EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)

79.BÖLÜM

Selamlar güzel okurlarım.

Yine harika, aşık olacağınız bir bölüm getirdim sizlere.

Sürprizlerle dolu, güzel bir bölüme hazır mısınız bakalım?

Elleri göreyim!..

Eee hadi o zaman başlayalım hemen. 

Yüzünüzdeki o şaşkınlık ifadesini acayip merak ediyorum.

Bakalım neler olacak?

Bu arada.. Bu bölümde cağğnımmm Sıratcığımın ağzından da bir şeyler okuyacağız. 😍😏

Kalplerinize hakim olun lütfen canım aaa!😂

Keyifli okumalar canlarım!

Yorum ve oylarınızı sevgiyle bekliyorum.

Görselde;  Afişimiz var. ( Bakmadan geçmeyin lütfen! ) 

Bölüm Müziğimiz; Tuna Kiremitçi & Sena Şener - Birden Geldin Aklıma 

Not; Belirttiğim yerde şarkıyı dinleyerek okursanız daha anlamlı olur. 

********************************

Bir gülüşüne bin dualar ettiğim,

Gözlerini bir nefes gibi içime çektiğim.

Yüreğimin en titrek yanı,

Sevdiğim, 

Sol yanım..

Sol yanıma tek yakışanım.. 

Ömrümü ömrüne kattığım.

Sen bana hep hoş geldin baharım.. 

                                  duslerkitapligi

*********

Her zaman ki gibi günün ilk ışıklarıyla gözlerimi açtım ve son zamanlarda hep yaptığım gibi hayatımın en değeri varlığını, varlıklarını izlemeye başladım. Bir elimi başımın altına alıp yastığıma yaslanarak tamamen ona döndüm. Beni toy bir delikanlı gibi heyecanlandıran, kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmasını sağlayan yanımda yatan meleği, güzeller güzeli karımı izliyordum bir süredir böyle.. Aşk, bana onunla gelen en güzel mucizeydi. Kalbimi esir alan ve bir tek kendine hapseden bu güzel kadına gönüllü teslim olmuştum. Şimdi yanımda huzurla uyuyor ve bana seyirlik bir an sunuyordu. Bu anların hayalini kurmuştum aylarca.. Şimdi yanımdaydı ve ben onun güzel yüzünü aşkla izleyebiliyordum. Yanımda olan elim benden bağımsız ışığın pervaneye kapılması gibi takıldı yine kalbinin sahibinin peşine takıldı. Yüzüne dökülen saçlarını parmak uçlarımla onu uyandırmamaya özen göstererek yavaşça kenara çektim. Yüzüne dökülen saçlardan bile kıskanıyordum onu.. Gözlerim kıymetli bir mücevheri inceleyen zanaatçı gibi üzerinde gezindi. İpek gibi yumuşak olan kahverengi saçları yastığa dağılmış, o aşık olduğum menekşe mavisi gözlerini örterek yanağına değen upuzun kirpiklerinde, utandığı zaman hafifçe pembeleşen elmacık kemiklerinde ve her güldüğünde beni kalbimden vuran gamzelerinin üzerinde gezdirdim gözlerimi arsızca. Onun her bir karışına en çok da beni seven o güzel kalbine aşıktım. Yanaklarına değen upuzun ve kapkara kirpiklerinin arasından gözlerime baktıkça, elim ayağım birbirine dolaşıyordu. Kalbim ritmini kaçırıyordu. Sesindeki o büyülü tını içimde çağlayan bir ırmağa dönüşüp beni kendine çekiyordu. Onu anlatmaya kelimelerim yetmiyordu. Onunla hayatıma gelen güzelliklerin ise bir tarifi yoktu. Elim karının üzerindeki elinin üzerine gitti şefkatle.. Bebeğim... Benim, bizim bebeğimiz! Onu öğrendiğim andan beri kalbim daha bir coşkuyla atıyordu. Hiç bilmediğim o duygu gelip oturmuştu yüreğime. Hayatımın mucizesi olan varlıkları okşadım sevgiyle.. İçeride uyuyan oğlum, yanımda bebeğimiz ile yatan güzel karım vardı. Hayalimden bile güzel bir ailem vardı hayatımda artık. Karımın son haftalarda zayıflayan karnında gezdirdim elimi. Mide bulantıları yüzünden iyi beslenemiyordu. Doktoru bu dönemin normal olduğunu söylese de onun yıpranmış gördükçe daha da endişeleniyordum. Bana bahşedilen, emanet edilen bu güzelliklere bir şey olacak diye aklım çıkacak gibi oluyordu. Batın'ın büyüme sürecine son dört beş aydır şahit oldum bu dönemlerini görmemiştim. Şimdi ise bu süreç benim için çok farklı bir heyecanla geçiyordu. Sevdiğim kadının karnında, ellerimin altında yatan bir bebek bebek vardı. Bizim kanımızdan, canımızdan bir hayat. Karımın yüzüne bakıp gülümsedim. Normalde bu kadar kıpırdamama dayanamayıp uyanırdı ama daha şimdiden iyice uykucu olmuştu. Karına doğru eğilip bebeğime fısıldadım.