yoktu. Kraliçe tek başına içeri girdi. O, yerine otururken bizler de kibarca selamlarımızı verdik ve daha sonra yerlerimize geçtik.

Odada göz gezdirerek boş bir sandalye aradım; Taehyung'un biriyle randevusu olduğunu düşünmüştüm fakat herkes buradaydı.

Öğleden sonrasını Taehyung'a dediklerimi zihnimde canlandırarak geçirdim. Hiç arkadaşım olmamasına şaşmamak gerekiyordu. Bu konuda şaşırtıcı derecede kötüydüm.

Tam o anda Taehyung ve kral içen girdiler. Taehyung'un ceketi yerli yerindeydi fakat saçı hâlâ dağınıktı. Kral ile birlikte girdiklerinde kafa kafayaydılar. Ayağa kalkmak için acele ettik. Konuşmaları hararetliydi. Taehyung, bir şey açıklamak için ellerini kullanıyordu ve kral da kafasıyla onaylıyor, oğlunun sözlerim idrak ediyordu ama biraz da sersemlemiş gibiydi. Ana masaya ulaştıklarında, Kral Wanchang, Taehyung'un sırtına sertçe vurdu, yüz ifadesi ciddiydi.

Kral bize doğru döndüğünde, suratı hevesle parıldıyordu. "Ulu Tanrım, sevgili Lord ve Leydiler, lütfen oturun." Kraliçeyi başından öptü ve yerine yerleşti.

Fakat Taehyung ayakta durmaya devam etti.

"Bir duyurum var." Tüm gözler pür dikkat kesildi. Bize ne sunacaktı acaba?

"Biliyorum ki hepinize, Seçim'e katıldığınız için yardım alacağınıza dair söz verildi." Sesi, sadece gerçekten bir defa duyduğum otoriteyle doluydu, beni bahçeye saldığı gee ki gibi. Konumunu belirli bir amaç uğruna kullandığında daha fazla çekiciydi. "Fakat birtakım ani bütçe tahsisleri yapıldı. Eğer doğuştan İki ya da Üç iseniz, artık finansal destek görmeyeceksiniz. Dörtler ve Beşler yardım almaya devam edecekler fakat bu yardım, şu ana kadar olduğundan daha az bir miktarda olacak."

Bazı seçilenlerin ağızlarının şoktan bir karış açıldığım görebiliyordum. Para anlaşmanın bir parçasıydı. Seokjin, mesela, alevler saçıyordu. Çok paran olduğunda para toplamaya alışıyorsundur, sanırım. Galiba benim gibi birinin onun alamayacağı bir şeye sahip olacağı fikri de damarına basmıştı.

"Vermiş olabileceğim herhangi bir tür rahatsızlıktan ötürü özür dilerim fakat bu konunun tamamını yarın Başkent Raporunda açıklayacağım. Ayrıca, bu anlaşmaya varılabilecek bir durum. Eğer herhangi birinizin bu yeni düzenlemeyle ilgili bir problemi varsa ve daha fazla katılımda bulunmak istemiyorsa, yemekten sonra ayrılabilir."

Yerine oturdu ve tekrar sözlerinden çok kendi yemeğiyle ilgili görünen kralla konuşmaya başladı. Ailemin daha az para alacağından dolayı biraz moralim bozulmuştu fakat hâlâ biraz alıyorduk. Yemeğime odaklanmaya çalıştım ama tüm bunların ne anlama geldiğini merak ediyordum ve bunu düşünen tek kişi de değildim. Odadan mırıltılar yükseliyordu.

Tiny, sessizce "Bu sence neyle ilgilidir?" diye sordu.

Jungkook, "Belki bir testtir," diye önerdi. "Bahse girerim ki burada sadece para için bulunan bazı insanlar vardır."

Onu dinlerken, Fiona'nın Olivia'yı dürtüklediğini ve kafasını bana doğru salladığını gördüm. Gördüğümü bilmesin diye başka tarafa döndüm.

Seçilenler teorilerini sundular ve ben de Taehyung'u izlemeye devam ettim. Kulağımı çekebilmek için dikkatini çekmeye çalıştım fakat benim olduğum tarafa bakmadı.

***

Mary ile odamda yalnızdık. Bu gece Gavril ile -ve ülkenin geri kalanıyla- llea Başkent Raporunda yüzleşecektim. Diğer seçilenlerin de orada olacaklarını, birbirlerini izleyeceklerini ve kendi kafalarında eleştiriler yapacaklarını söylemiyorum bile. Gergin olduğumu söyleseydim, durumu berbatça basite indirgemiş olurdum. Mary muhtemel bazı soruları, halkın bilmek isteyeceklerini listelerken yerimde kıpırdandım.

the selectionWhere stories live. Discover now