1.BÖLÜM

67.2K 1.5K 100
                                    


Hepinize merhaba can okurlarım!..

Bir kaç ay önce tanıtımla başladığım bu güzel kitabı bir süre askıda bırakmak zorunda kalmıştım.
Niyetim hemen başlamaktı ancak kısmet bugüneymiş..

Hadi gelin bu güzel aşk hikâyesine sizlerde tanık olun!..

Bakalım 'Aşk yeniden' yaşanırken kahramanlarımızı neler bekliyormuş hep birlikte görelim!..

Hadi o zaman başlayalım...

Umarım sevilen ve bol okurları
olan bir kitap olur inşallah!..

Medyada; EZRA IŞIK var.
Multimedya; Yıldız Usmonova - Beni Kovma Kalbinden

Keyifli okumalar!..🤗

≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈

İhanet iki yüzü keskin bıçak gibidir...

Ne tarafından tutsan kanatır!...

                                       duslerkitaligi ✍️

Karanlığın en koyu rengiydi ihanet...
Uzağından veya yakınından gelmiş hiç fark etmiyordu.Seni üç kuruşa!Anlık zevklere,gelip geçici güzelliklere utanmadan tercih eden birinin gidişi kesindir.Birlikte yaşadığınız saniyelerin bile bir hatrı olması gerekirken yılların bile hatrını hiçe sayıp,çiğneyen insanlar haramın o berebat haline bürünmüş,kirlenmiştir...

O senden gideli çok zaman olmuştur belki ama hesap edemediği senin gidişindir.Seni hep kalıcı zanneden,malı gibi gören insanlar her zaman en büyük yanılgıya düşenlerdir.Çünkü bu yolun sonu uçurumun kıyısıdır.Ve son sözü senin söylediğin bir tiyatro sahnesi...

Sonbaharın başları olduğu için  havalar hala sıcak gidiyordu.Hep hüzünlü bir havası olan bu mevsim ağaçların yaprak dökümü ile başladı.
İnsanların içindeki duygu hallerini anlatırcasına ağaçlar yapraklarını dökmeye,rüzgar kendini hissettirmeye yağmur gözyaşlarıyla toprağı sulamaya başlıyordu.Sanki gelecek olan birşeylere hazırlıklı olasını bekler gibi alıştıra alıştıra...
Genç kadın arabada camlardan gelen hava yeterli gelmeyince klimaları çalıştırmıştı.İstanbul'un yoğun trafiğinde ancak bir saat sonra ulaşabilmişti iş yerine..Arabasını her zamanki yere park edip yolun karşısındaki pastahaneye doğru ilerledi.Kapıyı açıp da içeri girdiği etrafını saran mis gibi kokuları derin bir nefesle içine çekti.Ardından yüzüne keyifli bir gülümseme yayıldı.Burayı seviyordu..Göz bebeği..İlk ekmek teknesiydi burası!..Normalde saat 8 gibi burada olurdu ama bugün bir saat gecikmiştir.Kendisine seslenilmesiyle arka tarafa doğru yöneldi.

''Hoş geldin abla!''

''Hoşbuldum canım..Günaydın!''

''Sana da günaydın abla..Geciktin bugün kötü birşey yok inşalah?!''

Artık kardeşi gibi olan genç adamın samimi endişesine gülümsedi.

''Yok çok şükür Sefa...Gece Batın biraz huzursuzdu.İyi uyuyamadı!Sabahta bırakıp gelmek zor oldu haliyle..''

''Geçmiş olsun abla!..''

''Gelmeseydin o zaman keşke kızım..Biz burayı hallederdik!''

Mutfaktan ellerini bezle kurulayarak gelen ustalarının sesine döndüler.Yaşı ellilerine olsa da daha geç gösteren adam yılların tecrübeli pasta ustasıydı.Burayı açarken işe aldığı insanlarla aile gibi olmuşlardı artık.

''Günaydın..Sağol Adnan Abi! Biliyorum siz ben yokken de çok güzel idare ediyorsunuz da ben duramadım evde işte!Eee Belma sultanda 'Sen bana mı güvenmiyorsun!' diye tavır alınca kendimi yola çıkmış buldum.''

EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)Where stories live. Discover now