~Marinette'in evi~
T: Partiyi unutmadın, değil mi Marinette?
M: Hayır Tikki, hatta yarın onun için hazırlık yapmaya başlayacağım. Son diktiğim elbiseye birkaç detay eklemeyi düşünüyorum.
T: Bu harika olacak!
M: Umarım... bi sakarlık yapmazsam...
T: Adrien da orada olacak mı? Sonuçta Alex'le yakın arkadaşlar, ve seni de Alex ve Alya davet etmişti, değil mi?
Ve yine, yine ve yine aynı durum... Başına ağrılar girmeye başlamıştı yine... Adrien'ın ismini her duyduğunda böyle oluyordu. Bıkmıştı bu durumdan, ama Tikki'ye henüz anlatmamıştı...
T: Marinette, sen iyi misin?
M: Sanırım anlatmamın zamanı geldi tikki, artık katlanamıyorum..
T: Ne oldu Marinette??
M: Bak, ne zaman birinin Adrien'dan bahsettiğini duysam veya onu görsem, beynimin içinde şimşekler çakıyor, başım zonkluyor. Engel olamıyorum, kısa süreliğine oluyor, ondan bahsetmeyi bırakınca geçiyor, bu yüzden ilk başta pek sorun etmemiştim ama şimdi tuhaf hissettiriyor...
T: Ama, neden böyle hissediyorsun?
M: Bilmiyorum, keşke bilseydim!!
T: Peki eğer onu partide görürsen ne olacak?
M: Umalım ki görmeyeyim, aklıma bile getirmek istemiyorum.. İşe odaklansam iyi olacak... yardım eder misin tikki?
T: Tabiki..
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~Salı günü, saat sabah 7~
T: Marinette, telefonun!
M: Mhhhh, efendim, uyuyorum...
T: Telefonun çalıyor!!!
M: Ne, ah- bi saniye!
Telefonu açar.
M: Alo?
A: Kızım, bugünkü buluşmayı unutmadın di mi?!
M: Ne buluşması?..
A: Ugh, sana inanamıyorum! Paris Meydanında, bizimkilerle!
M: Ne?! O salı günü değil miydi??
A: BUGÜN SALI!
M: AHH! Bağırmasana! Kulağım acıdı... çok mu geç kaldım ki? Saat kaç?!
A: Bilmiyorum, heyecandan uyuyamadım!!
M: Aagh, saat... saat DAHA SABAHIN 7'Sİ?! VE HEYECANDAN UYUYAMADIN MI?! neden olduğunu sorabilir miyim acaba!?
A: Eeeh, bi sonraki haftaki parti için konuşucaz ya.. ondan yani...
M: Tamam, şimdi git yat uyu, beni de rahat bırak, uyicam...
A: Pekala, pekala, ama geç kalırsan yanarsıııınn! Alex de gelicekk
M: Taaamaamm Alyaa.. iyi gecelerr
A: Sana da iyi sabahlar Mari! İyi uykularr...
Mari telefonu kapatıp tekrar uykuya dalar... Öğlene kadar uyumuştur. Buluşmaya zor yetişir. Diğerleri Paris meydanında, bankaların etrafında oturuyorlardır.
M: Selam çocuklar, ben geldi-
A: Selam Mari!
N&Al: Hoşgeldin!
Ama Mari'nin şaşırdığı şey bu değildi..
Ad: Merhaba Marinette!..
Şimdi Marinette, Alya'nın kolundan tutup kendine çekmişti. Fısıldayarak konuşmaya başladı:
M: Onun ne işi var burada?! Ahh, başım!!
A: Başına ne oldu? Hem, Adrien da partiye geliyor, geçen cumartesi sınavları bittiğinden beri istediği gibi dışarı çıkabiliyor, babası programını değiştirmiş sanırım. Ve ayrıca-
M: Tamam! Bu kadar yeterli! Ondan daha fazla bahsetme! Başım acıyor...
A: Sana neler oluyor Marinette? Şimdiye kadar böyle davranmazdın Adrien hakkında...
M: Sorun o değil, sorun benim! Sana neler döndüğünü sonra anlatırım, ama rica ediyorum, beni onunla baş başa bırakmayın! Başım çatlayacak gibi...
A: Pekalaa, sen nasıl istersen, ama sonuçta arkadaşız, ve uzun zaman sonra ilk kez beşimiz buluşuyoruz, sus pus oturup da sessizliğe bürünemezsin...
M: Biliyorum Alya, dikkat edeceğim..
A: Bi ağrı kesici içsen nasıl olur mesela?..
M: Ben... unuttum... heheh...
A: Aaagh, tahmin etmeliydim...
~~~~
Aly: Eee Adrien, sınavların nasıl geçt?
Marinette Alya'ya çaktırmadan dirsek atar.. Alya Marinette'e döner ve sessizce fısıldar:
Al: Şimdi ne var?!
M: Adını anma onun!
Al: İyi de neden?...
M: Anma işte...
Aly: Marinette, abartıyorsun.. hiçbir şey yok.. (Adrien'a döner) Sen devam et Adrien..
Ad: İyiydi, çoğunu tam notla geçtim zaten... Artık sizinle daha sık görüşebileceğim için mutluyum!
M: Daha sık mı?! Sen mi? Ama baban-
Ad: Babam son zamanlarda daha iyi davranıyor, zaten yaza da girdik, iyi olacağını düşünüyorum...
M: Oh... oh.... anlıyorum...
Aly: *Ehm* Senin adına çok sevindim Adrien, artık grubumuz dağılmayacak
N: Evet dostum, seni özlemiştik..
Aly: Bu yaz çekimlerin devam ediyor değil mi?
Alex: Ah, evet! Söylemiş miydim, artık ünlü model Bay Adrien Agreste'in fotoğraf çekimlerini ben yapıyorum!
Alya ve Nino buna çok şaşırır ve sevinir, Marinette'se öksürmeye başlar, Alex'den böyle bir cevap beklemiyordu, ayrıca... neden herkes Adrien hakkında konuşmak zorundaydı?
N: Dostum, ve bize söylemedin mi?
Ad: Ah..ben.. biliyorsun...
Aly: Evet, ama artık hep beraber ve iç içeyiz, birbirimizden haberimiz olur bundan sonra!
Marinette bunalmaya başlamıştı.
Alex: Ben hepimize soğuk bir şeyler alıp geliyorum, Nino, sen de gelmek ister misin?
N: Tabi, Alya da gelirse..?
Marinette Alya'ya hayır anlamında kaş göz işaretleri yapar, ama Alya, Nino'nun ısrarı üzerine kalkmak zorunda kalır. Mari de alelacele ayağa kalkar.
M: Bekleyin, benim de tuvalete gitmem gerek, sizinle geleyim!
Ad: Ben sizi burda beklerim, siz gidin... temiz hava iyi geldi...
Marinette dişlerinin arasından 'bi zahmet' diye söylenmiştir... arkasını dönüp gider...
Marinette geri geldiğinde, Alex'ler henüz gelmemişti.. Orada sadece Adrien vardı.. Bi an için arkasını dönüp gitmeyi düşündü ama Adrien'ın arkasını dönmesiyle göz göze geldikleri için, yanına gitmek zorunda kaldı..
A: Sen iyi misin Marinette?
M: Ah, ben.. evet... sence de hava biraz fazla ısınmadı mı? (Elleriyle kendine rüzgar yapmaya başlar)
A: Aslında bence normal, otursana, burda yer var..
M: Ah, hayır, ben şöyle karşıya geçsem daha iyi olur...
A: Uzun zaman oldu, ha?
M: Ya ya, evet.. çook uzun zaman... (hala sıcaktan yanıyordur)
A: Marinette, cidden iyi misin? Yüzün kızarmaya başladı..
M: Ah, evet, ben en iyisi gideyim, diğerlerine iyi olduğumu söylersin, eve gidip buz alsam iyi olacak...
Adrien Marinette hızlıca gitmeye çalışırken kolundan tutar ve onu kendine döndürür.
A: Bekle, bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?...
Marinette Adrien'a hızlı bi bakış atıp kolunu hemen geri çeker.
M: Ah, hayır, yok.. teşekkürler.. ben gitmeliyim.. hoşçakal!
Marinette arkasına bile bakmadam koşarak uzaklaşır... Arkasından ona bakan Adrien çok şaşırmıştır...
A: Hoş..çakal..?
Kısa süre sonra Alex, Alya ve Nino gelir.
Alex: İçecekleri getirdik!
Aly: Hey, Marinette nerde?
Ad: Aah, o... gitti...
N: Gitti mi? Nereye?...
A: Yüzü kıpkırmızı olmuştu, iyi olduğunu söylememi istedi.. evine doğru koşarak uzaklaştı..
Aly: Oh, hayır Marinette!
N: Alya, nereye gidiyorsun?!
Aly: Marinette'in yanına! Başından beri kötü görünüyordu, neden onu dinlemedim ki sanki!
...
Alex: Uuum, görünüşe göre erkek erkeğe kaldık, ha?
Ad&N: .....
Al: Tamam, tamam, sustum...
***
Marinette eve geldiğinde başka hiçbir şeyle ilgilenmeden direkt dönüştü. Uzaklaşmalıydı, başka bi yere gitmeliydi. Şanzelize Caddesi'nin olduğu yere gitti. Orada bir kafeye girip bir paket buz ve soğuk su aldı. Bir süre Zafer Takı'nın üstüde oturdu ve akşam olmasını bekledi. Bu gece Kedi'yle nöbeti vardı. Bir an önce gece olmasını bekledi. Kedi'ye bi mesaj bıraktı: "Kedi, bu gece nöbete Şanzelize Meydanı'ndan başlayalım, ben şu anda ordayım, seni bekliyorum..."
Ayaklarını sarkıtarak ve sallayarak bekledi uzun süre.. Biraz rahatlamıştı. Neden herkes Adrien hakkında konuşmak zorundaydı ki sanki?! Başka hiçbir llnu yokmuş gibi... Ah, ama evet, bu normaldi.. Uzun zamandır onunla görüşmemişlerdi... Açıkçası düşğnünce, Marinette diğerleriyle hep buluşuyordu, sadece Adrien onlara katılamıyordu.. Yani bu zamana kadar Adrien'ın gelmemesi, bir tesadüf müydü?!
Peki "Adrien" denildiğinde neden şaftı kayıyordu Mari'nin? Nedeni neydi? Babası ilk kez "Adrien" dediğinde de beyninde şimşekler çakmıştı ama şimdi yüz yüze karşılaşınca, işler daha da kötüleşmişti, sorun neydi?...
Bilmediği şey, tabiki Adrien'ın gizli kimliğiydi.. Düşününce, Adrien'la son 5 yıl boyunca zaten pek sık görüşmemişti hatta çok nadirdi, ama görüştüğü zamanlarda daha önce böyle olmamıştı.. Her şey, Kara Kedi beyaz boşluktan çıtıktan sonra değişmişti. Tabi şu durumda Mari bunun farkına varamazdı... Kara Kedi boşluktan çıktığı gün, Adrien için "yeni bir yaşam" söz konusuydu. Ve Adrien aynı zamanda Kara Kedi olduğu için, bu Marinette'i etkiliyordu. Yaklaşık 1.5 aydır normalde tanıdıkları Adrien değil, 5 yıl boyunca beyaz boşlukta yaşamış Adrien vardı hayatlarında, ve bu Marinette'in başının ağrımasına neden oluyordu, Adrien'ın durumunu bilmemesine rağmen....
..
Marinette dönüşüp evden gittikten bir süre sonra Alya Marinette'in evine gelip Bayan Cheng'e Marinette'i sormuştu, ama Bayan Cheng Mari'nin eve uğramadığını söylemişti. Alya o sırada telefonuna gelen mesajı yeni fark etmişti. Marinette'dendi..
"Beni merak etme, gece eve geri döneceğim, anneme de haber verirsin, size iyi eğlenceler <3"
Bu muydu?! Bi kısa mesaj çekmek mi?! Telefonuyla aramıştı ama ona ulaşamamıştı Alya, en sonunda da bıraktığı arkadaşlarına dönmek zorunda kalmıştı...
Herkes dağıldıktan sonra Adrien eve gelip biraz piyano çaldı. Gece nöbet vakti geldiğinde dönüştü ve leydisinden gelen mesajı gördü.
"Miyaav, bu gece leydimle geçrimek için mükemmel bir yer. . Şanzelize!!" Yola çıkmıştı bile, çok geçmeden Zafer Takı'ndaydı...
Kk: Selamlar, leydim!
Ub: Hoşgeldin kedi, otursana...
Kk: (leydisinin yanına sokulur) Eee, nasılsın bakalım?
Ub: Bilmiyorum...
Kk: Bir şey mi oldu? Bir saniye, sen o mesajı attığından beri burada mı oturuyorsun?!
Ub: Eee...evet...
Kk: Bi sorun mu var?!
Ub: Hayır, yok! Yemin ederim! Sadece, biraz canım sıkkın....
Kk: Neden??..
Ub: Üzgünüm, anlatamam... çok isterdim ama...
Kk: Kimlik meselesi, anlıyorum... sahi, Hawk Moth ben geldikten beri ne kadar akuma gönderdi ki? Gittikçe zayıflamıyor mu?
Ub: Unutma ki en son böyle dediğimizde işler daha da kötüleşmişti...
Kk: Oh.. ben... her neyse... gözümüzü her şeye karşı dört açmalıyız...
Ub: Hem de her zaman...
Uğurböceği başını Kara Kedi'nin omzuna yaslar, gözlerini kapatır.. Kara Kedi konuşurken sesinin kulağına ne kadar derin geldiğini dinler...
Kk: Hey, duydun mu? Ünlü model Adrien Agreste bu yaz yeni bi derginin kapağında çıkacakmış!
Uğurböceği bi anda gözlerini açar, irkilir, yo, olamazdı, aynı şeyleri tekrar yaşayamazdı. Hemen geri çekildi ve doğruldu..
Ub: Yapma ama! Sen de başlama!
Kk: Ne?! Çok gizli bi yerden duydum, henüz çoğu kişinin haberi yok, hem Adrien-
Ub: Onun adını ağzına alma!
Kk: N-ne?!
Ub: Rica ediyorum, beni üzmekten başka bir şey yapmıyor bu...
Kara kedi dehşete kapılmıştı, Adrien olarak hiçbir şekilde Uğurböceği'yle bi iletişimi olmamıştı geldiğiden beri...
Kk: O-o sana bir şey mi yaptı??..
Ub: Hayır, sorun onunla alakalı değil, tamamen benimle alakalı, ama rica ediyorum ondan bahsetme, başıma ağrılar giriyor ve bu hiç de normal değil..
Kk: Yoksa, sivil hayatında mı-
Ub: Sana daha fazlasını anlatamam Kara Kedi, çok üzgünüm...
Kk: Üzülme leydim... seni zorlamıyorum.. sadece... keşke bu gibi meselelerde de her zaman güvenip konuşabileceğin biri olsaydım...
Ub: Kedi, zaten öylesin! Bunu biliyorsun...
Kk: Ama aynı şey değil...
Ub: Bu durum bitecek, sana söz veriyorum..
Kara Kedi gülümser ve birlikte Zafer Takı'ndan ayrılıp Paris'te devriye gezmeye başlarlar...
.
.
İyi gecelerr💖