EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)

41.BÖLÜM

Selamlar güzel okurlarım..
Nasılsınız?
Hafta sonunuz güzel geçiyordur umarım.

Evet...Ezra severler buradaysa,kaldığımız yerden hikayemize devam ediyoruz.
Bakalım bu bölümde neler olmuş?

Vee..SIRAT ve Batın sahneleri geliyor.

Bol bol baba-oğul sahnesi okuyacağız bu bölümde,haberiniz olsun canlar!..

Keyifli okumalar!..

Yorum ve oylarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Görselde;Ezra ve Sırat var.
Bölüm müziği; Aydilge - Aşka Gel

************************************

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim ben şimdi senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.

                          Ümit Yaşar Oğuzcan

***********

Söylediği sözler üzerine ona biraz daha yaklaşıp elimi yüzünde gezdirdim.Killi sakallarını avucumun içinde hissedince titrek bir nefes aldım sessizce.Parmak uçlarımla köşeli çenesinin üzerinde dolaştırdım yavaşça.Kalbime dokunan sıcacık sözlerinin verdiği o hissin hiç bir tarifi yoktu.Gözlerine kalbimdeki tüm aşkı haykırırcasına baktım.

''Tabi ki olurum kalbim...Ömrün olurum!..''dediğimde aşık olduğum o gamzelerini ortaya sererek gülümsedi.Benim yüreğimi nasıl hoplattığını bilmeden...Ellerini saçlarımda gezdirirken fısıldadı.

''Hoş geldin sevgilim..Ömrüme hoş geldin menekşe gözlüm...''

''Hoş buldum sevgilim..''dediğimde o da aynı şekilde bana aşkla baktı ve yanağıma süzülen gözyaşımı parmak ucuyla şefkatle sildi.Dolu dolu olmuş gözlerle,gözlerimi gözlerinden ayırmadan,alnımı alnına dayayıp o güzel gözlerinin içine derin derin baktım.Denizin rengine bürünmüş o mavilerin dalgalarına kapılıp gitti yüreğim. Yudum yudum içtim gözlerinden aşkı... Bu adamı daha ne kadar sevebilirim bilmiyorum ama sanki her gün biraz daha artıyordu ona karşı sevdam...Ellerini saçlarımın içine geçirip yavaşça okşadığında derin bir nefes aldım.

''Biliyor musun?Aşık olmak sana çok yakıştı sevgilim..''dediğimde gülümsedi ve dudaklarıma sokulurken fısıldadı.

''Sen bana çok yakıştın sevgilim..''dediğinde yüreğim kanatlandı.Dudakları sadece birkaç santim uzağımdaydı ve sıcak nefesi dudaklarıma vuruyordu.Kalbimin sesinden duyuluyor olabilirdi o an da..Çünkü hissettiğim heyecandan dolayı kalbim kaburgalarımın altında çılgınca atıyordu. Parmaklarını kırmaktan korkarcasına yumuşak bir şekilde tenimde gezdirerek gözlerime aşkla baktı.Tam beni kendine yaklaştırıp öpeceği sırada,oğlumun kum dolu kovayla üzerimize atlaması bir oldu.Aynı anda üçümüzde kumlarla devrildik.Gözlerimi kırpıştırarak kumlardan zar zor kurtulduktan sonra başımı çevirip ne halde olduğumuzu görünce gözlerim kocaman açıldı. Sonrasındaysa kendimi tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladım.

Karşımdaki sahne görülmeye değerdi.Sırat kumların üzerinde sırt üstü yatarken oğlumda onun üstünde oturuyordu.Sırat oğlumun düşmesini engellemek için onun yanlarından tutmuştu ama şuan bildiğiniz kafasını kuma gömmüş deyimini yaşıyordu.Oğlum elindeki küçük kovayı babasının kafasına geçirmiş gülüyordu.Sırat ise yüzündeki ve boynundaki kumlarla öylece yatıyordu.

''Hayatım gülmeyi bırakıp bizi bu durumdan kurtarabilir misin acaba..Tü!Tü!..Çünkü biraz daha böyle durursak bütün kumları yutacağım.''diye bana seslendi gözleri kapalı bir şekilde.Ağzına doluşan kumları tükürmeye çalışması çok komikti.Koskoca adam birden küçük bir erkek çocuğu gibi oluvermişti.