Uyandığımda Eftelyanın odasında uyuduğumu fark ediyorum. Yerdeki halıdan kalkıyorum ve odadan çıkıyorum.
Merdivenlerden aşağı indiğimde Hazar ve Mert'in konuştuklarını görüyorum "O eve gitmemiz gerek." kız kardeşimin fazlasıyla kararlı sesini işitiyorum.
Mert düz bir sesle"Arya tarafından korunuyor." elindeki cam şişeyi evirip çeviriyor.
"Şu sarışın hacker." Hazar tiksintiyle dudağını büzüyor.
"Gitsek bile Kerem, arkadaşlarını ve evini koruyacaktır"diyorum.
İkisi de bana dönüyor "Sen gelmiyorsun" diyor Hazar hızla.
"Bunu biliyorum." Hazar'a inandırıcı bir şekilde bakıyorum.
İyi bir yalancı değilimdir, ama kardeşime ve dostuma yalan söylemek zorunda olduğumu biliyorum. "Ben ve Suna sizi bekleyeceğiz."diyorum kararlı bir sesle.
Hazarın bir kaşı yukarı kalkıyor "Bu kararı vermen en doğrusuydu Aras. Eftelya'yı sevdiğini biliyorum, onu hepimiz seviyoruz."
Başka bir tarafa baktım bir şey söyleyemiyorum.
"Ne zaman gidiyoruz? " Mert ekose desenli kanepe de doğruluyor.
"Bilmiyorum birazdan gideriz " diye karşılık veriyor Hazar. Kız kardeşime bakarak "Funda ve Suna nerede?" Diye soruyorum.
"Suna tüm gün boyu uyudu, birazdan uyanır. Funda sihir ve büyüye odaklanmaya çalışıyor, çok kurnaz bir cadı olduğunu herkes bilir. "
Mert cam şişeyi gürültülü bir şekilde yere düşürdü, şişe kırılmayınca tekrar şişeyi elinde çevirmeye devam etti" Neşesi yerinde mi? " diye sordu alayla.
Hazar gülümsedi "Eftelya yı kurtaracağımızı duyduğu için bu sabah hopluyor zıplıyordu. "
Bir an hepimiz mutlu oluyoruz. Hatta ben bile gülümsüyorum. Ayak sesleri duyunca kafamızı çeviriyoruz, aşağıya Suna iniyor. Mor halkalar gitmiş ve bitkin yerine dinlenmiş görünüyor.
"İyi misin? "
Bana bakıyor başını onaylarcasına hafifçe sallıyor"Eftelya nerede?" Diye soruyor, sesi çaresiz ve titrek çıkıyor.
Hazar"Ben, Funda ve Mert onu kurtarmaya gidiyoruz. Sen ve Aras bizi bekleyeceksiniz "
Suna'nın kahverengi gözlerinde hayal kırıklığını görebiliyorum.
"Ben de geliyorum" diyor kararlı bir sesle. Omuzlarını dikleştiriyor ve Hazar'ın karşısında dikiliyor. Ortam gergin ve sessiz, Hazara dönüyorum. Bir kaşını kaldırmış bir şekilde, Suna'yı izliyor. Sonra soğuk bir kahkaha atıyor, beyaz saçlarını arkaya atıyor.
" Hayır, gelmiyorsun." dedikten sonra Mert'e dönüyor.
"Hayvanlarım kolaylıkla halledecektir. "
Mert"Bıçaklar konusunda çalışmaya gidiyorum ." ve bana bakıyor "Sana iyi şanslar Aro. " başımı hafifçe sallıyorum.
"Eftelya'nın bana ihtiyacı var, Ben olmadan yapamaz "diyor Suna gür bir sesle.
" Bir insana ihtiyacım yok"
" Ya sen nesin? Eftelyanın nesisin? Onu kaç gündür tanıyorsun! Onu tehlikeli dağlara götüren, sorumsuz ve çok bilmişin tekisin!" Suna ağzından köpükler çıkartarak öfkeli bir şekilde Hazara bakıyor.
"Bu. Ka. Dar" diyor Hazar hecelercesine.
"Sakin olun" devam ediyorum"Suna İkimiz de burada kalacağız" diyorum düz bir sesle.
Bana dönüyor "Sen lanet olası bir korkağın tekisin. İstersen Hazarı, ikna edecek bir gücün var."
beklenti ile bana bakıyor.
Hazar araya girerek"Ben abimi tekrar kaybetmeyi göze alamam, aramıza girme Suna , Aras gelmiyor."
"Evet gelmiyorum."diye yalan söylüyorum.
Demam ederek "Kardeşim ve dostuma bir de Fundaya güveniyorum. "
" Funda beni koruyacaktır, ve ben... " Hazar Suna'nın sözünü bölüyor "Ender ve yarasa"
Parmağıyla Suna'yı işaret ediyor " Onu hemen götürün buradan" diyor.
Hayvanlar hemen itaat ediyor ve Suna'nın yanına geliyorlar. "Hayır!" Diye bağırdı Suna. Dizlerinin önüne çöküyor," Onsuz hiçbir yere gitmeyeceğim!"
Yarasa yanına yaklaşıyor "Defol git pis hayvan" diyor Suna. Kolyesini çıkartıyor, kalp şekilli kolyesine gözyaşları dökülüyor. Kolyeyi avucunu alıp sıkıyor, bana bakıyor. Bir şeyler fısıldıyor. Buz gibi fısıltısı içime işliyor, çünkü fısıltıları duyabiliyorum. Yarasaya kendi iradesiyle çıkıyor, çünkü artık gücü kalmadı. Ender de arkasından gidiyor, Hazara dönüyorum. Bir yazılım üzerinde çalışıyor, Mert 'de diğer tarafta kulağında müzik dinleyerek bıçak atışı yapıyor.
"Sana ne söyledi?" Diye soruyor Hazar.
Susuyorum, bakışlarını bana çeviriyor"O kaçığın ne söylediği umurumda değil."dedikten sonra tekrar ekrana dönüyor.
Aklımda Suna'nın fısıltısı var "Eftalya'yı kurtaracağını biliyorum, çünkü onu seviyorsun." Bir koltuğa oturuyorum ve düşünmeye başlıyorum.
Merdivenden gelen sesli ayak sesleri, düşüncelerimi bozuyor.
Funda hızlıcana Hazar ın yanına geliyor "Evin arka tarafında Arya var. " nefes nefese kalmış bir şekilde Hazara bakıyor.
Hazar hızla kalkıp "Aras gelmiyorsun" diyor.
" Dikkatli ol"
"Ne oluyor?" Mert arkadan seslenerek.
" Arya evin arkasında, asansöre binip gidiyoruz. " Hazar kontrolü almış bir şekilde ilerliyor. Mert onaylarcasına başını sallıyor ve asansöre biniyorlar. Olanları görmek için camdan bakıyorum, arka bahçeyi görmek için dolaptaki kumandayı alıyorum. Mavi düğmeye basıyorum, ve bir ekran beliriyor. Sarışın bir kız görüyorum, bu kızın Arya olduğunu hemen anlıyorum.
Burada ne işi var? Hemen önüne Hazar geliyor arkasında Funda ve Mert var.
Ender, bir Kızıl kurt ve iki tane yılan görüyorum. Ağaçların arasından çıkan fazlasıyla hayvan. Arya geriliyor, hayvanlar ne olduğunu anlayamadan Arya hızla koşuyor.
O kadar hızlı koşuyor ki onu ekranda takip edemiyorum. Funda bir büyü yapıyor ve yerde kayıyor yılanlar etrafını sarıyor. Hazar arya'ya doğru yaklaşıyor "Buraya neden geldin? Senin gibi bir insanı buraya göndermemelerini bilmiyorlar mı?" Diyor küçümser biri sesle.
Arya alayla bir kahkaha atıyor "Hem bir hacker hem de bir koşucu, ne kadar yazık evinizi koruyamamanız" dudağını bükerek cümlesine tamamlıyor.
Hazar öne atılıyor "Senin ve cadının bu işte parmağınız olduğunu biliyordum " gözlerini kısmış bir şekilde arya'yı izliyor.
Hazar'ın beyaz dalgalı saçları havaya kalkıyor "Hayvanlarımın gazabından Korkmuyor musun?"
"Hayvanlarını iğrenç işlerine alet etmekten utanmıyor musun? "Diye cevaplıyor Arya.
Ender ve hemen yanındaki güçlü bir kaplan beliriyor, iki tane Kızıl kurt ve kartal beliriyor. Hazar'ın gözleri parlıyor "Onu öldürün." işaret parmağını arya'ya dikerek emrini veriyor.
Arya afallıyor, nefes nefese kalıyor. Belki de öleceğini anlıyor, arya'nın karşısında kendisini siper eden koyu saçlı bir çocuk görüyorum.
Bu genç'in Kerem olduğunu anlıyorum. kalkanını araya doğru ve kendisine siper ediyor. Hayvanlar ne yapsa da kalkanı geçemiyorlar. Hazar "Merhaba Kerem." diyor düz bir sesle.
"Onu öldürmene izin vermeyeceğim" Bacaklarını dizlerden büktü, sırtını kamburlaştırdı. Şimdi ciddi bir şekilde hazar'a bakıyordu.
" Seni öldürmek isteseydim, ilk önce seni öldürürdüm."
Kerem'in arkasından Bora beliriyor, Ondan her zaman nefret etmişimdir. Fazlasıyla küstah kendini bilmiş bir herifin tekidir.
" Eftelya nerede?" Diye soruyor Mert.
" Düşünceleri okuyabilen Mert"diyor Bora dudağını kıvırarak.
" Evet, dışınızı gördüğüm kalmamış gibi içinizi de görebiliyorum." Mert alaycı bir şekilde konuşuyor.
"Demek Sen de buradasın Funda"Bora Funda yı iğrenççe süzüyor.
Funda koyu gözlerini Boraya dikiyor" Her zaman burada olacağım." kararla çenesini dikleştirdi.
" Söylesene, Asena'nın büyüsünü nasıl çözdün?" diye soruyor Arya.
" İsteyince oluyor" Funda elini önemsiz bir şeymiş gibi sallıyor. Arya dudaklarını bükerek" Senin gibi kurnaz bir cadının Arasın grubunda olması ne kadar acı."
" Soruma cevap ver! " diyor Mert yüksek sesle bağırarak.Ah, O zavallı hakkında pek bir şey bilmiyorum. Asena ona işkence ediyor ve zindanda tuttuğunu duymuştum. Şimdi ne yapıyordur merak ediyorum açıkçası." diye cevaplıyor Arya. Eftelya ya İşkence yaptıklarını duyunca arka Pencereye doğru koşuyorum. Camı açıyorum ve aşağı atlıyorum. Atladığım yer buzlaşıyor.
"Gelmemeliydin." Hazar başını onaylamayarak iki yana sallıyor.
" Ooo buz çocuk gelmiş" Bora bir kaşını kaldırmış yüzünde Alaycı bir gülümsemeyle beni izliyor. O anda Onun yüzünü dağıtmak isterdim, zorla olsa da bu isteğimi geri çevirdim.
" En son duyduğuma göre bizim Asena Eftelya yı duvarlara vurdurtmuş" duruyor ve tekrar devam ediyor."Zavallı kız" yere çökmek ya da bağırmak istiyorum. "Eğer ona bir daha dokunursa.." diyorum keskin bir dille. Arya 'nın bana gözlerini diktiğini görüyorum ve geriliyor.
Keskin buzlarımı onlara doğru savuruyorum, donmuş buzlar adeta yükseliyor. Kerem' in kalkanı zayıflıyor.
"Seni ölü buz, güçlerini zayıflatmaktan başka bir şey yapmıyorsun." diyor Kerem. Kremin kalkanı yok olduğunda, üçünü de duvara çiviliyorum.
Ve duvarı donduruyorum, geriye tek donmuş bedenleri kalıyor.
Açıkcası hangi karakterleri daha çok sevdiğinizi merak ediyorum yorumlarda yazarsanız sevinirim.
Oy vermeyi unutma sakın (:
Yoksa hayalet okuyucumusun?
Lütfen hayır de
Sesini duyar gibiyim
(:
Cansınız cannn