on yedi

3.8K 319 33
                                    

"Bugün bir işin var mı, Harry?"

Harry annesiyle telefonda konuşmadan önce saate baktı, "Biraz dinlenmek istiyorum."

"Andy'nin düğünü için giyeceğin smokinini aldın mı?" diye sordu Margret.

Andy bir aile dostlarının kızıydı. Emelia daha küçükken ona gözkulak olduğu zamanlarda, eğer çok ödevi varsa Andy'i çağırırdı. Çünkü o da Emelia'yı neredeyse kendisinin sevdiği kadar severdi.

"Hayır, gelecek ay olduğunu sanıyordum?"

"Bunu geçen ay söylemiştim, Harry."

Harry içini çekti. "Bana adresi mesaj atarsan iyi olur, bende gidip smokini alırım."

"Almadan önce, o dükkanın yanında düğünle alakalı şeyler satan bir mağaza var, Emelia'nın oradan düğün için giyeceği kıyafeti alması gerek."

"Beraber yapmak zorunda mıyız?" diye sordu Harry, kalp atışları hızlanmıştı. Çünkü onu son konuşmalarından beri görmemişti ve yüz yüze geleceklerinde ne tepki vermesi gerektiğini bilmiyordu.

"Claire'lere geliyorsun değil mi?"

"Evet," Kendine biraz portakal suyu almak için mutfağa yürüdü, "Neden böyle bir şey yaptığını anlamadım," Portakal suyunu içtikten sonra bardağı tezgaha geri koydu ve oturma odasına doğru ilerledi.

"Emelia'yı aldıktan sonra ikiniz doğruca buraya gelirsiniz."

"Claire'ler de misin?" diye sordu Harry televizyonu kapatırken.

"Evet, birazdan spaya gidiyoruz, yani siz kıyafet işini bitirdiğinizde burada olamayabiliriz."

"Tamam, birazdan evden çıkarım."

"Seni seviyorum, Harry."

Harry gülümsedi. "Bende seni seviyorum."

Claire'lerin park yerine ulaşması yaklaşık yirmi dakika sürdü. Kapıyı çaldı ve karşısında yüzünde büyük bir gülümsemeyle Emelia ile karşılaştı. Emelia evden ayrılmadan önce atıştırmalık bir şeyler isteyip istemediğini sordu. Onu mutfağa kadar takip etti. İki şişe su ve birkaç elma aldıktan sonra mutfaktan çıktılar.

"Harry, düğün için bir eşin var, değil mi?" diye sordu Margret.

Harry şaşırmıştı, "Bir eş mi seçmemiz gerekiyordu?"

Margret içini çekti, "Evet gerekiyordu. Olabilecek birini biliyor musun?"

Harry biraz düşündü ama birini bulamamıştı, "Hayır,"

Claire, Emelia'ya baktı, "Düğün için onun eşi olur musun?"

Emelia neredeyse yediği elma yüzünden boğulacaktı, öksürmesi kesildikten sonra konuştu. "Ne? Bir eşe ihtiyacım yok dediğini hatırlıyorum."

Claire omzunu silkti. "Katherine'in çoktan düğün için bir eşi var, bu yüzden Harry ile gidemez."

Emelia içini çekti ve Harry'e baktı. "Pekala, eşin ben oldum gibi görünüyor."

Harry kızarmamak için elinden gelen her şeyi denedi. İkisi de Margret ve Claire'ye hoşçakal dedikten sonra mağazalara uğramak üzere arabaya yöneldiler. Emelia önce Harry'nin smokinini, sonra kendisinin kıyafetini alırlar diye düşünmüştü. Çünkü erkeklerin işi her zaman daha kısa sürerdi. Mağazaya girdiklerinde, otuzlu yaşlarında görünen bir adam onlara doğru ilerledi.

"Merhaba, ben Taylor. Nasıl yardımcı olabilirim?"

Harry, Emelia'ya bir bakış attı. "Ayırttığım smokini almak için gelmiştim, Harry Styles adına kayıtlı olması gerek."

French Braids  [Türkçe]Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon