75. BÖLÜM

3.7K 285 59
                                    


Selamlar güzel okurlarım.🤗

Yeppp yeni bir bölümle daha sizlerleyim..

Özlediniz mi bakalım bizi?

Batın abi oldu diyenler burada mı elleri göreyim?

Bomba gibi bir bölüm oldu şimdiden söyleyeyim canlar.

Keyifli okumalar güzellerim..

Yorum ve oylarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim. 

Piştt! Oradaki gizli ve tatlı okurlarım size sesleniyorum. Lütfen sende yorumlarda ve oylarda bize  katıl olur mu? Geri dönüşleriniz benim için çok değerli çünkü..

Görselde; Bu bölüm için hazırladığım afiş var. Nasıl olmuş?

Bölüm müziğimiz ; Gökhan Türkmen - AŞK  

(Her zaman ki gibi bölümüze yakışır, çok güzel anlatan şarkılardan biri sizlerle.. Okurken dinlemeyi unutmayın!)

************************************

Aşk hiçbir tarife uymaz.
Ne Leyla ile Mecnun ne de Tahir ile Zühre'nin hikâyesidir aşk!..
Aşk; hesapsız kitapsız gönlünü yare verenlerin, sadece yari görenlerin hikâyesidir.
Aşk; sadece gözüyle değil, kalbinin, vücudun her zerresi ile sevenlerin hikâyesidir.
                                      duslerkitapligi

***********

Bazı insanlar vardır sadece doğmanıza sebep olurlar. Bazıları da vardır ki doğmanıza sebep olmasa da size can olur, kan olur.. Bunlarından bazıları Allah'ın ona verdiği masum meleğe, emanete gözünden sakınarak bakarken diğerleri ise o emanete sahip çıkamaz.. Küçücük bir yürekte kendine yer edinemez.. 

Batın ile Sırat, birbirlerini gördükleri o ilk andan beri aralarında özel bir bağ vardı. Çevremdeki baba-oğul ilişkilerinden çok farklıydı onlarınki. Sırat öyle çok seviyordu ki oğlumuzu, bir tebessümü için gözünün içine bakıyordu. Oğlumda aynı şekilde her ne yapıyorsa onaylaması için babasına bakıyordu hemen.. Onların bu aşkları beni çok mutlu ediyordu. Aksi olsaydı ne yapardım hiç bilmiyordum. Sabah ikimizde bebeğimin tatlı öpücükleriyle gözlerimizi açmıştık. Sonunda yerimden doğrularak sırtımı yatağın arkasına yasladıktan sonra onu kucaklayıp, bacaklarıma oturtarak güzel yüzünde baktım içimden taşan yoğun bir aşkla.. Sırat da yatakta bana yaklaşıp başını  omzuma yasladığında ''İşte huzur bu!..' düşündüm. Bebeğim kucağımda gamzelerini çıkararak, öndeki iki tavşan dişini göstere göstere tüm tatlığıyla gülümserken onu her şey koruma güdüsü içimi sıkıştırdı bir an.. Onu ilk kucağıma aldığımda ilk bakışta aşık olduğum okyanus mavisi gözlerine şefkatle baktım. Oradaki mutluluğu da gördüm korkuyu da.. Uyanınca bizi yanında görünce mutlu olmuştu ama şimdi bize bakan gözlerinde korku hakimdi. Onu bırakıp gideceğimizin tedirginliğini yaşadığını, o küçücük kalbine yerleşen korkuyu far ettiğimde gözlerimi buğulandı. Boğazım düğümlendi. Minicik bedenini kollarıma çekip onu sarıp sarmaladığımda küçük kolları hemen boynuma dolandı. Başını bağrıma yasladığında gülümsedim. Göğsümün üzerindeki minicik bedeninin ağırlığı kalbime ilaç gibi gelmişti. Benim dertlerimin tek dermanı oydu. Bir elimle ayaklarının altından bedenin desteklerken diğer elimle yavaş yavaş sırtını okşadım. 

''Annenin göğsü çok rahat değil mi paşam? Bende öyle düşünüyorum ama babayı unuttun burada.'' diyerek küçük bir çocuk gibi yakınan kocamla güldüm. Başımı çevirip ona baktığımda omzuma başını yaslamış yüzünü asarak bize baktığını gördüm. Yüzünün böyle durmasına aldırmıyordum çünkü gözlerindeki o sevgi parıltılarını görmüştüm. İkimize nasıl aşkla baktığını.. Oğlumun bir eşi gözlerini bana çevirdiğinde kalbim yine ritmini şaşırdı. Bu adam benimdi, kalbimdi.. Sol yanımda çarpıntının oğlumdan sonra tek sahibiydi..  Darmadağınık koyu kumral saçları ve birkaç günlük kirli sakalıyla çok yakışıklı duruyordu. Dayanamayıp biraz eğilerek saçlarının arasına bir öpücük kondurduğumda gözlerini kapatarak gülümsedi. Ben dudaklarındaki serseri gülüşe kapılırken o da biraz geri çekilip omzumun üzerine dudaklarını bastırdı.

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin