EZRA (KALBİMİN PUSULASI SERİSİ 1)

37.BÖLÜM

Selamlar güzel okurlarım...

Yine şahane bir bölümle geldim.

Bu bölümde hepinizin heyecanla beklediği aile tanışması gerçekleşecek.Bakalım neler olacak.

Severek okuyacağınız bir bölüm olması dileğiyle.

Keyifli okumalar canlarım...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Görselde;Bölüm afişimiz var.

Bölüm müziğimiz; Buray - Tac Mahal 

**************************************

Kalbin kimin için böyle hızlı çarpıyorsa,

Kimin gözlerinde böyle kayboluyorsan 

Bil ki orası senin yuvandır...

                                         duslerkitapligi

************************************

Yolun kalanında bol bol sohbet etmiştik.Kalplerimizde sevgi,yüzümüzde tebessüm vardı.Daha önce kaç kez gidip geldiğimi bile unuttuğum,baba evine giden bu yollardan şimdi onunla birlikte geçiyordum.Bu benim için öyle değerliydi ki..Sırat ile geçtiğim bu tanıdık yollar şimdi daha bir güzel geliyordu.Daha önce hiç böyle keyifli bir yolculuk yapmamıştım.İnsan sevdikleriyle birlikte güzel bir zaman geçirdiğinde sanki zaman su gibi akıp gidiyordu.Neredeyse eve ulaştığımız için üzülecektim.Şu an olduğum yerde,sevdiğim iki erkeğin yanında öyle huzurlu ve mutlu hissediyordum ki..Sırat ile birlikte geçirdiğim her saniye benim için değerliydi.Daha önce erkek kardeşim dışında hiç bir erkekle bu kadar rahat konuştuğumu hatırlamıyordum.Öyle anlayışlı ve sabırlı bir dinleyiciydi ki insanda içindekileri anlatmak geliyordu.Sırat bir çok yönden bu zamana ait değil gibiydi.Eski zamanlardan gelmiş bir beyefendi gibi duruyordu çoğu zaman.Öyle nazik ve kibardı ki insan ister istemez şaşırıyordu.Onun gibi güzel birinin karşıma çıkması benim en büyük şansımdı.

Yolun nasıl geçtiğini anlamadan Şile'ye ulaşmıştık.Şilenin içinde içinden geçip sahil tarafına doğru ilerledik.İç bölgelerinde yerleşim merkezi vardı.Burada yıllardır yaşayan yerleşik bir hal vardı ama kıyı kesimlerine doğru bu azalıyor yerini otellere bırakıyordu.İstanbul'dan gelen tatilcilerin özellikle tercih ettiği şirin bir ilçeydi.İstanbul'a yakın olmasından dolayı,hafta sonu günü birlik gelenler ve burada yazlığı bulunanlar tarafından oldukça rağbet gören yoğun bir turistik bölgeydi.Sahilleri,ormanlarıyla ve doğayla iç içe olan güzel köyleri özellikle turistleri çeken şeylerdi.Babamda hem bize yakın hemde doğayla iç içe bir yer olmasından dolayı burada yaşamayı istemişti.Aslında kışın burası oldukça soğuk olduğu için sürekli değilde yazlık olarak kullanılan bir yerken babam o zamanlarda buranın daha sakin ve güzel olduğunu söylüyordu. Havaların ısınmaya başlamasıyla insanlar hafta içi olmasına rağmen yollara dökülmüştü.Sonra gitgide sokaklardaki insanlar azaldı ve ileride büyük oteller görülmeye başladı.Babamların evi hem sahile yakın bir yerdeydi.Bir tarafı Karadeniz'e diğer tarafı da Atatürk Ormanına bakıyordu.Yeşillikler içinde cennetten bir yer gibiydi..

Sırat,ilerideki bir otelin önünde arabayı park ederek başını bana doğru çevirdi.

''Kalacağım yer burası hayatım.''

''Böyle hiç içime sinmiyor Sırat..Bizimle birlikte gelseydin işte..Ailemin evinde bizimle kalabilirsin.''diye onu ikna etmeye çalıştım.

''Biliyorum hayatım ama önce sen onlarla konuşup ilişkimizi anlatmalısın.Orada ben olursam ortamın gerilmesinden ve beni yanlış anlamalarından endişe ediyorum.''dedi tedirgin bir şekilde.