yedi

5.2K 381 62
                                    

*Bu bölümü erken yayınlıyorum ve umarım oy sayıları yükselir *-*

Harry, Katherine ve Emelia evlerine yakın bir yerdeki hamburger restoranındaydılar. Bulundukları mekan oldukça rahat bir yere benziyordu ve insanların hepsi sanki birbirini tanıyorlarmış gibiydiler. Havada Fransız patates kızartması ve hamburgerlerinin kokusu vardı. İnsanlar yüksek sesle gülüyorlar, herkes birbirine gülümsüyor ve oldukça mutlu gözüküyorlardı.

Ya da Harry'nin tüm bu şeyleri hissetmesinin nedeni Emelia'ydı.

"Ne sipariş edeceğine karar verdin mi?" Katherine birkaç sayfalık menüye göz gezdirirken sordu. Harry ve Katherine yan yana, Emelia ise onların karşısında oturuyordu.  Cam kenarında güzel bir masaydı. Ne isteyeceğine ilk karar veren Emelia oldu: domatessiz ve bol turşulu bir hamburger ve Fransız patates kızartması. Katherine, Harry'den dolayı henüz bir şey sipariş etmemişti, çünkü onun yalnız bir şeyler yemesini istemiyordu.

"Lütfen kaba olma, Em" Katherine, Emelia'ya takıldı.

Emelia, kız kardeşinin bu tavrına omzunu silkti ve "Harry benim yiyeceğimden alamaz diye bir şey söyledim mi? Hayır. Tamam o zaman, ben kaba değilim, sadece açım sevgili kız kardeşim," dedikten sonra Harry'e doğru gülümsedi. Harry'nin nefes alışverişi hızlanmıştı. "Patates kızartmalarımdan ister misin? Biliyorsun ben insanları ısırmam," dedi Emelia.

Harry, onun bu kelime seçimlerine gülmüştü ama her nasılsa kalp atışlarını yavaşlatmayı becerememişti, "Elbette."

Harry küçük bir patates kızartması almak için elini uzattı ama tam bu sırada parmakları Emelia'ya dokundu ve yemin edebilirdi ki eğer hızlı kalp atışları elektrik üretseydi,  Amerika'nın tümünü aydınlatmak için enerjiye sahip olabilirdi.

"Teşekkürler," Harry çok hızlı bir biçimde bir şeyler söylemişti ama düşünceleri ağzından çok çabuk dökülüyordu. Bu yüzden bazen ağzının içinde konuşuyormuş gibi olabiliyordu. "Pardon, teşekkür ederim, demek istedim."

Emelia gülümsedi, yanakları hamburger lokmalarıyla ve patates kızartmalarıyla doluydu. Ve bir kez daha çok güzel gözüküyordu, fazla güzel. "Sorun yok, yiyeceğinin gelmesi uzun sürmez ama istediğin kadar patateslerimden yiyebilirsin."

Harry güldü ve birkaç tane daha patates aldıktan sonra Emelia'nınkiyle aynı siparişi verdi. Katherine soğansız ve bol turşulu bir hamburger sipariş etti.

"Teşekkür ederim," Harry garsona gülümsedi. Katherine de teşekkür etti ve biraz sonra herkes yemeklerini yiyip, bir yandan da "hayattaki cevapları kesin olmayan" konulardan konuşmaya başladılar.

"Domatesler meyve midir yoksa sebze midir?" diye sordu Emelia.

Harry bunun hakkında biraz düşündü ama bilmediğini belli edercesine omzunu silkti ve Katherine de bunun ne tip bir soru olduğunu sordu Emelia'ya.

"Çok tartışmaya açık bir soru," dedi Emelia hamburgerinden bir ısırık almadan önce. "Demek istediğim siz çocuklar bu soruya cevap vermek zorunda değilsiniz ama bence bunu bir düşünün."

Katherine başını salladı ve hafifçe Harry'nin eline dokunmak için kolunu uzattı. Elini bir süre onun elinde tuttu ama Harry ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Emelia durumu fark etmemişti ama o, elini çekmek ve Katherine'e şunu söylemek istiyordu: Ben senden bu şekilde hoşlanmıyorum, üzgünüm. Ama yapamadı çünkü bu kabaca olurdu.

Yemeğin geri kalanı, Katherine'nin elini onun eline koyması ve Emelia'nın sürekli radyoda çalan bir parçayı mırıldanmasıyla geçti. Saat sekize yaklaşıyordu ve restoranda onlar dışında kimse kalmamıştı. Konuşmalarına sadece arka taraftan gelen müzik eşlik ediyordu.

French Braids  [Türkçe]Where stories live. Discover now