Kısa bir süre sonra, ellili yaşlarda bir adam yüzünde büyük bir gülümsemeyle restorantın kapısına dalıp geçti, içeri doğru yürüdükten sonra çalışanlarla konuşmaya başladı ve onlara bir paket uzattı. Daha sonra etrafına baktı ve Emelia'yı  görüp gülümsedi.

"Emelia! Benim bambinam burada, nasılsın tatlım?" Suratındaki gülümsemesi daha da genişleyen adam Emelia'ya doğru yürüdü. Hafif bir İtalyan aksanı vardı. Harry, ona tatlım demeyi kes, bunu sadece ben söyleyebilirim. Ve şu kahrolası "bambina" da ne anlama geliyor?

"Ben iyiyim, Bay Addeo, siz nasılsınız? Doktorunuzun diyetini uyguluyor musunuz?" Emelia adama bakarken konuştu. Harry, Katherine'e bir şey yapmasını söylemek istedi ama o bile adama gayet sevecen bir şekilde bakıyordu.

"Ah, ben seni bir çocuğum gibi görüyorum ve sana Bay Addeo demen hakkında ne demiştim? Lütfen bana Dante de, bambina. Ve Katherine,sen nasılsın güzelim? Ve bu da kim?" Bay Addeo oldukça mutlu gözüküyordu ve Emelia'ya sabırsızlıkla baktı.

"Bu Harry. Harry bu da Bay Addeo-ya da Dante demeliyim, bu restoranın sahibi." Emelia ikisini birbirine tanıttı ve gülümsedi.

Harry başını salladı ve gülümsedi. "Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum. Gerçekten çok hoş bir restoranınız var."

"Ben de tanıştığımıza memnun oldum, Harry. Katherine senin hakkında sürekli konuşuyordu: Harry bu, Harry şu, diye. Senin gerçek olmadığını düşünmeye başlamıştım." Dante güldü ve Katherine'i daha fazla sinirlendirmemek için yanağından öptü.

"Dante! Onun hakkında sadece bir kez konuştum." Katherine'nin suratı kırmızıya dönmüştü.

"Ve yaptığımız her sohbette de," Dante gülümsedi.

"Ee, Harry, çıkmadan önce beş dakikam var. Ve sana sormak istiyorum, seni bu kadar özel yapan nedir? Yani bilirsin, Katherine gibi bir kıza sahipsin. Siz ikiniz için tatlı bir çiftsiniz diyebilirim." Dante, Emelia'nın yanından bir sandalye aldı.

Harry güldü ama peki ya Emelia? diye sormak istedi. O benim hakkımda konuşuyor muydu? Ve Bir çift mi? Katherine ve ben? Bu imkansız.

"Size temin edebilirim ki, beni özel yapan bir şey yok," dedi Harry. "Çocuğunuz var mı?"

"Evet, iki tane oğlum var. Alexander ve Lucas. Lucas, Katherine'den iki yaş büyük ve Alexander'da Emelia'nın yaşlarında, ondan bir yada iki yaş büyük."

Harry başını salladı ve sohbetleri yaklaşık yirmi dakika sürdü. Daha sonra Dante'nin eşi aradı ve onlara hoşçakal dedikten sonra Emelia'ya, eğer Alexander gelene kadar kalırlarsa, okul için verdiği paketi aldığından emin olmasını söyledi.

"Tamamdır." dedi Emelia ve Dante'ye hoşçakal derken sarıldı.

Neden bana bu kadar sarılmıyorsun? diye düşündü Harry.

İlerleyen dakikalarda, Katherine tekrar elini onunkinin üzerine koymuştu ve bu sefer hafifçe başını Harry'nin omzuna eğdi ve oraya koydu. Harry onun başını itmedi ya da bir şey söylemedi, doğrusu söyleyemedi. Çünkü onun duygularını incitmek istemiyordu.

Yaklaşık yirmi dakika sonra, üçüde milkshakele beraber tatlılarını sipariş ettiler. Siparişleri geldiği sırada kapı açıldı ve biraz telaşlı gözüken genç bir çocuk içeri girdi.

"Hey Em," dedi genç çocuk, ona elini salladı ve restorantın içine bakınmaya başladı.

"Merhaba Alex, baban bana paketin mutfakta olduğunu söyledi. " Emelia milkshakeini yudumlarken konuştu, çocuğa pek dikkat vermemişti.

Genç çocuk ihtiyacı olan paketi aldı, Emelia ve şeflere hoşçakal dedikten sonra oradan ayrıldı.

"Onlarla nasıl tanıştınız?" dedi Harry, çocuk henüz ayrılırken. Bu çocuğun Dante'nin oğlu Alexander olduğunu tahmin etti.

"Burada çok fazla takılırım; çalışmak için, bir şeyler okumak için ya da arkadaşlarımla buluşmak istediğim zaman." dedi Emelia omzunu silkerek.

"Ve bende oğlu Lucas'la konuşurum," dedi Katherine ve başını tekrar onun omzuna koydu. Harry omurgasını düzleştirdi ve Katherine'nin bunu yapmayı kesmesini ima etti ama o yapmaya devam etti. Harry yenildiğini anlayarak omuzlarını düşürdü ve Katherine hafifçe gülümsedi.

Biraz daha konuştular ve Emelia lavaboya gitmek için izin istedi. Harry başını salladı ve Katherine ona istediği zaman dönebileceğini söyledi. Ama Harry bundan pek hoşlanmamıştı çünkü bunu en son yaptığı zaman okul gezisindelerdi ve Katherine onu öpmek istemişti.

"Ne yapıyorsun Katherine?!" dedi Harry.

Ama çok geçti, çünkü Katherine çoktan dudaklarını onunkilerin üzerine bastırmıştı bile.

French Braids  [Türkçe]Where stories live. Discover now