EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİS...

By duslerkitapligi

1M 42K 4.3K

"İhanet,iki yüzü keskin bıçak gibidir... Ne tarafından tutsan kanatır!.." ***********************************... More

____TANITIM____
2.BÖLÜM
3.BÖLÜM
4.BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
DUYURU
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9.BÖLÜM
10.BÖLÜM
DUYURU
11.BÖLÜM
12.BÖLÜM
DUYURU 📣
13.BÖLÜM
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
DUYURU
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
DUYURU
28.BÖLÜM
INSTAGRAM DUYURU
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
Minik Bir Duyuru
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
MİNİK BİR DUYURU
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
DUYURU
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
DUYURU
48.BÖLÜM
49.BÖLÜM
YENİ KİTAP KAPAĞIMIZ
50.BÖLÜM
51.BÖLÜM
52.BÖLÜM
53.BÖLÜM
54.BÖLÜM
55.BÖLÜM (İsteme & Söz)
56.BÖLÜM (Nişan/1.part)
56.BÖLÜM (Nişan/2.part)
57.BÖLÜM
58.BÖLÜM
59.BÖLÜM
60.BÖLÜM
61.BÖLÜM
62.BÖLÜM
ÖNEMLİ DUYURU 📢📢
63.BÖLÜM
64.BÖLÜM (SEZON FİNALİ)
65.BÖLÜM
66.BÖLÜM
67.BÖLÜM
68.BÖLÜM (KINA)
DUYURU
69.BÖLÜM (DÜĞÜN)
70.BÖLÜM
71.BÖLÜM
72.BÖLÜM
73.BÖLÜM
74.BÖLÜM
75. BÖLÜM
76.BÖLÜM
77.BÖLÜM
78.BÖLÜM
79.BÖLÜM
80.BÖLÜM
81.BÖLÜM
82.BÖLÜM
DUYURU
83.BÖLÜM
84.BÖLÜM
85.BÖLÜM
86.BÖLÜM
87.BÖLÜM
88.BÖLÜM
89.BÖLÜM
DUYURU
90.BÖLÜM / FİNAL
DUYURU
Duyuru

1.BÖLÜM

67.3K 1.5K 100
By duslerkitapligi


Hepinize merhaba can okurlarım!..

Bir kaç ay önce tanıtımla başladığım bu güzel kitabı bir süre askıda bırakmak zorunda kalmıştım.
Niyetim hemen başlamaktı ancak kısmet bugüneymiş..

Hadi gelin bu güzel aşk hikâyesine sizlerde tanık olun!..

Bakalım 'Aşk yeniden' yaşanırken kahramanlarımızı neler bekliyormuş hep birlikte görelim!..

Hadi o zaman başlayalım...

Umarım sevilen ve bol okurları
olan bir kitap olur inşallah!..

Medyada; EZRA IŞIK var.
Multimedya; Yıldız Usmonova - Beni Kovma Kalbinden

Keyifli okumalar!..🤗

≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈

İhanet iki yüzü keskin bıçak gibidir...

Ne tarafından tutsan kanatır!...

                                       duslerkitaligi ✍️

Karanlığın en koyu rengiydi ihanet...
Uzağından veya yakınından gelmiş hiç fark etmiyordu.Seni üç kuruşa!Anlık zevklere,gelip geçici güzelliklere utanmadan tercih eden birinin gidişi kesindir.Birlikte yaşadığınız saniyelerin bile bir hatrı olması gerekirken yılların bile hatrını hiçe sayıp,çiğneyen insanlar haramın o berebat haline bürünmüş,kirlenmiştir...

O senden gideli çok zaman olmuştur belki ama hesap edemediği senin gidişindir.Seni hep kalıcı zanneden,malı gibi gören insanlar her zaman en büyük yanılgıya düşenlerdir.Çünkü bu yolun sonu uçurumun kıyısıdır.Ve son sözü senin söylediğin bir tiyatro sahnesi...

Sonbaharın başları olduğu için  havalar hala sıcak gidiyordu.Hep hüzünlü bir havası olan bu mevsim ağaçların yaprak dökümü ile başladı.
İnsanların içindeki duygu hallerini anlatırcasına ağaçlar yapraklarını dökmeye,rüzgar kendini hissettirmeye yağmur gözyaşlarıyla toprağı sulamaya başlıyordu.Sanki gelecek olan birşeylere hazırlıklı olasını bekler gibi alıştıra alıştıra...
Genç kadın arabada camlardan gelen hava yeterli gelmeyince klimaları çalıştırmıştı.İstanbul'un yoğun trafiğinde ancak bir saat sonra ulaşabilmişti iş yerine..Arabasını her zamanki yere park edip yolun karşısındaki pastahaneye doğru ilerledi.Kapıyı açıp da içeri girdiği etrafını saran mis gibi kokuları derin bir nefesle içine çekti.Ardından yüzüne keyifli bir gülümseme yayıldı.Burayı seviyordu..Göz bebeği..İlk ekmek teknesiydi burası!..Normalde saat 8 gibi burada olurdu ama bugün bir saat gecikmiştir.Kendisine seslenilmesiyle arka tarafa doğru yöneldi.

''Hoş geldin abla!''

''Hoşbuldum canım..Günaydın!''

''Sana da günaydın abla..Geciktin bugün kötü birşey yok inşalah?!''

Artık kardeşi gibi olan genç adamın samimi endişesine gülümsedi.

''Yok çok şükür Sefa...Gece Batın biraz huzursuzdu.İyi uyuyamadı!Sabahta bırakıp gelmek zor oldu haliyle..''

''Geçmiş olsun abla!..''

''Gelmeseydin o zaman keşke kızım..Biz burayı hallederdik!''

Mutfaktan ellerini bezle kurulayarak gelen ustalarının sesine döndüler.Yaşı ellilerine olsa da daha geç gösteren adam yılların tecrübeli pasta ustasıydı.Burayı açarken işe aldığı insanlarla aile gibi olmuşlardı artık.

''Günaydın..Sağol Adnan Abi! Biliyorum siz ben yokken de çok güzel idare ediyorsunuz da ben duramadım evde işte!Eee Belma sultanda 'Sen bana mı güvenmiyorsun!' diye tavır alınca kendimi yola çıkmış buldum.''

Sözünün bitmesiyle gülmeye başladılar.Toparlanıp hemen mutfağa yöneldim.

''Eee yapmaya başlamışsınız bile..Eksik var mı abi?''

''Senin özel olarak hazırladığın pastalar kaldı.Tarifini vermene rağmen bir eksiklik var sanki..Bir sırrın var ama söylemiyorsun!''

''Ne saklayacağım abi senden.Aynı yapıyoruz..Sen ne katıyorsan bende onu katıyorum!''

Ellerini havaya kaldırıp gülmeye başladı.

''Tamam..Tamam şakaydı sadece..Malzemeleri çıkartıyordum daha sen geldiğinde.''

''Tamam abi gerisini ben hallederim..O zaman sizde ön tarafla ilgilenin olur mu?''

''Olur!''

Tam ön tarafa geçerlerken aklıma gelenle Sefa'ya seslendim bir yandan hızlıca önlüğümü takarken.

''Sefa!!Alisa ile Fulden nerede?''

''Yoldalar 5 dakikaya falan burada olurlar abla!..Arayıp haber verdiler.''

''Tamam canım..Bende göremeyince merak ettim.''diyerek malzemelere yöneldim.Kendi tariflerim olan menüye eklediğim iki pastamı yapmaya koyoldum hızla.Çok fazla isteyeni olduğu için bende her zaman yaptığımdan fazla yapmaya başlamıştım bunları..

Burayı okulu bitirir bitirmez açmıştım..Neredeyse beş yıl oluyor.O zamandan beri Adnan abi,Sefa ve kızlar yanımda çalışıyorlardı.İlk açtığım zamanlar çok zorlandığımı hatırlıyorum ama el birliğiyle kısa sürede düzene oturtmuştuk.Eşim,Oktay ile üniversitenin ikinci yılında tanışmıştık. Sonrasında da okul bittikten bir yıl sonra evlenmiştik.Oktay'la severek evlenmiştim.Ama aşk var mıydı?Bilmiyorum...Ben küçükken babam hep sevginin her şeye gücünün yetebileceğini söylerdi.Öyle miydi bilmiyorum ama bizim aramızdaki sevgi çok kuvvetli geliyordu bana..Onda tanımlayamadığım bir soğuk taraf vardı.Her zaman olmasa da bazen hissettiğim..Ama bana karşı gösterdiği sevgi hepsini geride bırakıyordu.Sonuçta kimse dört dörtlük değildi ki!..Hepimiz aynı değildik değişik değişik huylarımız illaki vardı.1 yıl önce dünyaya gelen oğlum Batın ile artık tamamlandığımı hissediyorum.Onun gelişiyle dünyalar benim oldu.Birlikte geçirdiğimiz saniyeler bile benim için hiç bir servete değişemeyeceğim kadar değerli..Hayallerimi bir bir gerçekleştirmiştim.Önce okulum bitirmiştim.Sonrada kendi ailemi kurmuş ve bu güzel pastahaneyi açmıştım.Ve bunları gerçekleştirirken ailem hep yanımda olmuştu..

Elimdeki süsle pastaların üstlerini süsler ile tamamlarken aklımdan mutlu anlarımı geçirmeye çalışıyordum.Sabahtan,hatta geceden beri tuhaf bir biçimde hem ben yavrum huzursuzduk. İçimde bir sıkıntı vardı.Pastaları yaparken biraz rahatlasam da geri gelip çöreklenmişti içime.. Hayırdır inşallah!Acaba evde mi bir şey oldu diye düşündüm.Ama öyle olsa Belma abla haber verirdi.Pastaların son rütuşlarını tamamlayıp hızlıca fırına atıp ellerimi yıkadım.Cebimden telefonumu çıkarıp önce saate baktım.Bir saat içinde bitirmiştim bile işimi.İçim rahat etsin diye evi aradım hemen.

''Alo! Ezra?''

''Benim abla..Batın nasıl oldu?''

''Daha iyi yavrum merak etme..Yeni uyuttum.Bıraktığın sütü de içirdim.Şimdi mışıl mışıl uyuyor yavrum benim..''

''Oh!..Ellerine sağlık Belma Sultan! İçim rahatladı..''

''Eeee annelik kolay değil kızım!Ben seni anlıyorum.Sen işlerini hallet burayı merak etme.Ben gözüm gibi bakarım kuzuma!..''

''Biliyorum bakarsın ablacığım da ister istemez endişeleniyorum..Neyse o zaman ben işime döneyim akşama görüşürüz..''

''Görüşürüz canım.''

En azından biraz olsun içimin sıkıntısı azalmıştı.Ona bir şey olacak düşüncesi bile sarsıyordu. Annemin güzel çınladı.Biz küçükken hep 'Anne,baba olduğunuzda bizi anlayacaksınız yavrum!' derdi.Ne kadar haklıymış..Biz onların evhamlarını,endişelerini o zamanlar anlayamazdık o zamanlar..Ama daha şimdiden onları bile geçmiştim galiba.Biz üç kardeşiz.En büyükleri bendim. Evimizin annemden sonra ki kadın kalesiydim.Benden iki yaş küçük erkek kardeşim Çağlar, evimizin hala en yaramazıydı.Şimdi hep hayalini kurduğu veterinerliği yapıyordu.En küçüğümüz kız kardeşim Rana'da yurtdışında dil eğitimi alıyordu.Yazın başında oraya gitmişti ve bu hafta dönüyordu.Benim küçük kardeşim üniversiteye başlayacaktı ve çok heyecanlıydı.Çağlar'la aynı şehirdeydik.Rana'da buraya gelecekti.Annem ile babam ise Adapazarı'nda bir çiftlik evi yaptırmışlar ve oraya yerleşmişlerdi.Emekliliğin tadını çıkarıyorlardı.Biz onların sevgisini, birbirlerine olan aşklarını görerek büyümüştük.Onları öyle görmek beni çok sevindiriyor ve aynı zamanda imrendiriyordu.

Ben pastaları fırından çıkarıp servise hazır hale getirirken içerideki masalar dolmuştu bile.. Bu mutfağa her geçtiğim seferde vakit çok hızlı ama güzel ve keyifli geçiyordu.

''Abi pastalar hazır!Bunları da servise açalım.''diye seslendim Adnan abiye.

''Tamamdır..''diyerek hızla mutfağa geçti.Bende önlüğümü çıkarıp ön tarafa geçtim.Gelenler genelde daimi müşterilerimdi.Yıllardır buranın müdavimi olanlar vardı.

Akşama kadar yoğun geçirmiştik.Saat 6'ya gelirken etrafı toparlayıp çıkmak için hazırlandım.

''Sefa ben çıkıyorum!Adnan abiye söyle sizde çok gecikmeyin..Kızlar hadi!''

''Abla biz giderdik!Hem daha erken burayı toparlayayıp çıkardık.''

Tek kaşımı kaldırıp ter ters bakınca sustular.

''İtiraz istemiyorum hadi yürüyün..Sefa iyi akşamlar yarı görüşürüz ablacım!..''diye seslendim arkama doğru ve hızla kapıdan çıktım.İlk önce kızları evlerini bıraktım.Sonra da kendi evime geçtim.Işıklar yanıyordu ama ev sessizdi.Kolumdaki saate baktığımda 7'ye geldiğini gördüm. Akşam trafiğinde ancak eve gelebilmiştim.Eşyalarımı girişteki portmantoya bıraktım. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.İlk önce lavaboya gidip ellerimi yıkadım sonrada oğlumun odasına gittim.Hijyen önemliydi.Oğlumdan sonra daha da dikkat eder olmuştum bu tür şeylere çünkü  çok çabuk mikrop kapabilirdi.Ve ben bebeğimin hastalanmasını istemiyordum.Karşımda Belma ablayı yavrumu uyutmaya çalışırken buldum.Omzumu kapıyı yaslayarak melek yüzünü izlemeye başladım.Öyle masum öyle melek gibiydiydi ki bazen dokunmaya bile kıyamıyordum. İyi ki bana gelmişsin bebeğim..dedim içimden.Bir ses çıkarmış olmalıyım ki Belma abla arkasına döndü ve beni görünce gülümsedi.Batın'ın uyuduğundan emin olduktan sonra birlikte çıktık odadan.

''Bugün bir garipti.Seni arandı durdu.''

''Biliyorum..Huzursuz olduğunu hissettim..''Yüzüme anlayışla baktı.

''Allah hayırlara çıkarsın inşallah!Canını sıkma artık!..''

''Sağol abla..Sen yanında olmasan bu kadar rahat olamazdım zaten..''

''Eeee o da benim farkım işte!.'' diyerek muzipçe bakıp göz kırpınca güldüm.

''Ben Oktay gelmeden yemekleri hazırlayayım abla..''diyerek onu arkamda bırakıp mutfağa geçerken cebimden telefonu çıkarıp Oktay'ı aradım.

''Alo!''

''Alo!Canım..''

''Efendim?''dedi soğuk bir sesle..Böyle yapmasına canım sıkılsa da belli etmeden hızlıca devam ettim konuşmama.

''İşin bitti mi?Ne zaman gelirsin diye soracaktım.Yemeği ona göre hazır edeceğim.''dedim bir yandan da buzdolabından sebzeleri çıkarırken.

''Toplantım var.Yemeğe bekleme beni.Belki gecede gelmem..''dediği anda kafamda bir şimşek çaktığını hissettim.Konuştuğumda ise sesim yükselmeye başlamıştı.

''Ne demek gece gelemem Oktay!!İşin biter bitmez eve gelsen iyi olur..''

Arka taraftan gelen müzik ve uğultulu konuşma sesleriyle daha da sinirlendim.

''Arkandan gelen sesler de ne böyle?!''

Sorumu takmayarak ''İşime bağlı!''diyerek telefonu yüzüme kapattı.

Bir süre sersemlemiş bir şekilde çöktüğüm yerde kaldım.Nerelerde,kimlerle takılıyordu bu adam?!Sakinleşmeye çalışarak derin derin nefesler almaya başladım.İçime çektiğim her nefes ruhumu daraltınca hızlıca yerimden kalkıp çıkardığım sebzeleri geri yerlerine yerleştirdim. Ellerimi yıkayıp Batın'ın odasına gittim.Açlık falan hissetmiyordum da zaten.Allah'tan pastahanede atıştırmıştım bir şeyler..Belma abla odasındaydı herhalde.Odaya girdiğim anda etrafımı saran cennet kokusu başımı döndürdü.Melek gibi uyuyan bebeğimin beşiğinin yanı başında yere çöktüm.

1 yaşını yeni doldurmuştu.Ufak ufak sürünmeyi bırakıp adım atmaya çalışıyordu.Birşeyler mırıldanıyordu.Onun bu hallerini gördükçe pişmanlık duyuyordum bazen..Büyürken her anında yanında olmaya çalışıyordum.Ama yeterlimiydi bilmiyorum...
Çok mu çalışıyordum?
Ona yetebiliyormuydum?
Eksik mi bırakıyordum?..gibi sorular dolaşıyordu kafamda.Derin bir iç çektim.Meleğimin yakınlığını hissetmek ihtiyacıyla ayağa kalktım.Yavaşça uyandırmamaya dikkat ederek minik bedenini kucağıma aldım.Eğilip boynuna burnumu yaslayıp mis gibi bebek kokusunu derin derin çektim içime..
Ve anında kalbime o her zaman ki sımsıcak duygu aktı.Beni her sefer yeniden kendine aşık eden güzel bebeğim iyi ki varsın ve benimsin annem!.diye geçirdim içimden.
Odama geçip büyük yatağımın ortasına doğru yatırdım yavaşça. Sonrada hızla üzerimi değiştirip banyoda ihtiyaçları giderdim.Odaya geri döndüm ve hızla bebeğimin yanına yattım.Bir kolumu küçük bedenine sarıp masum yüzünü izledim bir süre..İşaret parmağımı yumuşacık yanağında gezdirdim.Küçücük dudaklarında,uzun kirpiklerileri ile örttüğü gözlerini aşkla izledim. Kollarımda beni ben yapan varlığın güzelliğiyle gecenin bilmediğim bir saatinde derin bir uykuya daldım.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Yeni bir güne heyecansız ve mutsuz başlamıştım.Gece derin bir şekilde bir süre uyusam da bir süre sonra  sık sık kalkıp Batın'ı kontrol ettim,uyandığında karnını doyurup geri yatırdım.Böyle böyle sabah etmiştik sonunda.Onu bırakıp gitmek istemesem de bugün hazırlanması ve yetişmesi gereken  siparişler vardı.2 gündür bir yandan hazırlığını yaptığımız özel siparişler vardı.Bugün son kalanları halledip yetiştirecektik.Büyük bir otelden özel olarak istenen listeye göre hazırlanmıştık.Evden kahvaltı yapmadan sadece kahve içip hızla çıktım.Biraz daha oyalanırsam trafiğe kalabilirdim.Arabaya binip hızla kontrollerimi yaptım ve yola çıktım.

Işıklarda akşamdan beri elime almadığım telefonu çantadan alıp baktım.Ne bir mesaj,ne bir arama!Öyle olsun!..Madem bazı sınırları zorluyordu ve buna müsaade edecek kadar geniş mezhepli olmamı bekliyordu.Benim düşüncelerimi umursamıyordu!Durumun ciddiyetini anlaması lazımdı.Zaten bu şirkette çalışmaya başladığından beri bir farklılaşmıştı.1 aydan beri daha soğuk,bize vakit ayıramayan,birlikte geçirdiğimiz vakitlerden sıkılan biri haline gelmişti. Fark etsem de üzerine gitmemek için kendi tutmuştum.Biz daha önce hiç böyle olmamıştık ki! Nasıl davranacağımı bilmiyordum..Beni kırdığını bile bile devam etmişti bu yabancı davranışlara..Ama benim sabrımı zorladığında neler olabileceğini hiç görmediğindendi. Ve bu durum her an değişebilirdi.

Saat 7'de pastahanemin kapısındaydım.Çok trafiğe takılmadan yarım saatte gelebilmiştim.Daha kimse gelmediği için kapıyı Bismillah! çekerek açıp içeri girdim.Eşyalarımı arka taraftaki küçük odaya bırakıp hızla mutfağa girdim ve 1 saat içinde bitirmiş olacağım pastaları yapmaya başladım.Kapının sesini duyduğumda son kalan turtaları fırından çıkarıyordum.Ardından Sefa'nın sesi duyuldu.

''Erkencisin abla..Günaydın!''diyerek yanıma geldi.Turtayı görünce gözleri parladı.

''Allah'ım mis gibi kokuyor ya!..''diye söylenerek hızla bir tane alıp tadına baktı.Onun bu çocuksu hareketi beni güldürdü.

''Sana da günaydın canım..Eee beğendin mi bakalım?''

''Müthiş olmuş abla!..İçine neler kattığını yine söylemeyeceksin değil mi?''diye takıldı.Ona  yüzümdeki muzip ifadeyle karşılık verdim.

''Bir aşçının sırrı tarifinde gizlidir canım!Herkes bilir ve yapar ama esas tadı veren el lezzetidir. Her elden çıkan tat farklıdır ve bir olmaz!..''

''Tamam o zaman aklımda bulunsun bu!Bende tariflerimi açık etmeyeceğim kimseye.''diye kırılmış gibi yaptı.Dayanamadım bende gülerek takıldım öğrencime.

''Bana da mı?''

''Sana da ablacım..Tadına bakar fikrini söylersin benim gibi.''

''Vay be!Boynuz kulağı geçer derlerdi de inanmazdım.Az önce öğrendiğini bildiğin bana sattın!'' diye sitem edince bastı kahkahayı.Bu sabah moralim iyi olmasa da bu haline dayanamayıp bende güldüm.

''Hadi hadi yeter bu kadar gevezelik.İş başına!Bu hazırladıklarım paketlenecek daha.Birlikte gideceğiz oraya unutma ve ona göre hazırlıkları tamamla!..''

''Tamam abla..''diyerek hızla işe koyuldu.Bende etrafı diğerleri gelene hızlıca topladım.Sonrada el birliğiyle hazırladığımız paketleri araca yükleyip çok sürmeden otele yetiştirdik.Otele ulaştığımızda öğlen olmuştu.İçeri girdiğimizde hemen müdüre haber verildi.Çok geçmeden yanımıza gelmişti bile..Gülümseyerek selam veren adama aynı şekilde selam verdim.

''Hoş geldiniz Ezra Hanım.Nasılsınız?''

''Hoş bulduk Behzat Bey..''diyerek el sıkıştık.Çok şükür iyiyiz..Siz?''

''Sağ olun iyiyim..Hepsini yetiştire bildiniz mi?''diye sordu hep birlikte mutfak kısmına geçerken.

''Evet hepsini eksiksiz hazırladık tabi ki!Yine de bir eksik görürseniz söylemeniz yeterli.. Halledebiliriz.''

''Biliyoruz Ezra Hanım..Ellerinize sağlık!Açıkçası konuştuğumuz da bu kadar kısa sürede yetiştire bileceğinizden emin değildim..Ama görüyorum ki olabiliyormuş!''dedi tezgahların üzerinde açılan paketlere bakarak.

''Sizde biliyorsunuz ki çok büyük organizasyonlar için özel olarak istenmedikçe sipariş almıyoruz.Ama aldığımızda da işlerin süresi önemli değildir.Elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz.''diye samimiyetle karşılık verdim.

''Teşekkür ederiz!Bugün ki davet gerçekten önemli.Misafirlerimize mahçup olmayı hiç istemiyoruz.''

''Haklısınız bizde istemeyiz!..''dedim.

Mutfakta kontrolden geçen ve eksiksiz oldukları belli olan pastalarımız için bir çok teşekkürü kabul edip kalan işleri halletsin diye Sefa'yı gönderdim.Biraz nefes alabilmek için yavaşça dışarı çıktım.Anlaşılan bugünde böyle geçecekti.Derin bir nefes alıp içimdeki sıkıntılardan kurtulmaya çalışırken karşımda gördüklerimle donup kaldım.Gördüklerimi idrak etmeye çalışırken beynimin yandığını hissettim..Allah'ım ne olur yanlış görüyor olayım.Lütfen!..Oktay tam karşımda yanındaki başka bir kadına çok samimi bir şekilde sarılmış ve onu arabasına geçiriyordu.Aklıma gelen düşünceler şüpheyle kapana kısılmıştı.Bu yüzdendi!Her şeyi tek tek yıkmasının sebebi buydu.Neler olduğunu anlamam ile aynı saniye yer ayağımın altından kaymaya başladı.Tam gözlerim kararmış tutunacak bir yer ararken otelin kapısının önüne bedenimin boşlukta sallanıp yere düştüğümü hissetmem bir oldu.Başımın bir tarafında tutulduğunu sonradan hissettim. Kulağımdaki uğultuya rağmen Sefa'nın sesini duydum.Zorla gözlerimi aralamaya çalıştım.Sanki biri kilolarca yük koymuştu üstüne..

''Abla!..Abla ne oldu sana böyle birden..Allah'ım! Yardım edin!..Yardım edin!..''

''Se..Sefaa!..''diye mırıldandım kendimi zorlayarak.

''Yorma kendini abla..Şimdi götüreceğim seni..''

Çok sürmeden bedenimin havalandığını hissettim ve sonrada yumuşak bir yere yatırıldığını. Aldığım kokuyla yüzümü buruşturdu.Kolanyanın keskin kokusu yanan beynime sinyal gönderiyordu.Hemen kalk ve kaç buradan!diye.Gözlerimi  bir kaç kez kırparak yine zorlanarak açtım.Gözlerim ışığa alışana kadar birkaç saniye bekledim.Etrafıma baktığım başucumda endişeyle bekleyen Sefa'yı gördüm.Onun yanında da Behzat bey ve çalışanlaından birkaç kişiyi gördüm.Ama beni asıl sarsan onların arkasında utanmadan bekleyen adamdı.İçimde çakan şimşekler beni bile korkuturken gözlerimi öfkeyle kapattım.Burada..helede iş yaptığım adamlara rezil olmamak için kendimi zor tuttum.Aslında ben değil o rezil olacaktı.Olması da gerekiyordu. Ama bunu işime karıştırmayacaktım.Yavaşça yerimden doğrulmaya çalıştım.

''iyi misiniz Ezra Hanım?''

''Sağ olun Behzat Bey..Galiba tansiyonum düştü.Kusura bakmayın sizi de işinizden ettim. Telaşlandırdım.''

''Olur mu öyle şey..Eğer iyi hissetmiyorsanız doktorumuzu çağıralım.''

''Çok teşekkür ederim iyiyim..Biz artık gidelim.Biraz dinlenirsem daha iyi hissedeceğim.''

''Siz öyle diyorsanız!..''diyerek yanındaki adamlara gitmelerini işaret etti.Bende Sefa'ya baktım.

''Hadi Sefa gidelim!..''

''Hemen abla!''diyerek elimi tutarak koltuktan kalkmama yardımcı oldu. 

''Görüşmek üzere Behzat Bey! İlgilendiğiniz için teşekkürler..''

''Rica ederim!Geçmiş olsun..''

Sefa'ya dayanarak ve bazılarını umursamadan dışarıya çıktım.Güç alırcasına ellerini sıkıp ciğerlerimi yakan derin bir nefes aldım.Bana endişeyle baktığını biliyordum.Şimdi ne kadar isterdim hiç bir sorun yok diyebilmeyi..Muhtemelen onu görmüştü ve olanları tahmin ediyor ve benim için üzülüyordur genç dostum..Sessizce konuştum.

''Arabayı buraya getirebilir misin canım.Ben burada bekeyeceğim seni.''

Başını sallayıp beni yavaşça bıraktı.Ayakta durabildiğimi görünce hızla arabaya koştu.Siparişleri rahat taşıyabilmek için arka tarafta bırakmıştık arabayı.Aldığım hava yetersiz geliyordu.Derin soluklar bile beni kurtaramazdı beni bu durumdan.Arkamda olduğunu bilmek beni daha da geriyordu.Burada tartışmak istemediğim için bende Sefa'nın arkasından yürüdüm.İçim bumbuzdu..Beynimde kalbimde yangın yeriydi öfke ve kırgınlıktan..Ama geriye kalan ona olan karşı olan bütün duygularım buz tutmuştu.

''Ezra!''Adımı ondan duymak daha önce hiç bu kadar acıtmamıştı.Öfkenin damarlarımda çağladığını hissettim.Aynı anda hızla arkamı dönüp üzerine yürüyerek bağırdım.

''Adımı ağzına alma!!Bir daha da sakın karşıma çıkma!..''diyerek arkamı dönüp adımlarımı hızlandırdım.Tam otelin köşesini dönerken arkamdan onun ''Yapma ne olur..''diyen sesi yankılandı sessiz sokakta.Bir kere daha döndüm arkamı.İşaret parmağımla onu gösterip üzerine yürürken bağırdım.

''Ben yapmadım! Ben..Hiç bir şey yapmadım!..Sen bize yalan söyledin!Seni evde bekleyen bir bebeğin,karın varken her şeyi sen yaptın..Sen beni..bizi bitirdin!..''dedim gözlerinin içine öfkeyle ve tiksintiyle bakarken.

''Hayır..Hayır bitmedik!.''diye sayıklayarak yanıma yaklaşmaya çalıştı.Elimi öne doğru uzatıp geriye doğru kaçtım.Halimi görünce yüzünde bir korku belirdi.Daha yeni idrak ediyordu yolun sonunda olduğunu galiba..

''Bittik!!Artık biz diye bir şey yok!Sen aileni elinin tersiyle itip gününü gün ederken bitirdin bizi..''

Tam arkamı dönecekken söyledikleriyle tekrar üzerine doğru yürüdüm.O anda ne cüssem ne gücümün önemi vardı.Sadece saf bir öfke kol geziyordu damarlarımda.

''Beni seviyorsun..Seni seviyorum..Gidemezsin!'' Kükrememde bundan sonra gayet normaldi bence..

''HÖST LANN!!Sen kim sevgi kim?..Ağzına alma bir daha o kelimeyi!..Öyle kutsal bir şeyin adı senin gibiler yüzünde lekeleniyor zaten..Kirletemezsin izin vermem!..Ben mi seni seviyormuşum?''dedim alayla.

''Sen beni hiç tanımamışsın belli ki!..Sen,benim sevgime layık değilsin!Ona sahip hiç değilsin!Bende sana dair tek bir..tek bir, ufacık bir şey bile kalmadı.Şimdi defolup gidebilirsin hayatımdan!..''daha iki adım atmış sokaktan çıkacakken beni arkamdan çekip sarıldı.Bir zamanlar kollarında sevgiyi bulduğum adam şimdi bir tek ihanet kokuyordu.Anında içimde kopan fırtına dalga dalga gelip gözlerime battı ve benim içimde fırtınalar kopardı.Hızla kollarından çıkıp dişlerimin arasından tısladım.

''Bir daha bana o kirli ellerinle dokunursan yemin ederim sana bunu çok kötü ödetirim.''

''Gitme!..''diyen sesini duysam da durmadım bu sefer.Ne var ne yoksa ortaya dökülmüştü ve artık bunu geri dönüşü yoktu.Sokaktan çıkıp karşımda Sefa'yı bulana kadar ruh gibi yürüdüm.O hızlı adımlarım yavaşlamış ve tek tek yıkılışım ile yüzleştiriyordu.Benim bitik halimi gören çocuk hem şaşırmış hem de korkmuştu bir şekilde yanıma koşturdu.

''Abla?..''Karşılık olarak sadece ''Götür beni buradan..'' diyebildim.

Yol gibi gözlerimin önünden akıp giden geçmişime dönüp bakmadım.
Çünkü o geçmişten bile büyük bir gerçek vardı artık!..

Uzun ve soluksuz bir olsun istedim.
Umarım beğenmişsinizdir..
Yorumlarınızı ve oylarınızı  bekliyorum canlarım!..😘🤗

Continue Reading

You'll Also Like

726K 27.8K 90
Genç kızın arkadaşının verdiği yeni numarayı yanlış yazan kızın gelecekteki kocasına tesadüfen yazması. İlk başta kız engel yesede engel bir şekilde...
749K 19.2K 81
Herkesin korkulu rüyası olan Yer altının en büyük mafyası yer yüzünün hakimi sadist sinir hastası piskopat bir adamın bir kıza aşık olması Ve haya...
155K 11.7K 18
"Abin falan dinlemem. Eğer o odaya gelirsem, sabaha kadar çığlık attırırım sana."
185K 8.5K 47
↝TAMAMLANDI 0540****: Cenk silahları aldın mi . 0540****: Cevap ver bana. Gece: Galiba yanlış numaraya mesaj yazdınız . Gece: Ne silahı ya . 0540****...