Dinle Beni Bi' -Texting-

By -Schwarzeperle

239K 8.8K 3.4K

Her şey arkadaşımın kız kardeşini işletmemi istemesiyle başlamıştı. * Aras: Lütfen dinle beni bi' Aras: Valla... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3 ♡'
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2

2.2

4K 148 79
By -Schwarzeperle

Yazardan

Yetimhaneye gelen iki genç içeri girmişler ve müdürle kısa bir görüşme yaptıktan sonra çocuklarla biraz vakit geçirmek için müsaade istemişti Yağmur.

Odaya alındıklarında çocukları görünce heyecanlanmıştı. Birilerinin hayatında elinin olması tuhaf hissettirirken çocuklara yürüdü.

Çocukların bir kısmı ilgilendikleri işten kafalarını kaldırıp karşılarında duran genç kıza dikkatle bakarken ne yapacağını izliyorlardı. Yağmur'un bu bakışların karşısında elleri terlerken çocuklara tebessüm etti.

"Merhaba, yeni evinizi beğendiniz mi?" dediğinde çocukların bir kısmı kafa sallarken diğer kısmı cevapsız kalmıştı. Çekinen, rahatsız hisseden bir o kadar da ortama çoktan alışan çocuklar vardı.

Kimisi kendi içindeki dünyaya dalmış dışarıyla bağlantısını kesmiş kimisi de arkadaşlarıyla ilgileniyordu.

Yağmur boyama yapan çocukların yanına geçip ne yaptıklarına bakarken aynı zamanda konuşmaya çalışıyordu.

"Renkleri güzel seçmişsin, çok beğendim." dediğinde küçük erkek çocuğu tebessüm etti.

"Adını öğrenebilir miyim?" dediğinde çocuk boyamasına devam ederken cevap verdi.

"İlhan." dediğinde Yağmur tebessüm etti.

"Memnun oldum, ben de Yağmur." derken saçlarını okşadı.

"Memnun oldum." derken siyah gözlerini kaldırıp karşısındaki genç kıza baktı.

Yağmur kafasını kaldırıp etrafında gözlerini gezdirdiğinde pencere kenarına kitap okuma yeri yapılan yerde elinde kitapla oturan erkek çocuğunu görünce kaşlarını çattı. İnsanlarla bağlantısını kesmiş gibi görünüyordu oradan.

"Sen devam et bakalım boyamana, ben biraz da diğer arkadaşlarınla tanışayım." dediğinde çocuk kafa sallamıştı.

Yağmur kendisiyle gelen Aras'ı tamamen unutmuş bir şekilde çocuklarla iletişim kurmaya çalışıyordu.

Yalnız oturan çocuğun yanına yaklaşmış ve oturmak için izin istemişti.

"Merhaba, oturabilir miyim?" dediğinde çocuk gözlerini kitabından ayırmadan cevap vermişti.

"Hayır." aldığı cevapla Yağmur şaşırsa da bozuntuya vermedi.

"Amacım rahatsız etmek değil, tanışmak istiyorum sadece." dese de çocuk kafasını kaldırmaya tenezzül etmeden karşılık verdi.

"Gördüğünüz üzere rahatsız oluyorum, izin verirseniz kitap okuyorum." dediğinde Yağmur şaşkınlıkla sırıtmıştı.

"Reddedildim yani şu an?" dediğinde çocuk kitabını sertçe kapatıp masaya vurduğunda sesini yükselterek konuştu.

"Rahatsız edicisin! Rahat bırak beni!" sesini kapının önünde duran ve baştan beri gözleri üzerinde olan müdür bey duyunca yanlarına yürümüştü. Çocuk geçip gidecekken müdür bey önüne geçip durdurdu.

"Küçük bey, özrümüzü dileyip öyle gidiyoruz. Öyle değil mi?" dediğinde sert bakışlarını atıp sesinin tonunu kısmadan konuşmaya devam etmişti.

"Beni rahatsız ederek hata yapan kişi odur, onun özür dilemesi gerekiyor müdür bey!" yaşına göre bir hayli olgun konuşan çocuğun cümlelerine mi yoksa ters tepki almasına mı şaşıracağını bilememiş bir şekilde izliyordu Yağmur.

"Hadsizlik yapma lütfen, şimdi özür dile Ayaz!" müdürle inatlaşan küçük çocuk daha fazla iletişim halinde olmamak adına Yağmur'a döndü.

"Bu işin daha fazla uzamaması ve sizinle muhatap olmamak için sizden özür dilerim. Bundan sonra herkesin hayatına bir anda dahil olamayacağınızı bilerek hareket etmeniz daha iyi olur." demiş ve gidecekken müdür kolundan tutmuştu. Aynı boya gelmek için eğildiğinde konuştu.

"Oğlum, yaptığın hiç hoş değil. Lütfen bunun için ayrıca özür dile." dediğinde Yağmur araya girdi.

"Önemli değil Mehmet Bey, benim açımdan sorun yok." deyip küçük çocuğun boyuna eğilerek devam etti sözlerine.

"Asıl ben özür dilerim, amacım rahatsız etmek değil tanışmaktı ama sen istemediğin hâlde uzattım konuyu. Kusura bakma." deyip elini uzattığında çocuk birkaç saniye ellerine bakıp ardından tuttu. Ardından geri çekilip ciddiyetle konuşmuştu.

"İzninizle kitap okuyacağım." dedikten sonra başka bir köşeye geçip kitabına döndüğünde Yağmur şaşkınlıkla bakıyordu arkasından.

"Geldiğinden beri kimseyi yanına yaklaştırmıyor. Konuşma ve hareketlerinden zeki çocuk olduğunu düşünüyorum fakat henüz kendisini tanımama fırsat vermedi." bakışları çocuğun üzerindeyken kafa salladı.

"Fark ettim, kaç yaşındaki bu kadar olgun konuşabiliyor?" derken müdüre baktı.

"Henüz 14 yaşında."

"Anladım." dediğinde müdür bey izin isteyip odasına gittiğinde Yağmur diğer çocuklara yaklaşırken gözleri hâlâ o çocuktaydı.

Bir başka erkek çocuğunun da kitap okuduğunu görmüş ve karşılaşabileceği her tepkiyi hesaba katarak boğazını temizlemişti yanına gittiğinde.

"Merhaba, tanışabilir miyiz acaba?" dediğinde çocuk kafasını kaldırıp karşısını gösterdiğinde Yağmur geçip oturdu.

"Teşekkür ederim." dediğinde çocuk kafasını salladı.

"Adını öğrenebilir miyim?"

"Fuat." dediğinde Yağmur tebessüm ederek elini uzattı.

"Memnun oldum, ben de Yağmur." Fuat elini tutup salladığında aynı şekilde dile getirdi memnuniyetini.

"Kaç yaşındasın?"

"14, sen?"

"24 ben de." dediğinde çocuk kaşlarını kaldırdı.

"Çok büyükmüşsün." dediğinde Yağmur güldü.

"Öyleyim."

"Az önce Ayaz seni tersledi galiba." dediğinde Yağmur kafa sallayıp yan masada oturan Ayaz'a baktı.

"Öyle oldu. Tanıyor musun onu? Neden böyle sert biri olduğunu biliyor musun?"

"Bizi buraya taşımadan önce çoğumuz başka bir yetimhanedeydik. Ayazla aynı yerden geliyoruz. Yani Ayazla birlikte büyüdük. Hep kendini uzak tuttu herkesten. Yıllardır böyle, değişmedi. Sebebini biliyorum ama benim dışımda çoğu kişi bilmediği için ondan izinsiz kimseye anlatmıyorum neden böyle olduğunu." dediğinde Yağmur anladığını belirtircesine kafa salladı.

"İyi birine benziyor sanki." derken karşısındaki çocuktan gelecek tepkiyi ölçüyordu.

"Büyüklerin tabiriyle mert adamdır." dediğinde Yağmur güldü.

"Görünüşe göre sen de öylesin."

"Teşekkür ederim." dediğinde Yağmur saçlarını okşadı.

"Fark ettim de bu abi geldiğinden beri seni izliyor." küçük çocuğun gösterdiği tarafa dönmüş, kapıya omzunu dayayıp kollarını göğsünde bağlamış bir şekilde kendisini izleyen Aras'ı görmüştü.

Yağmur heyecanlanırken çocuğa bakmıştı.

"Erkek arkadaşım kendisi." dediğinde çocuk gülmüştü.

"Seviyor seni sanırım." Yağmur karşısındaki çocuğa şaşkınca bakarken güldü.

"Sen nereden biliyorsun sevmeyi falan?" dediğinde kollarını masaya dayadı.

"Annemden ve babamdan." dediğinde Yağmur'un tebessümü yüzünde dondu.

"Özür dilerim, istemeden hayatınla ilgili kısma girdim." telaşla konuştuğunda Fuat araya girdi hemen.

"Özür dileyecek bir şey yok, üzülme." dediğinde Yağmur sessiz kalmıştı.

"Kazada kaybettim." dediğinde Yağmur dikkatle izliyordu çocuğu.

"Birbirini çok seven ebeveynlerim vardı, o gece yaptığımız kazada ailemin çoğunu kaybettim. Zincirleme bir kazaydı. Sonrasında bana sahip çıkabilecek kimse kalmamıştı, yıllardır da buradayım. Bunları çok iyi biliyor gibi anlatıyorum ama hafızamda biraz silik, şu anki bana göre küçüktüm bunları yaşadığımda." gözleri dolduğunda Yağmur ellerini tuttu.

"Şimdi çok güvende ve seni seven insanlarla olduğunu bilmeni istiyorum. Zor olmalı bunu kabullenmek ama sen bu yiğitliğinle her şeyin üstesinden gelebilecek birisin."

"Gelmek zorundayım, başka türlü yaşanmayacağını anladım bu kadarlık ömrümde." kurduğu cümlelerin ağırlığını Yağmur iliklerine kadar hissetmişti.

"Burada memnun olmadığınız her ne varsa gelip bana şikâyet edebilirsiniz. Arkadaşlarına da söyle, istediğiniz vakit benimle iletişime geçebilirsiniz. Ben müdürünüzle görüşeceğim bu konuda." dediğinde kafa salladı.

"İzninle ben şimdi müdürüne gideyim." dediğinde Fuat müsaade etmiş ve Yağmur müdürle bu konuda görüşmüştü. Çocuklar istediği vakitte istediği zaman arayabileceklerdi.

Odaya geri döndüğünde Aras'ın çocuklarla birlikte oynadığını gördü. Aras ebe olmuş çocuklar ondan kaçıyordu.

"Oldukça sessiz olun yoksa sizi yakalarım." Aras'ın gülerek kurduğu cümleyle çocuklar neşe içinde kaçmıştı ondan. Yağmur tebessümle izlerken Aras'ın sınırları içine girmiş ve kollarını sardığında Aras şaşırmıştı. Çocuklar bu kadar uzun değildi. Burnuna dolan kokuyla kim olduğunu anlayınca açtı gözlerini.

"Yağmur." deyip tebessüm ettiğinde Yağmur da gülmüştü.

"Radara girdik sanırım." dediğinde Aras sırıtarak cevap verdi.

"Her türlü radarımdasın zaten." gözleri hayranlıkla kolları arasında duran kızı izlerken çocuklar bağırdı.

"Ebe artık sensin!" aralarındaki duygusal bağların kısa sürelik kesintiye uğramasıyla ayrıldılar.

"Hadi bağlayalım gözlerini!" bağıran çocuklarla Aras elindeki siyah bezle Yağmur'un gözlerini bağladığında ebe olma sırası Yağmur'daydı.

Onlar mutlu bir şekilde oyunlarını oynarken aralarına yalnız biri katılmamıştı.

Ayaz.

Fuat arkadaşının yalnızlığını gördükçe üzülmüş ama yine de ses etmemişti. Çünkü arkadaşını en iyi tanıyan oydu, asla katılmazdı oyunlara.

Sessizce yanına gitmiş ve hiçbir şey söylemeden sadece oturmuştu yanına. Ayaz arkadaşının geldiğini bilse de kafasını kitaptan kaldırmamış ve okumaya devam etmişti.

Fuat oyun oynayanları izlerken kollarını göğsünde bağlamış ve arkasına yaslanmıştı. Oraya oturmasının tek bir sebebi vardı o da arkadaşı Ayaz'a her zaman senin yanındayım mesajını vermekti.

*

Küçük yaşta kocaman adam olmuşsunuz yavrularım. Ayaz kapalı bir kutu, Fuatsa dağ gibi arkadaş. Yerim sizi 🥺

22.10.23

Continue Reading

You'll Also Like

12.9K 785 34
Herkese Merhaba Arkadaşlar Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları VIP katından selam ve sevgi ile...
5.7M 262K 86
0537******* ; Yanıyorum Akif 0537*******; Söndürelim mi? Başlama Tarihi: Aralık 2021
489K 37.5K 55
Siz: canım sıkıldı Siz: o yüzdende sana yazdım Miraç: ne? Miraç: kimsin sen? Siz: anoniminim . Derste canınız sıkıldığı için okulun popüler ç...
ANKA By ㅤ

Short Story

137K 10.4K 16
❝Fakat anladım ki ben aslında seninle değil, kendimle bir savaş içindeymişim. Çünkü sevgilim, ben sana zaten seni ilk gördüğüm gün yenilmişim.❞