Üç gün

824 131 34
                                    




Borayı görünce irkiliyorum."kızlar, kızlar. Sizi bulmak hiç zor olmadı desem yalan olur. Eftelya senden daha neler bekleyeceğiz. Söylesene bir dahaki hamlen ne?" Şaşkınlıktan dona kalarak ona bakıyorum.

" Kerem'i nasıl geçi bildin?" Tek kaşını kaldırarak bana bakıyor. Onu duymazlıktan geliyorum. Etrafımızda bir sürü kılıçlı Savaşçılar beliriyor. Hemen arkada Kerem kollarını göğsünde kavuşturmuş,kısık gözlerle beni izliyordu. Gözlerimi deviriyorum." Bizim peşimizi bırakmayacak sınız değil mi?" Diye soruyorum çenemi sıkarak.

"Vay,vay. Bize hiç zahmet vermek istemişsin Eftelya .Kızı ayağımıza getirmişsin." Asena'nın iğneleyici sesi tüm odayı dolduruyor. Arkasından da Melisa geliyor , yüzündeki ifade açıkça okunuyor. İğrenme. Başaramamıştım. Doğaya haber verememiş Yakalatmıştım. Her şeyi Elime yüzüme bulaştırdım. Başımdaki siyah peruk saçlarımı sıkıyor.

"siyah saçlarlada baya güzelsin "koyu renkli gözleri alayla parıldıyor.Asena savaşçılara emri veriyor.Bordo tırnaklarını ikimize doğrultarak "Eftelya ve kızı toplantı odasına götürün.Sonrasına ben karar vereceğim." Bir savaşçı kolumdan sertçe tutup,diğeride Doğanın kolundan tutup bizi götürüyorlar.

İçeriye girdiğimizde savaşçılar kolumuzu bırakıp arkamızda bekliyorlar.Asena parlak yeşil koltuğuna geçip oturuyor.Ardından Melisa ve Bora yüksek elmas cama oturuyorlar.Hemen arkalarından Arya Kerem ve Can da arkalarından gelip yerleşiyorlar. Can'ın da onlardan bir farkı yok.Ona güvenmelimiydim? "Sen Ajan kız adın ne?" Asenanın sesi düşüncelerimi bölüyor.Doğa hiç tereddüt etmeden adını söylüyor. "Doğa."sesi oldukça sakin.

Doğaya yandan bir bakış atıyorum.Asena devam ediyor. "Eftelya ile alakan ne? Çakmak olayında ve Melisa ile dövüşte sen vardın.Kime çalışıyorsun?" Asena bacak bacak üstüne atıyor. Sessizlik. Doğa hiçbir şey söylemiyor.

"Son kez soruyorum.Kime çalışıyorsun?" Asena keskin bir sesle sözünü tamamlıyor. Doğa rahat bir ifadeyle omuz silkip umursamaz bir tavır takınıyor. Asenanın üst dudağı kıvrılıyor. Başını yana eğip iç çekiyor. "Zorumu kullanayım illa? Bence bunu istiyorsun." Asena işaret parmağını hafifçe sallıyor.Doğa yere çarpıp duvara mıhlanıyor. Sonra tekrar yere sert bir şekilde çarpıyor.Yerde iki büklüm kıvranırken, Asenaya hidetle dönüyorum.

"Yapma!" Diye bağırıyorum.Hızla Doğanın yanına çömelip,ona yardım ediyorum.Burnu kanamış.Ağzı mühürlenmiş gibi,dudaklarını sımsıkı birbirine yapıştırmış. "İyisin." Diye fısıldıyorum.

"Söyleyecekmisin Doğa?" Asena ürkütücü bir sakinlikle devam ediyor.Keşke gücümü kullanabilseydim diye içimden geçiriyorum. "Kalk ayağa!" Diye bağırıyor Asena. Doğa yavaşça ayağa kalkıyor. Hiçbir şey söylemiyor. Tek bir kelime bile. "Hazaramı çalışıyorsun?" "Hiçbir şey söylemeyeceğim Asena.Hazarın sırtından asla bıçaklamam." Doğa acı acı gülüyor.

"Pekala .Daha güçlü büyülerimi uygulayacağım." Doğa çenesini dikleştiriyor.Asena elini savurduğu anda Doğa kendini yerde buluyor.Acıyla kıvranırken boğuk bir sesle çığlık atıyor. "Dur!"diyorum yüksek bir sesle.Doğanın elini tutup "Onu durdur!" diye bağırıyorum Cana doğru.Tek yaptığı şey izlemek oluyor. Suratına tiksintiyle bakıyorum.Tekrar Doğaya yöneldiğimde yerde hareketsizce duruyor.

"Doğa."Sımsıkıca elini tutuyorum.Asenaya dönüp "Bunun bedelini yanarak ödeyeceksin Cadı"diyorum hırıltılı bir sesle.Asena bunun karşılığında kahkaha atıyor.

"Hazara çalışıyor.Çakmak olayında Eftelyaya kendi isteğiyle yardım etmiş.Zavallı şey. Deşifre olmayı göze almış bedelini de ödedi." Asena yerde hareketsizce yatan Doğaya acınası gözlerle bakıyor.Doğanın dudağı hafifçe oynarken gözleri de kırpışıyor.

Elini hala tutarken "Iyi olacaksın."diye fısıldıyorum.

"Savaşçılar Onu ayağa kaldırın." Denileni yapıp Doğayı ayağa kaldırıyorlar. Ayağa kalkıp Doğayı inceliyorum.Burnundaki kan kurumuş. Dudağı çatlamış ve başı morarmış.Benim yüzümden. Bana yardım etmeseydi bu halde olmayacaktı. Doğa gözlerini açarken bir şeyler mırıldanıyor. Ne söylediğini duymak için biraz daha yanına yaklaşıyorum. "Zaman." kelimeleri anlaşılmaz olsada anlıyorum. "Iyi olacaksın. Kendini yorma."diye mırıldanıyorum.Asena hiçbir şey olmamış gibi rahat bir tavırla koltuğuna yaslanıyor.

"Hazar hakkında fazla bilgi alamadım. Durmadan aynı kelimeleri tekrar edip duruyor,düşüncelerimi engelliyordu."

"Hangi kelimeleri tekrar edip durduğunu ,açıkcası merak ettim." Başını yana eğip cevap bekliyor. Doğanın yüzüne bakınca gözlerimi sımsıkı yumuyorum. Tırnaklarımı avucuma bastırdığımda ,avucumun kanadığını hissetmiyorum bile.

"Zaman,zaman,zaman."diyor Asena. "Her neyse," Doğanın her iki kolunu tutan savaşçılara bakıyor. "Ajanı zindana tıkın.Üç gün sonrada asın." Ses tonu tehlikeli derecede soğukkanlıydı

ALEV VE BUZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin