ALEV VE BUZ (Tamamlandı)

By Yasemin_Gece

106K 15.8K 6.2K

Dedimki; "Bir ateş su olmadan sönmez" Oda bana karşılık verdi, Bir su ateş olmadan kaynamaz."Ve böylece ateş... More

Başlangıç
Kim gerçek?
Yeni Dünya
İçimdeki yabancı
Kontrolsüz
~ Düşüş ~
Korku
Nefesini Tut
Gizemli kadın
~ misafir~
-Öfke ve kontrol-
-Koruyucu cadı-
Umulmadık haber
Bölüm -14-
Plan
Zindan
Görünmez Beden
Aras
Eftelya/Tutsak
Aras
Aras - Devam
Eftelya
Rekabet & Dövüş
~Ateş Kız~
~Aras~ ~ Kaybettin~
KAYIP
~Mutlu Bir An~
Eftelya /Meydan Okuma
Eftelya ~Ateş Hissi~
Aras
Eftelya~Bandana~
Aras sessiz yemin
Aras Devam
Eftelya /Ajan
Kaçış
Bölüm 36
Eftelya devam
Aras
Üç gün
Aras büyük plan
Eftelya
Aras~ Büyük Gün~
Eftelya test
Eftelya /fısıltı
Aras
Anlaşma
Aras / Yolculuk
Eftelya Son Gün
Aras /yılanlar
Eftelya/Açılmamış hediyeler
Aras /deprem
Kaos
Aras/ Çığlık
Aras/Kolye
Asya / sırlar çözülüyor
Taş Surat
YANGIN
- Hiç -
Ölü Melek
Ateş ve Su
Alper
Bölüm 63
Eski hayata dönüş
İlk çocuk :Felaketin doğuşu
~ Kabuslar ~
Alara -Davetsiz Misafir-
Sessiz Çığlık
- Özel Bölüm - Her şeyin başlangıcı.
- Unutulmuş kız -
Final
Teşekkür
Yeni Kapak
Yeni kurgum / Tersine

~Ölüm konseyi~

856 123 43
By Yasemin_Gece

" Hoşgeldin Eftelya." Asenanın gözlerine düz bir şekilde baktım. Yüzüne herkesin hayran kaldığı mükemmelliyetçi gülümsemesini kondurdu. Etrafıma bakındım yüz binlerce göz beni izliyordu. Oda epey büyüktü. Bu kadar meraklı izleyicim olması şaşırtıcıydı.
Herkes mahkum ateş kızın öyküsünü öğrenecekti.
"Bugün buraya ne için geldiğinizi merak ediyor olmalısınız." Asena ihtişamlı yeşil tahtından kalktı.
"Karşınızda gördüğünüz kız ateşe hükmediyor. Dünyaya gelmiş bir tehdit. Günlerdir bu kızı tutsak ettim. Kararı henüz vermemiştim çünkü. İşte şimdi asılacağı anı bekliyor." İki elini yana açıp yerinden kalktı. Zaferli bir gülümseme takındı. Asenanın hemen yanındaki can'a baktım. Bir planı olmasını umdum.
En azından Doğa için bir planı da olmasını. Doğa henüz burada yoktu. Asenayı oyalamalıydım. Ben de asena gibi yerimden kalktım.

"Ya peki dediklerinin her bir kelimesi yalansa?"
Şaşkın fısıltılar ardından da meraklı bakışlar çoğaldı.
" Ben yalan söylemem. Ama bir mahkum söyleyebilir." Dudağı alaycılıkla kıvrıldı. Yüzündeki o alaycı ifadeyi koparıp çıkarmak istedim. " Güçlerini her istediğinde kontrol edemiyor. Öfkesini kontrol etmekte zorlanıyor. Hala bedeni ateşle savaşmamış." Yanıma geldi. Onu parçalamamak için kendimi zor tuttum. Ayağa kalkıp gırtlağına bir yumruk atsam o iğrenç sesini duymama gerek yoktu. Konuşamayıp eliyle boğazını tuttuğu hali hafifçe gülümsememe neden oldu oldu.

"Ama Eftelya'nın bir kurtarıcı aşığı var." Etrafta gülme sesleri ve alaycı konuşmalar doldu. Sinirle gözlerimi yumdum. Sakin olmalısın diye düşündüm.
"Ölü buz Aras. Eftelya'nın peşini Bırakmayacağı kesin. Onu günlerdir kurtarmak için çabalıyor. Bugün olan kargaşaya Arasın ve Hazar'ın bize sızmış ajanlari sebep oldu. Kendileri yok ama köpekleri hazırolda."
Aras ve Hazar ile böyle konuşamazdı. Tam ağzımı açmışken Can konuştu. Benim söyleyeceklerime müdahale etmek için konuştuğunu biliyordum.

"Ya peki bizim ajanlarımızın durumu nedir?" Can tek kaşını kaldırarak öne eğildi.
"Ölüler ve yaralılar var. Sarayımız güvende düşmanlardan temizlendi." bir el havaya kalktı. İzleyicilerden biriydi. Kumral bir adam asenanın ona söz hakkı tanımasını bekledi. Asena başına hafifçe salladı.
"Arasın içeride olup olmayacağı nereden belli ya aramızda dolaşıyorsa?" Asena'nın yüzü seğirdi. Belli ki bu sorudan hoşlanmamıştı.
"Onu ve arkadaşlarını tek tek yakalayacağız. Onları tuzağa çekeceğiz. Sadece beklememiz gerek." Adam tatmin olmuşa benzemiyordu. Yerine oturduğunda Asena devam etti. "Birazdan oylamaya geçeceğiz. Ben adaletli bir cadıyım." Yerine geçip oturdu. Gözlerim kapıdaydı. Her açılabilecek bir kapıda.
"Öncelikle bize ihanet eden bir savaşçımızı sizin gözlerinizin önüne getirmek istiyorum." Elini salladı. İki savaşçı ortadaki esmer uzun boylu adamı neredeyse sürüklercesine hemen yanıma ittiler.

"Adı Onur. Bize neden ihanet ettiğini açıklamak ister misin savaşçı?"

"Ben ihanet etmedim. Sadece doğruyu yaptım."Adamın gözleri korkusuzdu. Asena tiz bir kahkaha attı.
"Arasın şu an nerede olduğunu bildiğini biliyorum. Onu dilin ele vermeyecek ama büyüm ele verecek." Adama korku dolu gözlerle baktım. Asena ne yapar ne eder bir şekil öğrenecekti. "Arasın şu an nerede ne yaptığını biliyorum." Asena tek kaşını kaldırdı.

"Bizimle paylaşmak ister misin hain Savaşçı?" Asenanın sesinden buram buram nefret akıyordu. Şimdi adamın zihnini okuyup onun işini bitirecekti. Etraftaki insanlara bunu göstermek istiyordu. Hainler cezalandırılmalı çünkü onlar bizim tarafımızda iken başka bir tarafa geçti. Bu mesajı izleyicilerin beynine kazıtmak istediği kesindi.
Savaşçı omuzlarını dikleştirdi. "Ailemi sen öldürdün. Hiçbir şey yapmamışlardı. Onları hainlikle suçladınız ailem hain değildi. Bizim kararımız bizi hainlik yaptı. Size göre öyleydi. Ben ve ailem bu şehirde yaşamak istemedik. Bizi zorladınız." Savaşçının damarları belirginleşmişti. Yumruğunu sertçe sıktı. Kim bilir ona ve ailesine neler çektirmişti.

Asena güldü. " Bir savaşçı ülkesini terk etmekle kalmayıp mühründen dönmez. Savaşçılar seçici kişilerdir. Gerekirse yeminleri için ölürler. Ama sen yemininden döndün. Mührünü bozdun. Sonuçlarına da katlanacaksın." Asenanın gözlerinden Savaşçının öleceğini anlamıştım. Elini salladı. Savaşçıya önce söz hakkı tanıyacaktı.
"Aileme yaptıkların kar kalmayacak. Öleceksem öyle öleceğim."
Melisa söz hakkı tanıdı."Ailen cezayı sonuna kadar hak etti. Sen de hak ettiğini bulacaksın." Ellerine öne kavuşturup yerine yaslandı.
"Savaşçıyı önüme getirin. Ne bildiyse öğreneceğim." İki savaşçı adamı sertçe yere dizlerinin üstünde asenanın önüne indirdi.

"Çekilin,Gerisini ben halledeceğim." Adam kolyesini çekiştirip eline aldı.
"Ne yapacaksın kolyen ile beni mi öldüreceksin?" Diye sordu Asena.
Savaşçı şaşıracak hızlılıkla kolyenin kapağını açıp ağzına taktı. Adam içindeki sıvıyı içerken asena büyüyü geç yapmıştı. Savaşçı yere yığıldı. Zehir içmişti. Bilgileri asenadan kurtarmak istemişti. Bu canına mal olmuştu. Adam gözlerimin önünde yere yıkılmıştı. Asena hışımla yerinden kalktı.
" Bu zehirli kolyenin adamın boynunda ne işi var?" Gözlerinin yeşili artık parlaktı.
"Bize ailesinin hatırası olduğunu..."
"Gözümün önünden çekilin." Asenanın sesi sert ve düzdü.
Savaşçılar çıktığında asena izleyicilerine döndü.
"Hain intihar etse de bilgileri öğrenemesek de Aras yine de elimize düşecek." Onu dinlemedim. Daha fazla dinlemek istemedim. Gözlerim yerdeki savaşçıdaydı. Arası tehlikeye atmamak için zehri içmişti.
"Onu buradan götürün." İki tane beyaz tulumlu adam savaşçıyı çekip çıkardı. En ön izleyicilerden yaşlı bir kadın Asena'ya baktı.
"Yanlış kararlar aldığının farkında mısın kızım?" Kadının gözleri bilgece bakıyordu. Asenayla konuşmak için söz hakkı da almamıştı.
"Ben nasıl kararlar aldığımın farkındayım. Ve bundada gayet ciddiyim." Görünüşe bakılırsa kadın Asenanın akıl hocası olmalıydı. Asena arkasına yaslanıp tekrar bana doğru döndü. Daha oylamayı yapacaklardı.
"İlk başta kendi dünyasındaydı. Eftelya'yı
bulmayı oldukça zor olacağını düşünmüştüm. Aras benden önce davranmış. Onu kolaylıkla bulabildi en çok acı çektiği yer Eftelya'nın odasıydı. Çünkü orada Eftelya bulunuyordu varlığı bile Arasın acı çekmesini sağlıyordu. Biliyorsunuz ki Aras öldürüldü bu da ona bir sürü kayıp ve sonuçlar verdi. O bir ölümsüz öldürülmesi bütün güçlerinin elinden alınması demek. Sadece bu da değil sonsuza kadar acı içinde kıvranacak. Yıllar önceki atalarımızdan kalma büyük kitabımız ona yardımcı olduğunu düşünüyorum. Eftelya'nın ailesi bizim atalarımızın kanını taşıyor. Onlar insanlar ve bunu hiçbir zaman bilmeyecekler. Aras eskiden çok güçlü bir ölümsüzdü. Onun varlığı bile bizim ürpermemize neden oluyordu. Çok güçlüydü suyu kontrol edebiliyordu. Bizi sellerin içinde bıraktı. O bizim azılı düşmanımız." Asenanın gözleri parlıyor. Gözlerinin içindeki parlak hareleri görebiliyorum. Nefret,kin, acımasızlık. Belki de böyle büyümüştü ailesi kimdi bilmiyorum ama bu üç kuralla büyüdüğünü tahmin edebiliyordum.

Kötü kalpli olmak için kötü büyütülemek mi gerekiyordu? Yoksa kendi kurallarını kendisi mi vermişti? Bora söz hakkı alıp ayağa kalktı. Yüzü izleyicilere dönüktü "Güçlerini kontrol edemiyor buz gücünü kullansa bile bedeni zayıflıyor. Bu onu öldürüyor! Ve böylelikle yavaş yavaş ölecek. Buraya gelse bile hazırlıklı olmalıyız. İçinizden bazıları büyücü bazıları doğuştan yetenekli. Siz bu yüzden buraya çağrıldınız. Arasın işini çok çabuk bitireceksiniz." Asena'ya gururla baktı. Tekrar yerine oturmadan önce bana bakıp sırıttı.

Başımı başka bir yöne çevirdim. Bileklerime çok geçmeden ağır kelepçeler bağlamışlardı. Anahtar hemen arkamdaki savaşçıdaydı. Arya beni izliyordu sarı kısa saçlarını parmaklarıyla tararken beni izlemeyi de eksik etmiyordu. Melisa kabzasındaki kılıçtan bir an olsun elini çekmiyordu. Asena'nın sağındaydı. Asena'ya bakıyor söz hakkı almak için onun ona bakmasını bekliyordu.

İzleyiciler sessizdi ne zaman bir şeyler soracaklarını merak ettim. Asena tekrar konuşmaya başladı "Eftelya'nın ölmesi demek Aras'ın hiçbir zaman kurtulamaması demek. Artık şehirleri çökecek. Bir şehrin çökmesini izleyeceğiz." Sesi yüksek ve kararlıydı. Bunu yapmayı çok iyi biliyordu. Kandırmayı yalanları ile etkilemeyi. Asenayı dinlemeyen insanlar da öldürülüyordu. Konuşan fısıltılar arttı. "Eftelya şehrimizi yok etmek için geldi. O bir kızıl şeytan. Ama bunu artık yapamayacak." Öldürülmeli! İzleyicilerin sesi oldukça yüksekti. Kısa sürede çoğu 'öldürülmeli' diye bağırmaya başladı. Asena gülümsedi. Belli ki hoşlanmıştı. Kurtulmak için Kelepçeleri zorladım. Buradan çıkamayacaktım. İçimdeki alev sönmüştü sanki. Bir kırıntı bile kalmamıştı hatta olduğunu bile sanmıyordum.

Can bana sakin bir şekilde bakıyordu. Başımı iki yana salladım. Ne yapacaksa belki de artık geç olacaktı. Melisa ile asena yerlerinden hızlıca kalktılar. Onlar çıkarken Bora ayağa kalktı. Tezahüratları eliyle susturmaya çalıştı. İşaret parmağını bana doğru gösterdi. "Merak etmeyin dostlarım. O hak ettiğini bulacak." Asena ile Melisa'nın nereye gittiğini merak ettim. Ne için gitmiş olabilirlerdi ki? Bir anda içimi bir tedirginlik kapladı. Yoksa Arası mı bulmuşlardı? Asena içeriye tekrar girdi. Ardından da Melisa girerken yerlerine geçtiler.

Arkalarından Doğa geldi. İki savaşçı her bir kolundan Doğayı tutmuş bana doğru yönlendiriyorlardı."Hayır." Diye fısıldadım. Asena ayağa kalkıp izleyicilere doğru döndü."Bu da Aras ve Hazar'ın ajanı. Başımıza oldukça büyük belalar açtığını gayet iyi hatırlayabiliyorum. Onu bulmak ve yakalamak zahmetli bir işti. Bugün gözlerinizin önünde asılacak. Asılarak öldüğünü hepinizin görmesini istedim." Kimseden bir çıt çıkmıyordu. Herkes durgunlaşmıştı. Doğayı hemen yanıma yüzükoyun fırlattılar. Acıyla inlerken doğanın kolunu tuttum.

Dişlerini sıkıp yerden kalkıp dizlerinin üstünde doğruldu. Asena Doğanın karşısına dikildi. "Bir şey söylemek ya da benimle paylaşmak istediğin bir konu var mı?" Doğa gözlerini Asena'ya dikti.
"Var." Sesi duygudan yoksundu. Asena hafifçe başını salladı. İzleyicilere mahkumlara söz hakkı tanıyorum mesajı veriyordu.
"Aynı annen gibisin." Diyor Doğa sıkılı dişlerinin arasından.
Asena gülümsedi "Bir iltifat ha?" Arkasına dönüp kollarını beline bağladı. Sonra Doğaya doğru dönüp "Ama bir ajan ailem hakkında söz sahibi olamaz." Elini kaldırdı. Doğa yanağına bir yumruk yemiş gibi yana savruldu.

"Dur!" Diye bağırdım. Doğayı kolundan yakalamaya çalıştım. Bileklerim kelepçeliydi. Doğa yana doğru düştü. Can'a doğru baktım. Yüzü seğirdi, onun bundan hoşlanmadığını anlayabiliyordum. Melisa ile Bora gayet hoşlanmışlardı çünkü. Nefretle onların yüzüne baktım. Sonra da Asenaya bakarak "Eğer bir daha..." asena sözümü kesti.

" Bir daha ne?" Can ayağa kalkıp hafifçe Asena'nın kolunu tuttu. Kulağına bir şeyler Fısıldadı asena izleyicilerine döndü.
" kaldığımız yerden devam edelim o zaman." Yerine oturup doğaya baktı. Bir izleyici elini kaldırdı. Asena ona söz hakkı verdi. "Bu ajanın bize çalıştığını sanıyorduk. Ajanlar yıldızlar şehrine genellikle nadiren sızarlardı. Eskiden durum böyleydi yani anneniz varken. Şimdi ise," Adam durdu.
Asena bakışlarını adama doğru çeviriyor.
"Ama durumlar değişti. Biliyorsunuz ki annem bu şehri bana devretti." Gülümsedi. Gözlerinin yeşili yine parlaklaşmıştı.
Bora Asenanın yanına geldi ikisi birlikte tekrar çıkarlarken bu sefer ne için çıktıklarını merak ettim.
Doğaya baktım " İyi misin Doğa?" Diye sordum fısıldayarak. Başını hafifçe salladı. Elini sıkmaya çalıştım. Bu durumdan kurtulacaktık. Dakikalar acımasızdı. İçeriye Asena arkasında iki savaşçı ve önlerinde havada süzülen Mert'i görünce nefesimi tuttum. Mert'i yakalamışlardı buraya büyük ihtimalle Aras ile birlikte gelmişlerdi. Doğaya baktım tepkisizdi.
"Sayın izleyiciler. Düşünceleri okuya bilen Mert yakalandı. Tuzağımıza düştü. Onu tutsak edeceğiz." Mert'i Doğanın yanına indirdiler. Mert'e baktım. Alnı kanamıştı. Solgun alnına düşen mavi saç perçemleri dağınıktı.
"Ne yaptınız ona?" Tiksintiyle Asenaya baktım.
" Şimdi oylamaya geçeceğiz. Seçili kurul üyelerim ve takım arkadaşlarım oylamayı size bırakıyorum."
Önce kel kafalı bir adam konuşmaya başladı.
"Asılmalı." Ciddi bir şekilde başını salladı.
Ardından yaşlıca bir kadın başını sallayarak adamın aynı cevabını verdi. Hemen yanındaki benim yaşlarımda ki genç kız gülümsedi "Kesinlikle." Demir bileziğine dokundu. Kelepçem bileğime sertçe baskı yaptı. Demiri kontrol edebiliyordu.
Asenanın akıl hocası olduğunu düşündüğüm kadın başını iki yana salladı. Asena umursamadan kadının yanında ki siyah giyinimli adama baktı.
Adam başını salladı. "Asılmalı."Hareketleri zorakiydi.

"Melisa?"
Melisa hemen basın salladı. "Asılmalı." Kahve rengi saçlarını yana itti.
Asena Kereme baktı. Kerem " Asılması gerektiğini düşünüyorum." Dedi.
Ardından Aryada başını sallarken Doğaya baktım.
Sıra Can'a geldiğinde " Ben öyle düşünmüyorum." Öne eğildi. "Eftelya asılmamalı."
Asena Can'a acıyarak baktı.
" Bora daha gelmedi. Ama onun cevabını çok iyi biliyorum. Ben de asılması gerektiğini düşünüyorum. Oy çokluğu asılması gerektiğini söylüyor." Asena izleyicilere döndü.

" Eftelya ve Doğayı asın. Hemen şimdi."
Savaşçılar beni ve doğayı kolumdan tutup bizi arkaya doğru sürüklediler. Asılmak için İpleremizi hazırlamışlardı.
"Fedekâr bir Eftelya. Cesur bir Eftelya. Kararlı bir Eftelya. Dedikleri gibi. Ama tek başınasın."
Kapı sonuna kadar açıldı. İçeriye Aras girdiğini gördüğüm an umudun hala var olduğunu anladım.

"Tek başına değil." Oradaydı beyaz kısa saçları alnına düşmüştü. Mavi gözleri keskin bakıyordu. Çok geçmeden beni fark etti. Her şey olduğundan da hızlı olmuştu. Aras'a doğru ok ve büyülerini hazır ettiler.

"Hayır durun!" Diye bağıracakken Arasın boynundaki kolye ağzına kadar açıldı. Göğsüne yapışıp her yerin buzlaştırdı. Şaşkın bir şekilde Arasa baktım. Bir tek ben buzun içinde kalmamıştım. Hiç durmadan Arasa doğru koşmaya başladım. Oda bana doğru koşarken aklımdaki bütün kötü düşünceleri unuttum.

Oy atmayı ve yorum yaparsanız çok sevinirim. Okuduğunuz için teşekkür ederim ⭐️

Continue Reading

You'll Also Like

636K 49.9K 59
Ölümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvend...
15.9K 1K 17
tamamlandı. size zorbalık yapan birine aşık olabilir miydiniz? işte harry potter tam bu durumdaydı. - harry james potter x draco lucius malfoy ...
199K 13K 61
Kitap en baştan düzenleniyordur bu yüzden bölümlerde karışıklık olabilir. Bu yüzden düzenlenmeyen bölümlerin olunmaması önerilir !!! Dünya baştan koy...
2.2K 569 34
Düşüş 1- Sitem/ Düşüş 2- Gerçekler "-Düşüş yaşamak, kalkmaya engel değildir. Ancak, düştüğünde kaldıran birinin olmaması, insanı en çok yaralayan şe...