1- Beşikten Mezara

22.8K 1.3K 1.4K
                                    

Selam benim bebeklerim, size minik bi süpriz yapayım dedim. Umarım mutlu olursunuz.

Tarihleri buraya alayım lütfen.

Bölüm sonu mutlaka görüşelim olur mu? Size söyleyeceklerim var.

İyi okumalar

1-Beşikten Mezara

"Tanrı aşkına Jungkook.." dedim onun patlamış dudağına ve kaşına bakıp iç çekerken.

Çocukluğumuzdan beri o kadar alışmıştım ki karşımdaki bu görüntüye, artık şaşırmıyordum bile. Fakat her seferinde de onun için endişelenmeden duramıyordum işte.

O aptaldı.

Peki ya ben?

Ben ondan da aptaldım.

"Sana daha kaç kez kavga etmemeni söylemem gerekiyor ha? Geçen sefer müdürün ne söylediğini unuttun mu? Bir olayla daha gelirsen uzaklaştırma vereceğini söyledi ve sen sanki ona inat yapar gibi asla rahat durmuyorsun!" Diye onu azarlarken, o her zamanki umursamaz tavrını takınmış, yanımdan geçerek odasının içindeki tuvalete doğru ilerlemişti.

Sinirle onun arkasından gittiğimde üzerindeki kanlı okul gömleğini çıkartıp kirli sepetine atışını izledim.

"Merak etme anne, okulda kavga etmedim." Diyerek göz devirdi bana. Söyleneceğimi biliyordu. Biliyordu çünkü senaryo yıllardır hiç değişmiyordu.

O, birileriyle saçma sebeplerden dolayı kavga eder, genelde -çok şükür ki- çok fazla yara almadan eve gelirdi. Ben de yaramaz bir çocuk gibi davrandığı için her seferinde onu azarlar, sonra da ona kıyamaz ve yaralarına pansuman yapardım.

Bu bizim döngümüzdü.

"Öyle mi?" Dedim alayla kaşlarımı kaldırıp. Yine de okulda olmadığı için içim rahatlamıştı. Çünkü müdürün pek şakası yoktu. "Peki bu defa hangi mantıklı sebep için kavga ettin Jeon Jungkook?"

"Basket sahasında karşı takımdan bir piç, oyun boyunca bilerek üzerime oynadı, sürekli faul yaptı ve ben de maç bittiğinde üzerine çıkıp onu bir güzel yumrukladım hepsi bu."

"Yani çocuğu, savunma yapıp sana sayı kazandırmak istemediği için dövdün öyle mi? Baya mantıklı hareket gerçekten. Tam senlik." Diyerek alkışladım onu. "Bravo sana."

"Bilerek sert yaptı diyorum Jimin. Normal savunma yapan adamı durduk yere dövecek halim yok heralde. O kaşındı, ben de kaşıdım bu kadar." Dedi pantolonunu da çıkartırken ve üzerinde kalan tek parça siyah baksırıyla bana dönüp arkasındaki küveti gösterdi.

"Sorgun bittiyse eğer, müsaadenle artık duşa gireceğim?"

"Pekala.." dedim bıkkın bir nefes verip. Omuzlarım düşmüştü. Yorulmuştum ona her seferinde laf anlatmaya çalışmaktan. Çünkü asla anlamıyordu. Benim tek derdimin onun canının yanmaması olduğunu anlamıyor ve hep burnunun dikine gidiyor, bildiğini okuyordu.

Dünya üzerindeki en inatçı adamlardan biriydi o. Keçinin tekiydi.

"Sen duşa gir ben de aşağıdan ilk yardım malzemelerini alıp geliyorum. Ama fazla kalma suyun altında. Bir an önce bakalım yaralarına ki daha kötü olmasın." Dediğimde "tamam aşkım" diye gevşekçe gülümsemiş, öpücük atarak baksırını da çıkartmaya yeltenmişti ki,

"Tanrı aşkına!" Diye bağırıp hızla arkamı dönmüştüm ona. Fütursuz herifin tekiydi işte.

"Şunu yapmayı kes artık Jungkook. Hiç utanman yok mu senin?" Diye sinirle sorduğumda gelen su sesinden, çoktan o lanet baksırı çıkartıp küvete girdiğini anlamıştım.

My Youth Is Yours | JikookWhere stories live. Discover now