~Aras~ ~ Kaybettin~

1.1K 168 29
                                    

Kız kardeşim ve Mert gittiler. Benim de gitmem gerek. Onları yalnız bırakamam. Hayır, bırakamam. İçeriye Hazar giriyor. Uzun beyaz hafif dalgalı saçları dirseğine değiyor.

" Gittiğinizi sanıyordum. "Bana bakıyor. Yanaklarındaki hafif pembemsi tonu seviyorum.

" Hayır sadece ben gittim. Mert aşağıda emrimi bekliyor. " bir ceket alıp üzerine geçiriyor. Hazar ajanı sayesinde oraya gitmişti. Simsiyah saçlı, beyaz tenli süt kahvesi gözlerini hayal meyal hatırlıyorum.

O kız Hazar'a mükemmel bir şekilde bilgi sızdırmış ajanlık görevini her zaman yerine getirmişti.

Sesimin normal çıkması için çabalıyorum. "Ne yapıyorlardı?" diye soruyorum.

Turkuaz gözlerinde kararlılık var "En son bahçede toplanmışlardı. Eftelya da savaşacak."

" O iyi mi? " diyorum ümitle. Güçlükle gülümsedi.  " Evet o çok güçlü bir kız. Aras şimdi gidiyoruz."

Mert içeriye giriyor. Elektrik mavisi saçları karmakarışık. Yanıma gelip omuzumu pohpohladı.

"Sana bol şans Aras " bana sırıtarak bakıyor Ben de ona karşılık veriyorum. Funda Merdivenlerden aşağı inip Yanımıza geliyor. "Ajanlarımız çoktan vardı bile" diyor Hazar uzun beyaz saçlarını at kuyruğu yaparak.

" Suna'ya ben bakarım, Siz gidin"
Defalarca tembihlemesine rağmen "Hiç bir yere ayrılma" diyor Mert.

Bıkkın bir hareketle elimi Saçlarıma geçiriyorum "biliyorum."

Funda koyu gözlerini bana dikiyor. Hazar hepimizi gözden geçiriyor. "O zaman gidelim." Ağırlığını sol  ayağına veriyor.

Birkaç Saniyelik bir sessizlik oluyor."Yalan söylüyor. " diyor Funda aniden.

Hazar şaşkınlıkla gözlerini kocaman açıp  "Aras mı? "diye soruyor.
Şaşkınlıktan ve sinirden soluğum kesilmişti.

" Üzerinde ki büyüm yalan söylediğini kanıtlıyor. Aras Siz gittikten sonra Asena'nın Sarayı'na nasıl gideceğini planlıyor. "Diye devam ediyor Funda.

" Vay canına bence düşünceleri okuyabilen sensin. " diyorum alayla ve Hazar'a dönüyorum.

" Hazar beni dinle" bakışlarını çeviriyor.

" Hayır! Sakın bunu yapayım..." sözümü bölüyor.

" Suna'yı ve Arası zindana tıkın." Sesindeki keskinliği duyabiliyorum. Hazarı tanıyorum. Ne kadar böyle konuşsa da yüzündeki hüzünlü ifade hiçbir şeyi değiştirmiyor.

" Hayır!" Diye bağırıyorum. İki Savaşçı kollarımdan tutuyor.

İstesem onlara zarar verebilirim ama bunu yapmıyorum.

" Funda bu yaptığın hainlik "diyorum sertçe.

Kız kardeşime dönüyorum" Ben senin abinim Hazar, Şu an tam ölü bile değilim"
diyorum hızla.
Başını hayır anlamında sallıyor "Bu senin canının acımasına, yavaş yavaş ortadan kalkmaya neden oluyor." Kelimelerini dikkatle seçiyor.

Beni sıkıca tutuyorlar ve yukarıya götürüyorlar.

Direnmenin anlamı yok. Artık kaybettim.

Hey!

Bölüm neden kısa dediğinizi duyar gibiyim (:

Bu bölümün biraz kısa olduğunun farkındayım, elimden geldiğince uzun bölümler atacağım(:

Yorumlarımızı merak ediyorum.

Oy atmayı unutmayın ballar❤️

ALEV VE BUZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin