Dinle Beni Bi' -Texting-

By -Schwarzeperle

240K 8.9K 3.4K

Her şey arkadaşımın kız kardeşini işletmemi istemesiyle başlamıştı. * Aras: Lütfen dinle beni bi' Aras: Valla... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3 ♡'
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2

1.2

6.4K 216 128
By -Schwarzeperle

Yazardan

Anne ve babası gelen Yağmur iki günlük hasretini giderirken kapıdan Hakan girdi. Vaktin nasıl geçtiğini birbirlerine sorarken bir sorun olmadığını, her şeyin yolunda olduğunu söylemişlerdi.

Yağmur aklına gelenle annesine döndü.

"Anne, Büşra teyzemler bizi akşam yemeğine davet etti." diyen Yağmur'a kafa salladı Asya Hanım.

"Biliyorum, haber verdi." dediğinde Hakan ayaklandı.

"E geç kalmayalım madem." dediğinde ev ahalisi de ayağa kalkmıştı.

Herkes çıkmak için hazırlandıktan sonra kapıyı kapatıp karşı evin kapısına yürüdü. Kapı Aras tarafından açılırken geriye çekildi.

"Hoş geldiniz." dediğinde hep birlikte "hoş bulduk" demişler ve içeri girmişlerdi.

Büşra Hanım ve eşi Tarık Bey de karşıladığı misafirlerini masaya buyur etmişti hemen.

"Afiyet olsun o zaman." diyerek yemeğe başlayan Tarık Beyle birlikte herkes ona katıldı.

"Anlat bakalım Fırat nasıl geçti ihale?" diyen Tarık Bey'e baktı Fırat Bey.

"Çok şükür aldık ihaleyi." dediğinde Tarık Bey tebessüm etti.

"Helal benim kardeşime. Çok uğraştın bunun için."

"Öyle."

"Bence Asya'nın orada olması sana uğur getirdi." diyen Büşra Hanım'a baktı herkes. Asya Hanım tebessüm ederken eşi elini tuttu.

"O bana her zaman uğur getirir." dedikten sonra öpücük kondurdu ellerine.

"Masada çocuklar var ayıp." diyen Yağmur'a gülmüştü herkes.

"Eşek kadar oldunuz, ne çocuğu?" kızıyla dalga geçmişti Fırat Bey.

"Valla ayıp, eşek ne ya?" söylenerek suyundan yudumlayan Yağmur'un yanağından makas aldı Hakan.

"Sen eşek olamazsın kardeşim üzülme." bu cümleyle Yağmur abisine bakıp tebessüm etti.

"Canım abim ya." der demez Hakan cümlesine ekledi.

"Sen olsan olsan maymun olursun ki bakıyorum harbiden öylesin." Yağmur'un yüzü aniden düşerken aile ne kadar gülse de Fırat Bey araya girdi.

"Düzgün konuşun almayım ayağımın altına." şakayla karışık ciddiyetine herkes yıllardır alışmıştı.

"Pekâlâ, sustuk." ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp indiren Hakan yemeğine devam etmişti.

İki ailenin dostluğu yıllar öncesine dayanıyordu. Her iki aile de ne kadar varlıklı olsalar da bu mertebeye geldikleri yerden taşınmıyorlardı. Gayet güzel bir mahalle ortamında orta halli takılıyorlardı. Ne birbirlerini ne de büyüdükleri ortamı bırakmayı hiç düşünmemişlerdi.

Varlıkları burunlarını havaya dikmezken aynı şekilde çocuklarını da öyle eğitmişlerdi.

Ortamdaki sessizliği babalar bozarken Yağmur yanında oturan Aras'a eğildi. Kimse onları duyacak durumda değilken sessizce konuştu.

"Canım abim, şu meseleyi halledecek misin yoksa ben şimdi sayın özel sayılan yenge hanımdan bahsedeyim mi?" deyip sırıtarak doğruldu geri.

Aras'ın gözleri masadayken kaşları çatılmış ve yavaş bir hareketle bakmıştı kıza.

"Beni tehdit mi ediyorsun?" derken gayet ciddiydi.

"Asla, tehdit etmem. Direkt yaparım." dediğinde Aras yemeğine devam etti. Yağmur bu hâline anlam veremezken masanın altından Aras'ın bacağına vurdu.

"Uslu dur." ikazı dinlememiş ve tekrar vurmuştu.

Aras'ın bir şey dememesi üzerine söylenmişti.

"Madem öyle." deyip boğazını temizlemiş ve herkesin dikkatini çekmişti.

"Ya bakın size ne diyeceğim." Aras az önce kendisine yapılan hareketin daha uyarıcı hâlini göndermişti masa altından. Ama Yağmur dikkate bile almamıştı.

"Aras'ın bu aralar konuştuğu biri var hatta önemli sayılan biri." dediğinde herkes dikkatle Aras'a bakıyordu.

"Nasıl yani?" diyen Büşra Hanım'dı.

"Sana gelin geliyor teyzecim." deyip güldüğünde aile heyecanlanırken Aras gözlerini yumup dişlerini sıkarken masanın altındaki elini çoktan yumruk yapmıştı. Hakan da başını ovarken Yağmur devam etti.

"Gizemli birileri var ama bilmiyorum, açıklamak ister misin Aras?" dediğinde Aras tersledi.

"Hayır! Çünkü öyle bir şey yok." dediğinde annesi araya girdi.

"Ne demek yok, kız uyduruyor mu?"

"Evet, anlamadan dinlemeden yorumluyor kendince." derken sert bakışlarını Yağmur'a atıyordu.

"Ama sen dedin ya-" cümlesini yarıda kesmişti.

"Ben akademiden bir arkadaşımdan bahsediyordum sen nerelere çektin konuyu." derken sesini yavaştan yükseltmeye başlamıştı. Yağmur inanmak istemezken üstelemeye devam ediyordu.

"Telefonla yapışık gezmen peki? O da mı akademiden?" dediğinde Aras sabır çekti.

"Olsa söylerim herhalde, neyi saklayacağım Allah aşkına?!"

"Sesinin tonunu ayarlayalım önce Aras." diyerek araya giren Hakan olmuştu.

"Ve Yağmur sen her şeyi yanlış anladın çünkü öyle bir şey yok. Önemli bir şey var ki bu işle ilgili ondan dolayı günlerdir telefonla ilgileniyor. Meseleyi ben biliyorum o yüzden dediğin gibi bir durum yok ortada." yatıştırmak üzere yaptığı yalan konuşmayla Asya Hanım kızına döndü.

"Sen de bilmeden konuşma kızım, Aras sinirlenmekle haklı." dediğinde Yağmur kafa salladı.

"Afedersiniz." dediğinde Büşra Hanım da konuştu.

"Her ne olursa olsun bir kıza sesini yükseltme sen de Aras!" sert ikazına karşılık Aras da konuştu.

"Her ne kadar haklı olsam da siz de afedersiniz." ters birkaç bakışı üstlendikten sonra herkes yemeğine döndü.

"Elinize sağlık, benim dükkâna uğramam lazım. Bugün nöbet bizde, ben bir göz atıp geleyim. Her şey yolunda mı görmem lazım." deyip ortamdan kaçan Yağmur arabasına binmek istememiş ve yürümeye başlamıştı.

Morali bozulmuştu, böyle bir tepkiyle karşı karşıya geleceğini bilmeliydi.

Daha önce yenge işlerine karışmayacağını söylese de yine duramamıştı.

"Yalan söylüyorsun işte, yalan! Biri var ve kimseye anlatamıyor! N'olur sanki anlatsan, hödük! Zaten sevdiğin ya da sevmek üzere olduğun o kıza gerçekten acıyorum. Senin gibi sırığı n'apsın?!" söylenerek giderken gözleri denizdeydi. Ne ara uzaklaştığını anlamazken üzerinde durmadı.

Dükkâna gitmeden olduğu yerde durdu ve üzerine karanlık çöken denizi izlemeye başladı. Ay yansıma yapıyordu ve bu Yağmur'un hoşuna gidiyordu.

Onun için bir başkaydı deniz. Dalga sesi, kokusu ve görüntüsü çoğu şeye bedeldi.

"Beni yatıştıran ikinci şeysin." kendi kendine konuşmaya başlamıştı.

"İlkini merak ediyorsan söyleyim, baklava. Ama neredeyse eş değer tutabilirim sizi. Çünkü ikiniz olmadan ben yapamam." derin nefes çekip devam etti.

"Seninle konuşacak kadar deliyim şu an. Çoğu insana bedelsin zaten, ne yapayım insanları sen varken? Öylece olduğun yerde durman bile yetiyor bana." yavaş adımlarla yoluna devam ederken ellerini cebine sokmuş ve ayağıyla yerdeki taşı da beraberinde götürüyordu.

Hızlı bir şekilde vurmasıyla denize düşen taşın ardından baka kalmıştı.

Dokunsalar ağlayacak durumdaydı nedensizce. Ne üzmüştü ki bu kadar?

Gözleri dolarken hemen yanındaki banka oturdu. Elleri kendinden bağımsız bir şekilde telefonunu alırken anonimle olan sohbete girdi.

Yağmur: İyi geceler.

Yağmur: Nasılsın?

Henüz mesajı görüldü olmamışken devam etti.

Yağmur: Ben hiç iyi değilim.

Yağmur: Ağlamak istiyorum

Yağmur: Gerçi kime ne ki bundan

Mesajlardan çıkıp telefonu kapatacakken gelen mesajla durdu.

Senin Anonim: Beni boş ver

Senin Anonim: Sen neden ağlamak istiyorsun?

Yağmur: Bilmiyorum, ağlamak istiyorum sadece

Senin Anonim: Biri mi kırdı seni?

Yağmur: Bilmem, belki de

Senin Anonim: Ağlama, yanında olamıyorum şu an

Yağmur: Bu yalnız ağlamalarım ilk değil :)

Senin Anonim: Benden öncesi ve benden sonrası var bu işin

Senin Anonim: Ben olduğum sürece bensiz ağlamak yok

Yağmur: Ne o, yanımda olsan sen de mi ağlayacaksın

Senin Anonim: Olabilir, neden olmasın

Yağmur: Keşke şu an yanımda olsan.

Senin Anonim: İnan bunu çok isterdim.

Yağmur: Karşıma çıkmak bu kadar zor olmamalı

Yağmur: Bak, sana karşı ön yargılı bile değilim. Sana karşı aşağılayıcı da değilim.

Yağmur: Her şeyin aksine seni merak ediyor ve tanımak istiyorum.

Yağmur: Korkacağın hiçbir şey yok

Senin Anonim: Beni gördükten sonra reddetme olasılığın var

Yağmur: Eğer korkun fiziksel görüşün içinse beni asla tanımıyorsun

Yağmur: Bu iyi kalbin her şeyin üzerini örter benim gözümde

Yağmur: Dış görünüşün umurumda bile değil

Yağmur: Ben senin kalbinin güzelliğine alıştım, hatta

Senin Anonim: Hatta ne?

Yağmur: Hatta sanırım âşık bile oldum.

Görüldü...

Yağmur: İstediğin bu değil miydi, neden sessiz kalıyorsun?

Senin Anonim: Beklemiyordum

Yağmur: Lütfen

Yağmur: Çık karşıma hadi, bekliyorum seni.

Yağmur: Sahil kenarındayım.

Senin Anonim: Yağmur,

Yağmur: Efendim?

Senin Anonim: Olmaz

Senin Anonim: En azından bir süre

Yağmur: Şu an sana ihtiyacım varken gelemiyorsan diyecek bir şeyim yok o zaman

Senin Anonim: Lütfen kırılma, kızma da

Senin Anonim: Lütfen

Yağmur: Kızmıyorum, yakandan tutup getiremem elbette

Senin Anonim: Seni gerçekten çok seviyorum ama şimdilik buluşamayız.

Yağmur: Sen nasıl istersen

Senin Anonim: Sen bilmesen de görmesen de ben aslında hep seninleyim, sadece bunu göremiyorsun.

Senin Anonim: Beni bir kez daha mazur gör

Yağmur: Benim işle ilgili birkaç sorunum var, sonra konuşuruz

Senin Anonim: Kaçıyorsun yine

Yağmur: Sadece biraz işlerim var

Senin Anonim: Kızmadın ama değil mi

Yağmur: Hayır

Senin Anonim: Tamam o zaman. Görüşürüz, kendine dikkat et. Bir şey olursa mutlaka haber ver.

Yağmur: Görüşürüz.

Görüldü...

Telefonu kapattıktan sonra tekrar odak noktası deniz olmuştu.

Gözlerinin önü bulanırken üzerine düşen karaltı dikkatini bozsa da kafasını kaldırıp bakmamıştı.

Yanına oturan kişiye dönmeden burnuna gelen parfüm kokusundan Aras olduğunu anlamıştı. Kafasını çevirdiğinde Aras olduğunu görmüştü. Tekrar denize dönerken konuştu.

"Ne işin var burada?" derken gözlerini silmişti Yağmur.

"Masada yaptığın şeyi görmezden geliyorum." dediğinde Yağmur alayla güldü.

"Allah razı olsun, çok umurumdaydı zaten(!)"

"Neden ağlıyorsun?" dediğinde Yağmur kafasını çevirdi başka yöne.

"Sana soruyorum, bir derdin mi var?" Yağmur'un çenesinden nazikçe tutup kendine döndürdüğünde gözleri dolduğunu gördü.

"Eğer masadaki tepkimden dolayı böyleysen özür dilerim. Kırmak değildi amacım." dese de Yağmur cevap vermedi.

"Bak gerçekten niyetim kırmak değildi."

"Sadece ağlamak istiyorum, üsteleme işte." dediğinde küçük bir hıçkırık kaçırdı ağzından. Çenesi hâlâ Aras'ın ellerindeyken çeviremedi kafasını.

Gözlerini yumduğunda gözlerine dokunan parmaklarla yumduğu gözlerini açtı tekrar.

Aras narin bir şekilde siliyordu yaşları.

"Ağlama." derken Yağmurla daha iyi göz teması kurmak için başını ona doğru eğmişti.

"Ama ağlamak istiyorum." kekeleyerek kurduğu cümleyle Aras elleri arasına aldı yüzünü.

"Özür dilerim." Yağmur hâlâ az önceki olaydan dolayı özür dilediğini sanarken aslında Aras yaşattıkları şeyden dolayı özür diliyordu ama bundan bihaberdi.

"Kendimi iyi hissetmiyorum." sarsılarak ağlamaya başlayınca Aras kollarını sardı. Yağmur başını göğsüne koyduğunda elleri çoktan Aras'ın sırtında yer edinmişti.

Biraz sakinleşirken Aras aralarına küçük bir mesafe koyarak çekildiğinde yüzleri arasında çok az mesafe vardı.

Yağmur kanlanan gözlerini Aras'ın gözlerine kaldırdığında Aras'ın gözlerinin yüzünü incelediğini gördü.

"Üzülmeni istemiyorum." cümlesi fısıltıdan ibaret çıkan Aras'ın gözleri kızın dudaklarına kayarken Yağmur'un da gözleri Aras'ın gözleri ve dudakları arasında gidip geliyordu.

Yağmur yaşlı gözlerini kırpıştırırken Aras çoktan kızın dudaklarıyla buluşmuştu. Yağmur şok olurken ne yapacağını bilememiş ve kendini karşılık verirken bulmuştu.

*

Ohaaaaa cöğwmflwöxmd

Arkadaşlar n'oluyooorrr

Öptüler lan birbirlerini cmpamcpsm valla bana da sürpriz oldu

Nereye gidiyoruz biz böyleeeee

Valla Aras biraz ettin durumun içine, nasıl çıkacaksın bu işin içinden bakalım

09.10.23

☄️

Continue Reading

You'll Also Like

Hocam+18 By B.

Short Story

40.5K 426 13
Öğrencisine takıntılı olan bir öğretmen ve hiç bir şeyden haberi olmayan o kız..
13.5K 1.6K 35
Boksla alakalı herşeyden korkan Alin,anonim biriyle tanışır...Peki ya anonim biri onu korkutanlardansa?
1.6M 182K 55
Irmak, 14 Şubat'ın özel bir gün olduğuna inanır ve o gün bir randevuya çıkmanın nasıl bir şey olduğunu merak eder. Ama hiçbir zaman Sevgililer Günü'n...
517K 39.2K 56
Siz: canım sıkıldı Siz: o yüzdende sana yazdım Miraç: ne? Miraç: kimsin sen? Siz: anoniminim . Derste canınız sıkıldığı için okulun popüler ç...