Kim gerçek?

7.2K 643 244
                                    

Sonra her yer karardı. Bir anda kendimi yatağımda buldum. Baş ucumda kuzenimin olduğunu bile fark etmemiştim.

"Ah Eftelya ölü gibi yatıyorsun." Yapmacık bir tavırla elinin tersini başına koyarak nefeslendi. Kibirli bir hareketle sarı saçlarını arkaya savurdu. Üzerinde mavi kot takımıyla çoktan hazırlanmışa benziyordu. O odadan çıkıp, arkasından seslendim "Hemen hazırlanıyorum." Düşüncelere boğulmadan edemedim. Bugün gördüğüm şey rüya içinde rüya gibi bir şeydi. Komodinin üzerindeki kalemi elime batırdım. Canım acıdı ama diğer rüyadada canım fazlasıyla acımıştı. Ceren bıkkın bir sesle "Hadi ama." diye seslendi. Bir kot ve üzerime tişört geçirdim. Saçımı topuz yapıp çıktım. Ceren çoktan arabaya binmiş. Bende hemen binip arabanın yavaşça çalışıp hızlanmasına odaklanmaya çalıştım.

***

Suna not'defterini karıştırıp bir şeyler karaladı."Ve Biyoloji ödevi," diye ekledi bana bakarak. Önüne düşen kahve rengi saç tutamını arkaya atıp  gülümsedi."Yapman gerektiğini biliyorsun."dedi çok önemli bir şeymiş gibi. Sınıfın şımarık çocuğu Berkay Sunanın kafasına buruşturulmuş kağıt attı. "Merhaba inek. Bana bugün kopya veriyorsun." Başını eğerken kendimi daha fazla tutamadım.

"Sana vermek zorunda değil"

O ise alaycı bir şekilde gülerek karşılık verdi.

"Ne oldu kırmızı ?Zoruna mı gitti?"

"Bana kırmızı deme " Sınıftaki tek kırmızı saçlı ben olduğum için benimle dalga geçiyordu. Suna bana bakarak "O gevezeyi takma."diye mırıldandı. Başımı hafifçe salladım. Sınıf dolabıma gidip kapağı açtığımda edebiyat ödevimin ıslak olduğunu gördüm. Hızla berkaya döndüm ama o arsızca güldü. Bu bir performans ödeviydi, ne kadar uğraştığımı çok iyi biliyordum. Sinirlendim beni bir sıcaklık bastı. Neler oluyor böyle? O rüyadaki gibi terlemeye başladım. Dizlerimin üzerine çöktüm.

Parmaklarımdan tırnaklarıma kadar bir sıcaklık. Küçük bir çığlık attım ama buna dayanmalıyım. Çünkü daha kötülerini gördüm. Gözlerim yaşarıyor ağlıyorum. Herkes bana baktı, Berkayın kibirli bakışlarının yerini korku aldı. Suna bana yaklaştı,ama ona bana dokunmaması için bağırdım. Birileri,hemen hocayı çağıracağım dedi. Ama ben buradan gitmeliyim kimse ne olduğumu öğrenmemeli. Kapüşonumu çekti ve okuldan çıktım. Aklımdaki tek soru nereye gitmem gerektiği oluyor.

Yönümü kaybettim. Bilinmezliğin ötesine koşuyorum. Neredeyse eski bir ahşap binanın içine giriyorum. Her taraf örümcek ağlarıyla dolu. Bedenimdeki sıcaklığı kontrol edemiyorum, hala sıcağım. Dizlerimin üzerine çöktüm. ellerimi yere sabitliyorum. Tahta ,hafiften kararıyor. Yanık kokusu alıyorum , ellerimi tahtadan çekiyorum çünkü tahta delinmiş. Yoksa ben bir canavarmıyım? Kendi kendime alaycı bir şekilde gülüyorum. Bu olanları halama anlatırsam benim deli olduğumu düşünür. Ondan başka kime güvenebilirimki ?suna...Korkuyorum ve çaresizce o genç çocuğa sesleniyorum."Lütfen yardım et bana"diye fısıldadım. "Ben mi ?" dedi arkamdan bir ses. Hemen arkama döndüm. Herzaman ki gibi titriyor,ama bukez diğerki gibi kötü değil. "Adın ne ?" diye sordum. "Su " sesi buz gibi. Ben konuşma fırsatı bulamadan "Sen ateşsin" buz mavisi gözlerinden kendimi alamadım.

"Hayır " dedim kafamı sallıyarak "Benim ismim Eftelya" dudağının üstü kıvrılıyor "Herkesin bir ismi vardır,ama gerçekte ne olduklarını bilmezler. Sen ateşsin hep öyle kalacaksın Eftelya."

"Bir ismin yokmu? " diye sordum hızla. "Aras " diye cevapladı.
"Bana ne oluyor aras ? "dedim titrek bir nefesle.
"Eftelya ,içindeki ateşi kontrol edememen doğal. Ama zaman geçtikçe ustalaşacaksın." Bedenim yanıyor , ve terliyorum. Aras bana baktı "Sana acıdan başka bir şey yapamıyorum." ses tonu umutsuz. Çenemi dikleştirdim "Neden öldün?" diye sordum. Yüzünden , karmakarışık duygular geçiyor. Önce üzüntü , öfke , ve yerini acı aldı. Yüzünden bir yaş akıyor,ama daha akmadan hemen buzlaştı. Yüzünde ki duyguyu anlatamıyorum, çünkü tarifsiz.Ve kayboluyor , hiç birşey demeden. Onun yerini sonsuza kadar sürecekmiş gibi bir sessizlik alıyor.

ALEV VE BUZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin